Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi 2797 sayılı Yargıtay Kanununun (2797 sayılı Kanun) 40 ncı ve Yargıtay İç Yönetmeliğinin 18 nci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 07.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanunun 60 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 31.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    Noterliğinde gayri menkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince satış vaadi borçlularının taşınmazın zilyetliğini devrettiğini, mahallinde yapılan keşif sırasında da dava konusu taşınmazın bir kısmının davacı tarafından kullanıldığı ve davacının zilyetliğinin devam ettiğinin tespit edildiğini, mahallinde dinlenen tanık ve mahalli bilirkişi beyanları dikkate alındığında dava konusu taşınmazdaki hisseleri daha sonra devralan T7 ile T11 satış vaadi sözleşmelerinden haberdar olduğunu, bu hali ile yapılan devirlerin satış vaadi sözleşmesinin yerine getirilmesinden kaçınmak amacıyla kötü niyetli olarak yapıldığını ve satış vaadi sözleşmesi gereğince davacının taşınmazda satın aldığı hisselerin taşınmazın 4/5 hisseye isabet ettiğinin anlaşıldığını gerekçe olarak belirtip davanın kabulüne yönelik karar verilmiştir....

    Dava taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri şahsi hak doğuran sözleşmelerdendir....

      Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....

        Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Somut olaya gelince; 25.06.1996 tarihli sözleşmede ''....taşınmazı aynen devir teslim ve temlik ettiği ,...'' ibaresi yer almaktadır....

          Anılan hükmün 18.05.2004 tarihinde kesinleşmesinden sonra ... ... tarafından 25.05.2005 tarihinde açılan karşı davada ise; Davacı-karşı davalı ...’ın, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan bakiye satış bedelini süresinde ödememesi nedeniyle çekişme konusu büro niteliğindeki bağımsız bölümlerin davacıya verilmemesi gerektiğinin tespiti ile satış bedelinin geç ödenmesinden kaynaklanan 25.000,00 YTL tazminat ve 250.000,00 YTL ecrimisilin tahsili isteğinde bulunulmuştur. Mahkemece, davacı ... tarafından açılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil isteğinin kabulü ile; çekişme konusu büro niteliğindeki bağımsız bölümlerin vaad alacaklısı davacı ... adına tesciline, karşı davacı ... tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile, bilirkişi raporunda geç ödemeden kaynaklandığı saptanan 9.289,02 YTL alacağın asıl davacı ...’tan tahsiline, ecrimisil isteğinin reddine, müdahil davacılar ... ve ... ...’ın istemlerinin reddine karar verilmiştir....

            DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava konusu uyuşmazlık; taraflar arasındaki taşınmaz vaadi satış sözleşmesinden kaynaklı alacağın, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur. Taşınmaz mülkiyetini devir borcunu doğuran akitler resmi şekilde yapılmadıkça muteber olmaz (TMK 634/1), BK 213 (TBK 237) maddede de; taşınmaz satımının geçerli olması için getirilen resmi şekil şartı, taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri için de öngörülmüştür....

            Somut uyuşmazlıkta; 24.06.1972 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesi dava konusu taşınmazların geldi kaydı olan 13.11.1933 tarih 26 sayılı tapu kaydına şerh edildiği gibi, 1, 62, 64 ve 69 parsel kayıtlarına da “davalıdır” şerhi 14.01.2003 tarihinde bir kısım davalılara satıştan önceki tarihlerde işlendiğinden, satış vaadi alacaklısı olan davacılar, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan haklarını sonradan malik olan İsmail Doğan, İlham Usta ve 64 parsel maliki Aytekin Uçar’a karşıda ileri sürebilir....

            Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma” kuralı ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Somut olayda da, dayanılan ve biçimine uygun düzenlenen 19.07.1979 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden taşınmazın satış vaadi sözleşmesine konu edilen 200/1275 payının davacıya teslim edildiği (zilyetliğinin devredildiği) yazılıdır. Mahkemece yapılan keşifte de 3301 parsel sayılı taşınmazın fiili taksim sonucu krokide pembe renkle gösterilen bölümüne davacı ve eşi tarafından ev yapılarak kullanıldığı saptanmıştır. Yukarıda sözü edildiği üzere, satışı vaat olunan taşınmaz vaat alacaklısına teslim edildiğinden artık burada zamanaşımı savunmasında bulunmak dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz....

              Bu nedenle, taşınmaz satış vadi sözleşmesine konu taşınmazın tapuda kayıtlı olması zorunlu ise de sözleşme sırasında satış vaadi borçlusunun taşınmazın maliki olması gerekmez. Çünkü taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapılmakla vaat borçlusu ileride o taşınmaz malın mülkiyetini vaat alacaklısına geçirme taahhüdünde bulunur. Bu nedenle ifanın talep edildiği tarihte taşınmazın satış vaadi borçlusunun mülkiyetinde olup olmadığına bakmak gerekir. Taşınmaz mülkiyeti satış vaadi borçlusunda ise ferağa icbar davası kabul edilmelidir. Somut olayda davalı ... tarafından, ... 2....

                UYAP Entegrasyonu