Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı tarafın temliken tescil talebi yönünden: TMK’nın 684/1 ve 718/2 maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar TMK’nın 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir....

TMK’nın 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaata konu yapı iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur....

ın 1994'de 968 sayılı parseldeki payını diğer davalıya sattığı ve dava tarihi itibariyle müdahalesinin bulunmadığı, davalı ... yönünden temliken tescil koşullarının da oluşmadığı gerekçesiyle davalı ... yönünden elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin kabulüne, davalı ...'in temliken tescil isteminin reddine, diğer davalı ... hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davalı ... tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle; kayden davacıya ait çaplı taşınmaza ve kadastral yola mümeyyiz davalı ...'in haklı ve geçerli bir neden olmaksızın taşkın yapı yapmak suretiyle müdahalesi saptanmak ve ......

    Ancak, davalı savunma yoluyla taşkın bölümün arsa bedeli karşılığı temliken tescilini istemiş, davacı da bu isteğe karşı çıkmamıştır. Hemen belirtilmelidir ki, Türk Medeni Kanununun 725.maddesinde yer alan taşkın yapılarla ilgili düzenlemede koşullarının varlığı ve gerçekleşmesi halinde temliken tescil isteğinin karşılanacağı kabul edilmiştir. Ne varki, mahkemece savunma yoluyla getirilen bu istek üzerinde durulmamış, olumlu veya olumsuz bir karar oluşturulmamıştır.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda temliken tescil koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

      Davacının temyiz itirazlarına gelince Bilindiği üzere; TMK'nın 725.maddesinin uygulanabilmesi için yapı sahibinin iyiniyetli olması yanında taşkın bölümün bedelinin arsa bedelinden fazla olması, yıkımın zarar doğurması ve tescil edilecek bölümün ifrazının mümkün olması da gerekmektedir. Somut olayda C bölümündeki yapı kadastrodan önce yapılmış olup davalı iyiniyetlidir. Ne var ki, bilirkişi tarafından belirlenen rakamlara göre yıkımın fahiş zarar doğuracağından sözedilemez. Hâl böyle olunca her iki bölüm yönünden de elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne, temliken tescil isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-davalı taraf vekili tarafından, davalı-davacı aleyhine 15.02.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal, 14.03.2011 tarihli birleşen davada davalı-davacı vekili tarafından temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, birleşen davanın ise reddine dair verilen 31.01.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, elatmanın önlenmesi ve kal, birleştirilen dava TMK’nın 725. maddesi gereğince temliken tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve kal talebinin kabulüne, temliken tescil talebinin koşulları gerçekleşmediği gerekçesiyle reddine karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, TEMLİKEN TESCİL, YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 6 parsel sayılı taşınmazına, komşu parsel maliki davalılar tarafından yapılan binanın tecavüzlü olduğunu ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlar, davalılardah... karşı davalarında temliken tescil talebinde bulunmaşlardır. Davalılardan ... ve Hüseyin savunma yolu ile temliken tescil istemişlerdir. Mahkemece, davalıların müdahalesi sabit görülerek asıl davanın kabulüne, karşı davanın ise temliken tescilin şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir. Karar, bir kısım davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

            TMK’nun 725. maddesine dayalı taşkın yapıdan ötürü tescil davalarının kabulünde aranan en önemli koşullardan birisi taşkın yapı ile taşınmazın bütünleşmesi, başka bir ifade ile taşan kısmın taşınmazın ayrılmaz parçası haline gelmesidir. Bilirkişi raporundan davacı taşınmazına 61,25 m2 tecavüzlü olan bahçe duvarının basit eklenti niteliğinde yapı olduğu anlaşılmaktadır. Bu tür yapıların arzla birleştiği, onun ayrılmaz parçası haline geldiği düşünülemeyeceğinden yapı sahibinin 4721 s. TMK’nun 725. maddesine dayanarak açtığı mahkemece birleştirilen temliken tescil davasının reddine asıl dava olan elatmanın önlenmesi ve kal davasının ise kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. Davacının temliken tescile konu ettiği merdiven 4721 s. TMK’nun 725. maddesinde sözedilen yapı niteliğini taşımamaktadır. Ayrıca, 4721 s....

            Bunun için: 1-Tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. 2- Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir....

              O halde, taşkın yapıyı kullananın kötü niyetli sayılamayacağı ve kendisine kusur izafe edilemeyeceği gözetildiğinde yargılama giderlerinden ve bu giderlerden sayılan vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağı açık olup, davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının yerinde olmadığı, özellikle bozma ilamında vurgulandığı üzere, binanın kadastral parsele yapılmış olduğu, İmar Kanunu 18 inci maddesi uyarınca yapı bedeli ödenmedikçe ömrü tamamlanıncaya kadar kullanılmaya devam edileceğinden müdahalenin men’i ve kal davasının reddine, imar parseli üzerindeki bina hakkında TMK'nın 725 inci maddesi gereğince temliken tescil talebinde bulunulamayacağı da gözetilerek temliken tescile ilişkin karşı davanın da reddine yönelik kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

                UYAP Entegrasyonu