Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafından sırf müvekkile zarar vermek ve iş yapma imkanını ortadan kaldırmak maksadıyla hareket edildiğini, ham ve işlenmiş mermerlerin haciz imkanı varken mermerlerin taşındığı vinçlerin hazcedilmesinin müvekkilin iş hayatını sona erdirecek bir eylem olduğunu, haczedilen vinçlerin müvekkilin mesleğinin devamı için lüzumlu olan alet ve edevat hükmünde olduğunu, mahkemece taşkın hacize ilişkin taleplerinin değerlendirilmediğini belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, haczedilmezlik ve taşkın haciz şikayetine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın haczedilmezlik şikayetinden ibaret olmadığını, borçluya ait olmayan adreste haciz tatbik edilmesi, dolayısıyla haciz kararı ve bu çerçevedeki işlemin başından itibaren hukuka aykırı olduğunu ve bu hususur davanın esasını teşkil ettiğini, haciz uygulanan adres ve haczedilen malların dosya borçlusuyla hiçbir ilgisi bulunmayan, müvekkiline ait olan mallar olduğunu, haksız ve hukuka aykırı olarak gerçekleştirilmiş haczin iptali istemli davanın, mahkemece dar yorumlanması vehaczedilmezlik şikâyetinden” ibaret görülüp reddedilmesi yargıya erişim hakkının ve hukuk devleti ilkesinin zedelenmesi mahiyetinde olduğunu, haciz uygulanan adresin borçlunun adresi olduğuna dair ne haciz tutanağında ne de dosyada herhangi bir somut delil bulunmamasına rağmen, sırf borçluyu taciz edip borcun ödenmesini sağlaması adına dosya borçlusuyla hiçbir ilgisi olmayan müvekkilinin evinde haciz tatbik edilmesinin açıkça usule ve yasaya aykırı olduğunu,...

Taşkın hacze yönelik şikayetin ise istinaf yoluna başvurulamayacak, dolayısı ile kesin kararlardan olduğundan taşkın haciz ile ilgili istinaf talebinin usulden reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır....

Alacaklı tarafından borçlu aleyhine ilamlı icra yolu ile başlatılan takipte, borçlu icra mahkemesine tarihinde yaptığı başvurusunda taşınmazın kıymet takdirine itirazları ile birlikte taşkın haciz ve İİK'nun 82/12 maddesine dayanan meskeniyet şikayetinde bulunmuş, Mahkemece İK'nun 82/12 maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayanılarak haczedilmezlik şikayeti ve kıymet takdirine itiraz incelenerek alacaklı adına vekili Ali Çınar'ın sunduğu 27/05/2019 ve 27/08/2019 tarihli dilekçesindeki kabul beyanı dikkate alınarak karar verilmiş, taşkın haciz şikayetine ilişkin hüküm kurulmamış yargılama faaliyetinde bulunulmamış, davacı/borçlu tarafından her üç şikayet konusu istinafa getirilmiştir....

Davacının, taşkın haciz şikayeti yönünden yapılan istinaf incelemesi sonucunda: İcra mahkemesi kararlarından hangilerine karşı istinaf kanun yoluna başvurulamayacağı İİK'nın 363/1. maddesinde ve aynı Kanunun bazı maddelerinde (m. 134/4, m. 97/5, m. 36/5 gibi) açıklanmıştır. İstinaf incelemesine konu karar taşkın haciz şikayetine ilişkin olup, niteliği itibariyle kesindir. Bu nedenle davacının taşkın haciz şikayetine ilişkin istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir....

Dava, haczedilmezlik şikayeti ile istihkak davasına ilişkindir. 1-İstihkak davasının reddine ilişkin temyiz itirazları yönünden; dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2-Haczedilmezlik şikayetine ilişkin temyiz itirazları yönünden ise; Davacı borçlu vekilinin İcra Mahkemesine başvurusu esnasında istihkak iddiasının yanısıra haczedilmezlik şikayetinde de bulunulmasına rağmen, Mahkemece, dava istihkak davası olarak nitelenerek ve bu nitelemeye uygun gerekçe oluşturularak, sadece istihkak davasının reddine karar verilmiş, haczedilmezlik talebi yönünden olumlu-olumsuz hüküm kurulmamıştır. Mahkemece anılan hususlar üzerinde durularak haczedilmezlik şikayeti usulüne uygun şekilde değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması için hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

    İİK’nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK’nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaza ilişkin haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa konulan her haciz yeni bir haciz olup, borçlunun yeni hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda, borçlunun meskeniyet iddiasına konu taşınmaza 09.05.2013 tarihinde konulan haciz için Mahkeme’nin .. sayılı dosyası ile ileri sürülen meskeniyet şikayetiyle ilgili verilen karar henüz kesinleşmemiş ise de, eldeki haczedilmezlik şikayeti 16/02/2016 tarihli başka bir haciz işlemine ilişkin olduğundan, derdestlikten söz edilemez. Kaldı ki, 09/05/2013 tarihli haczin düştüğü, alacaklı vekilinin yeniden haciz konulması için 16/02/2016 tarihinde talepte bulunduğu anlaşılmaktadır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, haczedilmezlik şikayetine konu taşınmazın düğün salonu niteliğinde olduğu ve bu şekilde kiraya verilmek suretiyle kiracı tarafından işletildiğinin anlaşıldığı, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 02/03/2017 tarih ve 2016/17066 E. 2017/2845 K....

      Diğer taraftan, İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin düzenleme haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı da yoktur. Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; HMK.nın 355.maddesine göre istinaf incelemesinin dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık görülmesi halinde bu hususun resen nazara alınabileceği, dosya kapsamı, mevcut delil durumu dikkate alındığında, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine ilişkin kararda mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükümde kamu düzenine aykırılık da tespit edilmediği anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.'...

      Somut olayda, davacı borçlu T2 adına kayıtlı taşınmaz hissesine takip kapsamında en son 06/11/2018 tarihinde haciz konulduğu, davacıların 21/02/2019 tarihinde bu taşınmaz hakkında İİK'nın 82/1- 4 maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulundukları, davacı borçlu T1 haciz ve dava tarihinde bu taşınmazda hissedar olmadığı, borçlu davacı T2 adına kayıtlı ve hacizli hisseyi, davanın açılmasından sonra, 27/02/2019 tarihinde Serpil Ertuğrul'a devrettiği anlaşılmıştır. Serpil Ertuğrul takipte borçlu sıfatıyla yer almadığı gibi işbu davanın açılışında, dava dilekçesinde davacı olarak da yer almamaktadır....

      UYAP Entegrasyonu