İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yargıtay tarafından da kabul ediliği üzere, tahliye ve teslimin kamulaştırmanın doğal bir sonucu olduğunu, kamulaştırılan taşınmazın mülkiyetinin, tapuda idare adına tescil edilerek idareye geçeceğini, bu aşamada söz konusu taşınmazı haksız yere işgal eden kişinin eski malik olup olmadığına bakılmasında bir gereklilik olmadığını, keza mezkur hükümde de icra memurunun taşınmazın boşaltmasına ilişkin tahliye emrini içindekilere tebliğ edeceğinin düzenlendiğini, işbu istinafa konu kararda da, tahliye talebinin taşınmazı fiilen işgal eden kimseye yöneltilmesi ve bu kişinin kamulaştırma ilamında adı geçen kişi ile aynı olmaması nedeniyle davanın reddine hükmedilmesinin mevzuata ve hukuka aykırı olduğunu belirterek memur muamelesini şikayet talepli davanın kabulü ile T5 2020/106 esas sayılı dosyasındaki talepleri hakkında işlem yapılarak taraflarına tahliye için gün verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Maddesinin uygulanmasının ve bu sebeple icra takibinin ve tahliye emrinin iptal edilmesini talep ettikleri halde yerel mahkeme kararında bu konudan hiçbir şekilde bahsedilmediğini, adil yargılanma hakkının açıkça ihlal edildiğini, yerel mahkemenin gerekçeli kararının sadece tebligat konusuna dayandığından bahisle Mudanya İcra Hukuk Mahkemesinin 09/09/2022 tarihli ilamın kaldırılarak yeniden karar verilmesini yada yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın Mudanya İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, örnek 14 ödeme emrinin usulsüz tebliğ şikayeti, takip talebinin yasal unsurları taşımaması sebebiyle takibin iptali, dayanak belge eklenmediğine dair şikayet ile icra müdürlüğünün 24/05/2022 tarihli tahliye emrinin, 22/07/2022 tarihli kararının ve 26/07/2022 tarihli haciz zabtının kaldırılması istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra memur muamelesini şikayet 11/04/2015 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 Sayılı Kanun'un 2.maddesi ile değiştirilen 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60.maddesi gereğince, dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda iş bölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçesiyle birlikte dosyayı Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderecektir. İnceleme konusu karar, icra memur muamelesini şikayet istemine ilişkindir. Bu durumda; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu İş Bölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin görevi içine girmektedir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2016/16 E. sayılı "memur muamelesini şikayet" dosyasında tahliye emri tebliği işleminden haberdar olduğunun anlaşılmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 35,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi'nin ...... esas, ...... karar sayılı ilamında; "İİK 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasının görülebilmesi için; icra dosyasında borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilen bir ödeme emrinin bulunması ve borçlu tarafından yasal süresi içerisinde takibe itiraz edilmesi ve bu nedenle durdurulan bir icra takibinin varlığı zorunlu olup, bu husus HMK 115/2 maddesi gereğince dava şartıdır. Başka bir anlatımla ortada borçluya tebliğ edilen bir ödeme emri ile birlikte süresi içerisinde yapılan bir itiraz bulunmadığı hallerde itirazın iptali davasının dinlenme olanağı bulunmamaktadır. İİK 60.maddesi uyarınca icra takip dosyasında ödeme emrini usulüne uygun olarak düzenlemek ve borçluya tebliğe çıkarmak icra müdürlüğünün görevleri arasında olmasına göre, bu işlemin yasaya uygun olarak yerine getirilmemesi durumunda İİK16. maddesi uyarınca icra hukuk mahkemesine memur muamelesini şikayet yoluna başvurulabilir. Memur muamelesini şikayet bir dava değildir....
İstihkak ve şikayet davaları süre,harç,yargılama prosedürü ve temyiz inceleme yeri yönünden farklı usule tabi olduğundan mahkemece davacı 3.kişi tarafından açılan istihkak davası ile şikayet davasına ayrı ayrı bakılması gerekirken davaların birleştirilmesi doğru görülmemiştir.Mahkemece davalar tefrik edilerek yargılamaya istihkak ve memur muamalesini şikayet olarak ayrı ayrı bakılmalı ve sonucuna göre ayrı ayrı karar verilmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı kişiye geri verilmesine 03.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece dava harcı tamamlattırılarak istihkak davası prosedürüne göre karar verilmesi gerekirken anılan başvuruyu talimat icra müdürlüğünün işlemine karşı şikayet olarak yorumlayarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. TEMYİZ EDEN: Davacı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, icra memurunun muamelesini şikayete ilişkindir. Yerel Mahkemece şikayet isteminin reddine karar verilmiş;Özel Dairenin yukarıda yazılı bozma kararı üzerine; davacı vekilinin davanın memur muamelesini şikayet olduğu açık beyanı karşısında davanın istihkak davası olarak kabulünün mümkün olmadığı belirtilerek direnme kararı verilmiştir. Uyuşmazlık; davanın niteliğine ilişkindir....
Maddesi uyarınca tahliye emri çıkarılmasının istenildiğini, Davacı tarafından müvekkil aleyhine açılan Tahliye emrinin iptali davası haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, Şikayetçinin başvurusu İİK'nun 135/2. maddesi kapsamında çıkarılan tahliye emrinin iptaline ilişkin olup, şikayetçinin anılan yasa maddesi kapsamında tahliyeyi engelleyecek resmi belge sunamadığından davanın reddi gerektiğini, izah edilen nedenlerle Davacı şirketin 26.12.2019 tarihli kira sözleşmesi 23.12.2013 tarihli ipotek tarihinden sonra olduğundan Havza İcra Dairesinin 2017/262 Esas sayılı icra dosyasındaki takibin dava sonuçlanıncaya kadar geçici olarak tedbiren durdurulmasına ilişkin kararın kaldırılmasına, Davacının haksız ve yasal dayanaktan yoksun davasının reddine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yasal süresi içinde davanın açıldığını, yerel mahkemenin verdiği kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra memur muamelesi şikayet dosyalarında vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini, ancak yerel mahkemece iş bu dosyada aleyhlerine vekalet ücretine hükmedildiğini, taşınmazı işgal eden 3.kişinin o taşınmazda kiracı olduğu satış ilanında veya artırma şartnamesinde gösterilmiş ise üçüncü kişinin bununla kiracılık sıfatını ispat etmiş sayılacağı ve taşınmazdan çıkarılamayacağını bu nedenle tahliye emrinin iptal edilmesi için dava açtıklarını ancak yerel mahkemenin esasa girmeden davayı reddettiğini, tehiri icra taleplerinin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, İİK'nın 135/2. maddesine dayalı tahliye emrinin iptali istemine ilişkindir....
Uyuşmazlığın temelinde icra memur muamelesini şikayetin sözkonusu olmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Kanun kapsamında bulunduğu anlaşıldığından, Adana 4. Tüketici Mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Adana 4. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 17/02/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....