"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -KARAR- Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 6545 sayılı Kanun'un 31. maddesi ile değişik 14/2-a bendinde, daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme de gözetilerek temyizin kapsamının esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; taraflar arasındaki 17.07.2008 tarihli adi yazılı taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin feshi, sözleşme gereği verilen paranın iadesi ve senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, davalı satıcı arsa sahipleri ile dava dışı yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı bir çekişme bulunmadığından, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 13. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır....
Davacı vekili istinaf talebine cevap dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın usule ve yasaya uygun olduğunu, davalı tarafların istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir. DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geri etkili feshi ve tapu iptali tescil talebine ilişkindir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi eser sözleşmelerinin bir türü olduğu için uyuşmazlığın çözümünde TBK'nın 470. ve devamı maddelerinin uygulanması gerekmektedir. Konya 9. Noterliğinde düzenlenen 03/07/2017 tarih ve 17339 yevmiye nolu Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi uyarınca davacının maliki bulunduğu dava konusu taşınmazın yapılacak yapıdan 6 adet bağımsız bölüm verilmesi karşılığında davalı yüklenici T21 devrinin kararlaştırıldığı görülmektedir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, arsa sahibince yapılan pay devirlerinin kural olarak sözleşme gereği yapıldığı kabul edilir....
Geçerli bir satış vaadi sözleşmenin ifa olanağının bulunmaması hâlinde ise vaat alacaklısının 6098 sayılı TBK'nın 112 (BK'nın 96). maddesine dayanarak borcun ifa edilmemesi nedeniyle uğradığı zararın tazmini isteyebileceği kuşkusuzdur. Nitekim, somut olayda yüklenici Özcan Çelik ile dava dışı arsa sahipleri arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davalı yükleniciye isabet edecek olan bağımsız bölümlerden biri Elazığ 1. Noterliğinin 11.04.1995 gün ve 15774 yevmiye numaralı taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle davacıya satılmıştır. Yerel mahkeme ile Özel Daire arasında anılan sözleşmenin geçerli bir sözleşmesi olduğu, ne var ki arsa sahiplerince yüklenici aleyhine açılan dava sonucunda arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin Elazığ 2....
Noterliğinin 30/03/2006 tarih ve 07499 yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine, davalılar Şerafetin Gülteze ve Elif Serap Kılıç aleyhine açılan davanın reddine karar verildiği, kararın davacı T3 vekilince temyiz edilmesi sonucu Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 31/10/2018 tarih ve 2016/2398 esas 2018/5033 karar sayılı ilamı ile "Dava, Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin feshi ve tapu iptal tescil istemine ilişkin olup mahkemece taşınmazların arsa sahibi tarafından davalılara satıldığı gerekçesi ile tapu iptali ve tescil isteminin reddine karar verilmiş ise de davacının satışı yüklenici adına yaptığı ve bedelin yüklenici tarafından alındığı savunması karşısında yapılan araştırma hüküm kurmak için yeterli değildir....
Noterliğinin 30/03/2006 tarih ve 07499 yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine, davalılar Şerafetin Gülteze ve Elif Serap Kılıç aleyhine açılan davanın reddine karar verildiği, kararın davacı T3 vekilince temyiz edilmesi sonucu Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 31/10/2018 tarih ve 2016/2398 esas 2018/5033 karar sayılı ilamı ile "Dava, Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin feshi ve tapu iptal tescil istemine ilişkin olup mahkemece taşınmazların arsa sahibi tarafından davalılara satıldığı gerekçesi ile tapu iptali ve tescil isteminin reddine karar verilmiş ise de davacının satışı yüklenici adına yaptığı ve bedelin yüklenici tarafından alındığı savunması karşısında yapılan araştırma hüküm kurmak için yeterli değildir....
Ancak, kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin, Tüketici Kanununda 3/1. maddesinin (k) bendindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, kullanmak için konut edinmek değil, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin, 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....
Davacılar vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; taşınmaz satış vaadi ve arsa payı inşaat sözleşmesinin feshine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığını, davalıların edimlerini tam olarak yerine getirdiklerini dahi ispat edemediklerini, davalılardan ziyade mağdur olanın müvekkilleri olduğunu, davalıların davaya karşı durdukları kabul etmediklerini, ayrıca davalıların müteahhidin halefi konumunda olduklarını, bu sebeple davalıların yargılama giderleri ile vekalet ücretinden müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarının yerinde olduğunu belirterek, davalıların istinaf başvurularının reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve tapu iptal ve tescil istemlerine ilişkindir....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/1-(k) maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....
H.D. 23.10.2019 gün 2019/385 Esas 2019/4100 Karar sayılı ilamı) Açıklanan nedenlerle mahkememizce açılan davanın kabulüne karar verilerek, Bodrum 1.Noterliğinin 08/02/2018 Tarih ve 1756 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili biçimde feshi ile bu sözleşmeye müstenit olarak Muğla ili, Bodrum ilçesi, Turgutreis Mahallesi, 368 Ada, 20- 21- 23- 27 Parsel (Tevhid sonrası 368 Ada 51 Parsel) numarası ile tapu kütüğüne kayıtlı taşınmazların kaydına işlenen Bodrum 1.Noterliğinin 08/02/2018 Tarih ve 1756 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi şerhinin terkin edilmesine karar verilerek,Açılan Davanın KABULÜ İLE; -Bodrum 1.Noterliğinin 08/02/2018 Tarih ve 1756 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili biçimde FESHİ İLE, bu sözleşmeye müstenit olarak Muğla ili, Bodrum ilçesi, Turgutreis Mahallesi...
Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri eser ve satış vaadi sözleşmelerinden oluşan karma nitelikli akitlerden olup, satış vaadini (arsa payının devrini) de içerdiğinden, tek taraflı irade beyanı ile feshi mümkün değildir. Dairemizin kararlılık gösteren içtihatlarında bu tip sözleşmelerin tarafların iradelerinin birleşmesi halinde ya da haklı sebeplerin bulunması durumunda mahkemenin vereceği fesih kararı ile sona ereceği kabul edilmektedir. Dolayısıyla bu sözleşmelerden dönmek isteyen tarafın, eğer karşı taraf dönmeyi kabul etmiyor ve karşı çıkıyorsa, hakimin kararına ihtiyacı vardır, yani mahkemede açacağı "sözleşmenin feshi" davası sonunda feshi (dönme) kararı ile sözleşmeden dönebilir. Mahkeme, önce fesih isteyenin haklı olup olmadığını tartışır; haklı ise feshe karar verir, aksi halde davayı reddederek sözleşmeyi yürürlükte tutar....