Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.04.2012 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24.09.2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davalıların murisi ...'ın 13.12.1989 tarihli düzenleme şeklindeki taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile ... ili, ... ilçesi, 1091 parsel sayılı taşınmazdaki murisi ...'...

    Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil ile alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, tescil talebinin reddine, alacak talebinin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davaya konu taşınmazın tapuya kayıtlı olmayan yer olduğunu, bu yerin davalı Belediye tarafından 24/01/1974 ve 06/04/1989 tarihlerinde dava dışı ... 'e satıldığını, daha sonra ......

        Somut olayda, mahkemece, davacılar vekilinin dava dilekçesinde, davaya konu taşınmazın tapu kaydının iptaliyle harici satım sözleşmelerinde satın alınan yer kadar davacılar adına pay şeklinde tescili olmadığı takdirde, harici satım bedelleriyle taşınmaz üzerindeki yapı bedellerinin davalılardan tahsilini talep etmiş, mahkemece, tapu iptali ve tescil istemiyle ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden, harici satım bedelleriyle yapı bedelleri hakkında hüküm kurulmuştur. Buna göre, davacılar vekilinin ilk talebi olan tapu iptali ve tescil talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verildikten sonra terditli talepleri hakkında hüküm verilmesi gerekirken, 6100 sayılı HMK’nin az yukarıda açıklanan ilkelerine aykırı olarak yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru görülmemiştir....

          Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 18.829,61 TL’nin 09.10.2006 dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, tapu iptali-tescil, cezai şart bedeli ve bina bedeline ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacının, davalıların miras bırakanı ...'den intikal eden tapulu taşınmazı 7.1.1998 günlü senetle davalılardan haricen satın alarak tesellüm ettiği tapulu taşınmaza bina inşa ettiğini, tapuda devrin verilmediğini ileri sürerek tapu iptal-tescil, olmadığı takdirde taşınmaz için ödediği bedel ile taşınmaza yaptığı faydalı ve zaruri masrafların tahsilini istemiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 29.07.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile açılmıştır. Davalı, satış vaadi sözleşmesinde yazılı bedelin kendisine ödenmediğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinde esaslı unsur olarak tarafların adları veya temsilci ya da vekillerinin kimlikleri, satışa konu taşınmaz ve nitelikleri semen ve hukuki sebebin gösterilmesi gerekir....

              Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyeti devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

                Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanunu'nun 125. (TBK m.146) maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

                Dava, 13.07.1998 tarihli taksim sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal tescil olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir....

                  Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2016/713 E., 2022/364 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, hizmet sözleşmesinden kaynaklı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (6). Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY (6). HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,05.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu