WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı kararı ile taşkın yapıyı, taşkın yapı yönünden düzenlenen yasal mevzuatı ve söz konusu taşkın yapı neticesinde doğan hak ve sorumlulukları ayrıntılı bir biçimde açıklamış; söz konusu taşkın yapı neticesinde kat maliki olarak yer alan davalılara başvurulabilmesi hususunda, davalıların iyiniyetli olup olmadıklarının tespit edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu kapsamda dosya içerisinde yapılan tespitler neticesinde davalıların söz konusu taşkın yapıyı yapanlar olmadıkları, satış sureti ile devralarak kat maliki oldukları ve uzun yıllardır söz konusu taşınmazı kullandıkları görülmüştür....

Bu kural, taşkın inşaatı yapan kimsenin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın inşaat yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. İyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan taşkın inşaat sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir. (Sübjektif koşul) b) İkinci koşul, yapı kıymetinin taşılan arazi parçasının değerinden açıkça fazla olmasıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi, tapu iptali ve tescil, alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen 2004/78 Esas sayılı davanın açılmamış sayılmasına, birleşen 2011/85 Esas sayılı davada karar verilmesine yer olmadığına, birleşen 2005/5 Esas sayılı davanın kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davalı ... ve davacılar-karşı davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Asıl ve birleşen ... (Kapatılan) Asliye Hukuk Mahkemesi 2011/85 E. sayılı dava, arsa sahiplerinin açtığı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan el atmanın önlenmesi, tapu iptal tescil ya da alacak, birleşen ... (Kapatılan) Asliye Hukuk Mahkemesi 2004/78 E. sayılı dava müdahalenin men’i ve kal, birleşen ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.12.2001 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil ve birleşen dosya ile müdahalenin men'i, kal ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen 19.10.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 725.maddesine dayalı taşkın yapı nedeniyle tapu iptali tescil, ikinci kademedeki istek ise irtifak hakkı kurulmasına ilişkindir. Karşı dava da ise çapa dayanarak elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat istenmiştir. Mahkemece karşı davanın reddine, asıl davanın kabulü ile 9287 parsel yararına 9288 parselin 128.99 metrekare yüzölçümlü bölümü üzerinden irtifak hakkı tesisine karar verilmiştir....

        kesinleştiği, karşı dava tarihi itibariyle kadastrodan önceki hukuki nedenlere dayalı tapu iptal ve tescil davaları için 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu anlaşılmış, davalı T2 tarafından yapılan yapının bir kısmının dava konusu taşınmaz içinde kaldığı sabit olduğundan davacının mülkiyetten kaynaklanan müdahalenin önlenmesi ve kal talebinin kabulüne, karşı davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 14.12.2023 günlü ve 2023/3947 Esas, 2023/2916 sayılı kararında "İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu" gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazları tekrar ederek temyiz isteminde bulunmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taşkın inşaat nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 3. Değerlendirme 1....

          (Objektif koşul) c) Üçüncü koşul ise taşkın inşaat yapanın, taşınmaz malikine bu bedeli ödemesidir. d) Bu üç koşulun yanısıra, mahkemece iptal ve tescile karar verilebilmesi için taşkın yapının zeminindeki arazi parçasının ana taşınmazdan ifrazının da mümkün olması gereklidir.(Bknz. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2016/5954 Esas, 2018/6343 Karar sayılı ilamı) Bilindiği üzere, haksız inşaat (TMK mad.724) ve taşkın inşaat nedeniyle temliken tescil isteklerinin (TMK mad.725) müstakil dava yoluyla da ileri sürülebileceği gerek yargısal uygulamada, gerekse öğretide benimsenen kuraldır. (Yargıtay 8....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Men-i Müdahale -Kal-Ecrimisil- Tapu İptal-Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm asıl dava yönüden taşınmaza müdahalenin önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemine, birleşen dava yönünden taşkın yapı nedeniyle tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup asıl dava kabul, birleşen dava reddedilmiş ve hüküm davalı-karşılık davacı tarafından her iki davaya ilişkin olarak temyiz edilmiş olmakla Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı kararı gereğince öncelikle inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 18.07.2011 (Pzt.)...

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/620 KARAR NO : 2022/265 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : POZANTI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/150 ESAS, DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

            Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur. 3-Bu inşaatı kendi malzemesi ile yapan kişinin iyiniyetli olması, diğer bir anlatımla zeminin kendisine ait olduğu, ya da 05.07.1944 tarihli ve 12/26 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği gibi mülkiyetin ileride kendisine geçirileceği inancıyla hareket etmesi gereklidir. 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, iyiniyetin ispatı taşkın yapı malikine ait ise de iyiniyet iddia ve savunması def'i olmayıp itiraz niteliği taşıdığından ve kamu düzeni ile ilgili bulunduğundan mahkemece kendiliğinden göz önünde tutulmalıdır....

              UYAP Entegrasyonu