WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairemiz iş bölümünde ise 'Aşağıda yazılı davalar gibi şahsi haklara dayalı ve taşınmaz mallarla ilgili davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar: a) Satış vaadi sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve el atmanın önlenmesi davaları, b) Yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölüme ilişkin olup, 30.09.1988 tarihli 1987/2 E. 1988/2 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına dayalı tapu iptali ve tescil davaları, c) Tahsis kararlarına dayalı el atmanın önlenmesi ve tapu iptali ve tescil davaları, d) İnanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davaları (05.02.1947 tarihli 20/65 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı' denilmek üzere istemde tapu iptal ve tescil bulunan uyuşmazlıklar konu edinilmiştir. Etraflıca açıklandığı üzere eldeki davada tapu iptal istemi bulunmayıp tapusuz taşınmazda zilyetliğin tespiti istenmektedir. Dairemizin görev alanı HSK'nın 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanacak kararında belirtilen işlerle sınırlıdır....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/02/2020 NUMARASI : 2017/215 ESAS, 2020/130 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Zilyetliğe Dayalı) KARAR : İDDİA: Davacı T1 dava dilekçesinde özetle; Hakkari ili, Yüksekova ilçesi, Gürdere Köyü çalışma alanında yapılan kadastro çalışması sonucu davalı T4 adına tespit ve tescil edilen 119 ada 1 ve 106 ada 17 parsel sayılı taşınmazlarda uzun süredir eklemeli zilyetliğinin bulunduğunu açıklayarak irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı T4, taşınmazların T4ne ait olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacı yararına zilyetlik ile taşınmaz edinme koşularının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

Dairemiz iş bölümünde ise 'Aşağıda yazılı davalar gibi şahsi haklara dayalı ve taşınmaz mallarla ilgili davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar: a) Satış vaadi sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve el atmanın önlenmesi davaları, b) Yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölüme ilişkin olup, 30.09.1988 tarihli 1987/2 E. 1988/2 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına dayalı tapu iptali ve tescil davaları, c) Tahsis kararlarına dayalı el atmanın önlenmesi ve tapu iptali ve tescil davaları, d) İnanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davaları (05.02.1947 tarihli 20/65 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı' denilmek üzere istemde tapu iptal ve tescil bulunan uyuşmazlıklar konu edinilmiştir....

Tapuda kayıtlı olmayan taşınmazların devri hakkında yasada öngörülmüş bir şekil şartı bulunmayıp, tarafların anlaşması ve bu anlaşma sonucunda taşınmazın zilyetliğin satın alana devredilmesi yeterlidir. Zilyetliğinin devredilmesinden sonra taşınmaz hakkında tapu kaydının oluşması öncesinden yapılan sözleşmenin geçerliğini etkilemez. Davacıların murisi ile davalıların murisi arasında yapılan satış sözleşmesinin geçerli bir sözleşme olup olmadığına gelince; davacılar tespitten sonra ve kesinleşme tarihinden önce, diğer bir anlatımla henüz tapu kaydı oluşmayan taşınmaz hakkında tespit maliki tarafından yapılan 18.02.1962 tarihli satışa ve satış tarihinden itibaren kendilerinde bulunan zilyetliğe dayalı olarak eldeki davayı açmışlardır. Dosya kapsamından taşınmazın zilyetliğinin dava tarihine kadar davacı tarafta olduğu belirlenmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Tortum Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 12.06.2009 gün ve 22/219 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasının kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Davada kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanılmıştır. Bu tür uyuşmazlıklarda kazanmayı sağlayan zilyetliğin Hazineye karşı kanıtlanması gerekmektedir. Maddi olaylardan sayılan zilyetliğin tanık beyanlarıyla kanıtlanması gerekir. İncelenmekte olan olayda tanık dinlenilmeden yerel bilirkişi sözlerine dayanılarak hüküm kurulmuştur. Yerel bilirkişinin sözleri kazanmayı sağlayan zilyetliğin başlangıcı, süresi ve niteliği hakkında hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Ecrimisil ve Zilyetliğe Dayalı Tescil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl dava yönünden men'i müdahale ve ecrimisil talebinin reddine, davalılar-karşı davacıların davasının kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....

        Mahkemece davacılardan ... yararına tesbit günü itibariyle satınalma ve zilyetliğe dayalı taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı olduğu üzere karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Kadastro sırasında taşınmaz ... ve ...’in zilyetliklerinin geçici vede yasal süreye ulaşmadığı düşüncesiyle hazine adına tesbit edilmiş, davacılar Cevdet ve ... zilyetliğe dayanarak dava açmışlardır. Tesbit nedenine, ileri sürülüşe ve savunmaya göre uyuşmazlık adına, tescil kararı verilen davacı ... yararına 3402 sayılı Kadastro Yasasının 14.maddesinde öngörülen taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığı yönündedir. Davanın yasal dayanağını 3402 Sayalı Kadastro Yasasının 14 ve Medeni Kanunun 713.maddesi teşkil etmekterir. Taşınmazın öncesinin tapusuz olduğu uyuşmazlık konusu değildir....

          nin zilyetliğe dayalı olarak taşınmaz elde edip etmediği hususu Tapu ve Kadastro Müdürlükleri ile Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü'nden sorulmalı, TMK 713/4 maddesi uyarınca ilan yaptırılmalı, bundan sonra davacıların dava konusu yerdeki zilyetliğinin belirlenebilmesi açısından, mahkemece, tespit ve dava tarihinden öncesine ait (1955-1965-1985 ve 2010) dört ayrı zamanda çekilmiş hava fotoğrafları bulundukları yerden getirtilerek, dosya arasına konulmalı, bundan sonra çekişmeli taşınmaz başında, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi kurulu ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları ile üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu ve teknik bilirkişi ve harita ve fotogrometri mühendisi huzuru ile yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıklarından taşınmazın geçmişte kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı hususunda maddi olaylara dayalı...

            Bu bakımdan davacının babası yönünden de 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi gereğince miktar araştırılmasının yapılması, belgesizden taşınmaz edinip edinmediğinin Kadastro ve Tapu Sicil Müdürlüklerinden, zilyetliğe dayalı tescil davası açıp açmadığının o yer Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulması, belgesizden edinilen taşınmazlara ait kadastro tutanakları ile tapu kayıtlarının Tapu Sicil Müdürlüğünden istenilmesi, zilyetliğe dayalı tescil davalarına ait dosyaların ise ait olduğu mahkemelerden getirtilerek miktar sınırlandırmaları yönünden gözönünde tutulması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve incelemeyle hüküm kurulması doğru değildir....

              Keşifte mahalli bilirkişi, zilyetlik tanıkları ve 01.01.1990 tarihli senet tanıklarına davacının zilyetliğinin hangi tarihte başladığı hususu maddi olgulara dayalı olarak açıklattırılmalı, davacı dayanağı 01.01.1990 tarihli senet yöntemince uygulanmalı, tespit tarihi itibarı ile taşınmaz üzerinde davacının zilyet olup olmadığı tereddüde yer bırakmayacak şekilde belirlenmeli; davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespit tarihinden sonra başladığı sonucuna varıldığı takdirde zilyetliğe hukuken değer verilip verilmeyeceği tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, zilyetliğin başlangıcına ilişkin çelişki giderilmeden karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine'nin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 12.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu