Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliği'nin 23.08.2016 tarih 20946 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ve Ankara 45. Noterliği'nin 29.11.2016 tarih 29567 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin de sunulduğu anlaşılmıştır. Mahkemece bu olgu gözden kaçırılarak taraf teşkili tam olarak sağlanmadan yazılı gerekçelerle davanın bedel iadesi davası olarak kabulü ile davanın diğer davalılar bakımından reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. O halde mahkemece yapılacak iş; dava konusu 24329 Ada, 3 parselde başkaca bir kat karşılığı inşaat sözleşmesi bulunup bulunmadığı araştırılmalı, bulunması halinde yüklenici ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapan diğer arsa sahipleri hakkında da dava açmak üzere davacı tarafa mehil vermeli, açılırsa o dava eldeki dava dosyası ile birleştirilmeli, davacı tarafından verilen ve takibe konulduğu bildirilen senetlerle ilgili takip dosyası ile Ankara 5....

Arsa payı karşılığı inşaat yapımı ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri tapuda pay devrini içerdiğinden geçerliliği 743 sayılı MK'nun 634, 4721 sayılı TMK'nun 706, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 213, 6098 sayılı TBK'nun 237, Noterlik Kanunu'nun 60 ve Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri gereğince noterde düzenleme (resmi) şekilde yapılmasına bağlıdır. Dolayısıyla bu sözleşmeden dönmek ya da fesih etmek isteyen tarafın karşı tarafın kabul etmemesi ve karşı çıkması halinde mahkeme kararına ihtiyacı vardır. Başka bir anlatımla arsa payı karşılığı inşaat yapım ve satış vaadi sözleşmelerinin taraf iradelerinin birleşmemesi halinde mahkeme kararı ile feshi mümkündür. Fesih davasında da sözleşmenin tüm taraflarının ve arsa sahiplerinin tamamının yer alması zorunludur. (Medeni Kanun'un 625/II, TMK'nın 692. maddeleri ile Yargıtay 15....

in aktif dava ehliyetinin olduğunun anlaşılması halinde; davalılar arasında resmi şekilde düzenlenen 29.09.2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca, davalı yüklenicinin diğer davalıların maliki olduğu 22454 ada 2 parsel sayılı arsa üzerine bir bina yapım işini yüklendiği sözleşmede tek katların mal sahiplerine çift katların arsa sahiplerine ait olduğu kararlaştırılmıştır. Davacı ile davalı arsa sahiplerine vekaleten müteahhit şirketin yetkili müdürü arasında yapılan ve dava konusu 50 numaralı bağımsız bölüm ile birlikte on adet taşınmazın satışının vaad edildiği 04.10.2012 tarihli satış vaadi sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmıştır. Mahkemece, dava konusu dairenin müteahhide mi yoksa arsa sahiplerine mi düştüğü araştırılarak, dava konusu dairenin arsa sahiplerine düştüğünün anlaşılması halinde satış vaadi sözleşmesi arsa sahiplerine vekaleten yapıldığından şimdiki gibi davanın kabulüne karar verilmelidir....

    in aktif dava ehliyetinin olduğunun anlaşılması halinde; davalılar arasında resmi şekilde düzenlenen 29.09.2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca, davalı yüklenicinin diğer davalıların maliki olduğu 22454 ada 2 parsel sayılı arsa üzerine bir bina yapım işini yüklendiği sözleşmede tek katların mal sahiplerine çift katların arsa sahiplerine ait olduğu kararlaştırılmıştır. Davacı ile davalı arsa sahiplerine vekaleten mütehahit şirketin yetkili müdürü arasında yapılan ve dava konusu 30 numaralı bağımsız bölüm ile birlikte on adet taşınmazın satışının vaad edildiği 04.10.2012 tarihli satış vaadi sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmıştır. Mahkemece, dava konusu dairenin müteahhide mi yoksa arsa sahiplerine mi düştüğü araştırılarak, dava konusu dairenin arsa sahiplerine düştüğünün anlaşılması halinde satış vaadi sözleşmesi arsa sahiplerine vekaleten yapıldığından şimdiki gibi davanın kabulüne karar verilmelidir....

      Davalı arsa sahipleri ile davalı yüklenici arasında aktedilen 16.08.2005 günlü "düzenleme şeklinde gayri menkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi" ve eki paylaşım krokisine göre, 1-6-8-9 ve 11 no'lu meskenler ile 3 no'lu dükkan yükleniciye bırakılmıştır. Davacı, 25.09.2006 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile yükleniciye isabet eden 1 ve 6 no'lu bölümleri satın almış ise de, 6 no'lu bağımsız bölüm yerine anlaşarak 8 no'lu bağımsız bölüm kendisine tapudan devredilmiş ancak 1 no'lu meskenin tapu devri yapılmamıştır. Ayrıca, davacı ile yüklenici arasında haricen imzalanan tarihsiz yazılı protokole göre, davacının halen 13.000 TL borcu bulunduğu ve bu miktarın daire tesliminde ödeneceği görülmüştür. Arsa sahipleri ve yüklenici arasında düzenlenen eser sözleşmesi 28.01.2011 tarihinde kesinleşen mahkeme kararı ile ileriye etkili şekilde feshedilmiştir....

        Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Yasada tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 sayılı Kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak, araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir....

          Ancak Kanun’un sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın, ''Ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu'' anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 Sayılı Mülga Borçlar Kanunu'nun 355 vd. ile 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470. vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanunu’nda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı açıktır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 Sayılı Kanun’da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

            Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu amacın, 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknoloji gerektirmesi, kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında, 6502 sayılı Kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir. Bu durumda, eldeki davada uyuşmazlık, 6502 sayılı Kanun kapsamında kalmadığından, davanın HMK'nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 7....

              Ancak Kanun’un sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı Mülga Borçlar Kanunu'nun 355 vd., 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanunu’nda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı açıktır. .../... S.2 Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanun’da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Zile Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/523 esas, 2023/88 karar sayılı dava dosyasında verilen taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshi, menfi zararın tahsili , tapu iptali ve tescil talebinin reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshi, menfi zararın tahsili , tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE," karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu