Somut olayda, Karahallı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/27 esas sayılı ara kararı ile borçlu aleyhine hükmedilen tedbir nafakasının tahsili için borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde; yenileme emri ve borç bildirim muhtırasının borçluya 21/03/2016 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine, borçlu, itfa itirazı ile birlikte yenileme emrinde bildirilen faiz miktarının fahiş olduğunu ileri sürerek ödeme emrinin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurmuş olup, borçlunun faize ilişkin şikayeti hakkında mahkemece herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan sonuca gidilmiş olması yukarıda değinilen HMK'nun 297. maddesi hükmüne aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlular ... ve ... aleyhine bonoya dayalı başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlulardan ... adına kayıtlı taşınmaza haciz konulduğu borçluların icra mahkemesine başvurularında kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğini, öğrenme tarihlerinin 03/11/2014 tarihi olduğunu belirterek haczedilen taşınmaza yönelik meskeniyet şikayetinde bulundukları mahkemece tebliğ usulsüzlüğü yönündeki şikayetlerinin reddine, meskeniyet şikayetinin ise süre aşımı nedeni ile reddine karar verildiği görülmektedir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re’sen gözetilmesi gerekir. (12 HD esas no: 2016/5376 karar no: 2016/24731) Somut olayda; şikayete konu taşınmazın 13/06/2016 tarihinde haczedildiği, haczin borçluya 103 davetiyesi ile 08/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise yedi günlük yasal süreden sonra 20/12/2019 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, 103 davetiyesi tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin bir iddiada bulunmadığı görülmüştür....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı bankadan eşinin almış olduğu krediyi ödeyemediğinden, kefil olması nedeniyle Çanakkale İcra Dairesi'nin 2018/1484 Esas sayılı dosyası ile hakkında takipte bulunduğunu ve haciz uygulandığını, iş bu uygulanan hacizlerden 34 XX 208 plakalı aracının satıldığını, borç tamamlanmasına rağmen daha sonra hesaplanan rehin bedellerinden dolayı haciz işleminin devam ettirildiğini ve Biga Bahçeli Köyü 164 Ada 15 Parselde bulunan tarla ile Biga Hoşoba Köyü 141 Ada 16 Parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan avlulu ev vasfındaki gayrimenkulüne haciz uygulandığını, uygulanan haciz ve satış kararını tarafına gelen açık artırma ilanından öğrendiğini, kendisinin çiftçilikle uğraştığını ve mezkur tarlanın kendisinin tek geçim kaynağı olduğunu, satışa çıkarılmış olan 141 Ada 16 Parseldeki avlulu ev dışında bir gayrimenkulünün bulunmadığını, bu evin bir kısmının da annesi tarafından kullanıldığını, mezkur evin satışı halinde kendisinin ve ailesinin...
Şti. aleyhine yaptığı icra takibinden dolayı müvekkiline İİK 89/1, 89/2 ve 89/3 maddeleri gereğince haciz ihbarnameleri gönderildiğini, müvekkilinin süresinde haciz ihbarnamelerine itiraz ettiğini, davalı ...'nin müvekkili nezdinde hak ve alacağının bulunmadığını ileri sürerek haciz ihbarnamelerinden dolayı müvekkilinin davalılara 35.515,48 TL borçlu olmadığının tespitine, haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Ltd. Şti. vekili, davacının aynı konuda ... 6. Asliye Tic. Mah.'nin 2010/673 Esas sayılı dosyasında dava açtığını, yapılan yargılama sonunda davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, kararın kesinleşmediğini belirterek derdestlik itirazında bulunmuş, esasa cevabında ise İİK'nın 89/3. maddesine göre haciz ihbarnamesinin tebliğinden sonra davanın açılmaması nedeniyle süre yönünden reddi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı .... davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davalılardan Kom. Ltd....
İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendine dayalı meskeniyet şikayeti, İİK.'nun 16/1.maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Öte yandan, önceki haciz üzerine meskeniyet şikayetinde bulunulmamış olması, yapılan yeni haciz nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulmasına ve bu şikayetin incelenmesine engel değildir. Zira, borçlunun şikayet hakkı her haciz nedeniyle yeniden doğar....
İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendine dayalı meskeniyet şikayeti, İİK.'nun 16/1.maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Öte yandan, önceki haciz üzerine meskeniyet şikayetinde bulunulmamış olması, yapılan yeni haciz nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulmasına ve bu şikayetin incelenmesine engel değildir. Zira, borçlunun şikayet hakkı her haciz nedeniyle yeniden doğar. Somut olayda, şikayete konu edilen taşınmaz üzerine 31.01.2013 tarihinde ilk haczin konulduğu, borçluya 05.03.2013 tarihinde 103 davetiyesinin tebliğ edildiği, akabinde aynı taşınmaza 14.02.2014 tarihinde tekrar haciz uygulandığı ve bu işleme ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ yapılmadığı, 15.02.2016 tarihinde kıymet takdiri yapıldığı ve borçlunun 19.02.2016 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu görülmektedir....
Borçlunun üçüncü kişi nezdindeki alacakları taşınır niteliğinde olduğundan, takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı, İİK'nun 78. ve müteakip maddeleri gereğince üçüncü kişiye yazılacak bir haciz yazısı ile haciz konulmasını isteyebileceği gibi, üçüncü kişiye İİK'nun 89. maddesine göre haciz ihbarı gönderilmek suretiyle de haczini talep edebilir. Borçlunun, üçüncü kişi nezdinde ileride doğması muhtemel alacaklarının haczi ise ancak İİK'nun 78. maddesi kapsamında gönderilecek haciz yazısı ile mümkündür. Her iki hal, İİK'nun farklı maddelerinde düzenlenmiş olup, hüküm ve sonuçları birbirinden farklıdır. İİK’nun 78. maddesi gereği, 3. kişiye doğrudan haciz müzekkeresi gönderilmek suretiyle borçluya ait hak ve alacaklar üzerine haciz konulması halinde, 3. kişi tarafından yapılması gereken, borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapmak, yok ise haczedilecek hak ve alacak bulunmadığını icra dairesine bildirmektir....
Anılan sürelerin geçirilmesi halinde alacaklının "haciz isteme hakkı" düşer. Alacaklı, yeniden haciz isteyebilmek için yenileme talebinde bulunmalı ve bu talep borçluya tebliğ edilmelidir. İlâma dayalı olmayan takiplerde, yenileme talebi üzerine harç alınır (md.78/5). Somut olayda borçlu hakkında genel haciz yoluyla takip yapıldığı, örnek 7 nolu ödeme emrinin 02.01.2010 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, alacaklının 13.01.2010 tarihinde haciz talep ettiği ve borçlunun taşınmazına 21.01.2010 tarihinde haciz konulduğu, borçlunun ödeme emrine ilişkin usulsüz tebliğ şikayeti üzerine,... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/144 E- 714 K. sayılı ilâmı ile ödeme emrinin borçluya tebliğ tarihinin 02.05.2010 tarihi olarak tespitine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, icra dosyasının 15.4.2010 tarihinde harçsız olarak yenilendiği görülmektedir....
Ankara 31.İcra Müdürlüğünün 2011/5386 sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı borçlu hakkında davalı banka tarafından genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, borçlu adına kayıtlı Ankara İli, Akyurt İlçesi, Kazayağı Mah, 3968 Ada, 8 parselde (eski 1735) kayıtlı taşınmaza 22/12/2014 tarih ve 7231 yevmiye numarası ile haciz şerhi konduğu, taşınmazın haczine yönelik İİK 103 davetiyesinin davacı T1 02/02/2015 tarihinde bizzat, 01/10/2015 tarihinde eşine tebliğ edildiği, taşınmaza ilişkin kıymet takdirinin ise bizzat borçluya 14/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK.nun 82/1- 12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesi gereğince yedi günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Buna göre süre, şikayete konu hacze ilişkin olarak borçluya tebligat yapılmışsa, tebliğ tarihinden, aksi halde haczi öğrenme tarihinden başlayacaktır. Buna göre mahkemenin süre yönünden değerlendirmesi yerinde görülmüştür....