Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ihtarnameler gönderildiğini, projenin hali hazırda hala sonlandırılmadığını, sözleşmede teslim tarihinin 2022'nin 4.ayı olarak taahhüt edildiğini, davalı şirketin iflas aşamasına geldiğini, davalı şirketin müvekkilinin bedelini ödediği tapularının müvekkili üzerine devrini gerçekleştiremediğini belirterek, taraflar arasında imzalanan 29.10.2020 tarihli iki adet Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesine konu taşınmazların her türlü takyidattan ari şekilde ferağa icbar suretiyle tapu kaydının iptali ile davacı adına tescil edilmesine, teslimin sözleşmede belirlendiği şekilde gerçekleştirilemeyeceğinin mahkemece tespitine ve ilgili taşınmazların tamamlanması ve kusursuz hale getirilebilmesi için yapılması gereken harcamaların tespitine ve bu oranın davalı şirketten tahsiline, bu talepler yönünden mahkemece karar verilmemesi halinde davacı tarafından davalı şirkete söz konusu gayrimenkullerin satış bedeli olarak ödenen 1.575.000,00 TL ve 2.500.000,00 TL’nin günümüz gayrimenkul fiyatlarına göre...

Dava satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil veya tazminat isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Elbette cebri icra ile ilgili olarak temel yasa niteliğindeki İİK menfi tespit davalarında icranın durdurulmasını özel koşullara bağlamıştır. Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda; itiraz eden banka aleyhine birleşen dosya ile ayıbın giderilmesi istemli dava açılarak ; ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

Tüketici Mahkemesi’nin 2020/551 E. sayılı dosyasının 13.07.2020 tarihli ara kararı ile tesis edilen 22.01.2021 tarihli ihtiyati tedbirin kabulüne yönelik kararın kaldırılması ve istinaf nedenleri doğrultusunda ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Tapu kaydı, Konut satış sözleşmesi ve ekleri, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, ihtiyati tedbir talepli konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve haciz, ipotek ve takyidatlardan ari tescil istemine ilişkindir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.05.2003 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil talebinin reddine davacının bedel iadesi isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 26.06.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Davacılar vekili, bir kısım davalılar murisi ...'nın ... Noterliği'nin 06.07.1984 tarihli 4098 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi ile ... ili, ... ilçesi, ......

    Mahkemece, "...Dava, araç bedelinin ödenmediği gerekçesi ile mülkiyeti muhafaza kaydıyla yapılan araç satış sözleşmesinin iptali ile dava konusu aracın trafik tescil kaydının iptali ve davacı adına tescili istemli tespit talebine ilişkindir. Davacı vekili tarafından, taraflar arasında imzalanan düzenleme şeklinde mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla satış sözleşmesi uyarınca davacıya ait aracın davalı adına trafik tescil kaydının yapıldığı, sözleşme gereğince kararlaştırılan satış bedelinin vadesinde ödenmediği, davalıya Ünye 2. Noterliği'nin 24/08/2020 tarih ve 12463 yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilerek sözleşmeden dönüldüğü iddiası ile sözleşmenin iptali, aracın davalıdan alınıp müvekkiline verilmesi ve trafik tescilinin müvekkili adına yapılması talep edilmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. TBK'nın 259 ve 260. maddelerinde; alıcının temerrüdü halinde satıcının seçimlik hakları ve sözleşmeden dönme hakkı düzenlenmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.09.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil 23.01.2008 tarihli dava dilekçesi ile sözleşmenin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen 17.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-birleşen davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava ise sözleşmenin iptali istemine ilişkindir. Davalı-birleştirilen davanın davacıları davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteminin kabülüne, sözleşmenin iptali isteminin redine karar verilmiştir....

      DOSYADA YER ALAN DELİLLER VE DEĞERLENDİRME: Dava, konut Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinden kaynaklanan takyidatlardan ari tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde sözleşme bedelinin, yapılan masrafın tahsili istemine ilişkindir. Davacı vekili e-imzalı davadan feragat dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini bildirmiştir. Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde; davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır. Davadan feragat davaya son veren taraf işlemlerinden biridir HMK'nun 307. maddesi gereğince feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. HMK'nun 309. maddesi gereğince feragat dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatin hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir . Feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır. HMK'nun 310. maddesi gereğince feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir....

      Dava, gayrimenkul satış vadi sözleşmesi nedeni ile hukuki ayıptan kaynaklı tapu iptal ve tescil ile taşınmazın üzerindeki tüm ipotek ve takyidatlardan ari olarak tapuda davacı adına tescili olmadığı takdirde bedel iadesi talepli davada taşınmazın devir ve temlikinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir ve ipotek ve hacizler nedeni ile icra takibinin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesi talebine ilişkindir. Dava terditli olarak açılmış ve davacının öncelikli talebi tapu iptal ve tescil olması nedeniyle, Hakimler ve Savcılar Kurulunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri İş Bölümü ile ilgili 01.09.2020 tarihinden itibaren geçerli İş Bölümü Kararı uyarınca, 18.Hukuk Dairesinin görevine giren dava ve uyuşmazlıkların 6502 s....

      Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

        UYAP Entegrasyonu