ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/419 KARAR NO :2021/549 DAVA:Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:18/06/2021 KARAR TARİHİ:02/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 22/05/2013 tarihli ....Noterliğinin ... yevmiye sayılı Gayrimenkul Satış Vaadi ve İnşaat Yapım Sözleşmesi imzalandığını, davacının kendi edimi olan 2.500 USD'yi sözleşme gereği kredi çekerek veya öz sermayesinden ödediğini, fakat sözleşme ile vaadedilen taşınmazın sözleşme tarihinden itibaren 8 yıl ve vaade konu taşınmaz mülkiyetinin verileceği tarihten itibaren de 6 yıl geçmesine rağmen halen tesliminin yapılmadığını, davalı şirkete ....Noterliğinin 22/11/2018 tarih ve ... yevmiye sayılı ihtarname keşide edildiğini, sözleşmeye uygun olarak 305.000 USD gecikme tazminatı hesap edilip talep edilmiş olmasına karşın...
Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hisseli gayrimenkul (devre mülk) satış sözleşmesinden kaynaklı gayrimenkulün devri, zamanında teslim edilmemesinden kaynaklı gecikme tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, davacının bu yerleri yatırım yada ticari amaçla değil tatil amaçlı aldığı ve tatil sürelerinin uzatılması için uygulamada birden fazla dönem alındığı, alınan devremülk adetinin üç tane olmasının makul olduğu ve davacının tüketici konumunda ve uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı gelir paylaşımı karşılığı inşaat sözleşme ilişkisinden kaynaklı olarak davacı tarafından gecikme tazminatı, müspet ve menfi zararın tahsili için açılan belirsiz alacak davasıdır. Davacılardan ... hakkında yapılan tacir araştırması sonucu gayrimenkul sermaye iradı gelir sahibi olduğu anlaşılmakla taraflar tacir olmakla mahkememiz görevlidir. Mahkememizce öncelikle davalı yanın yetki ilk itirazının incelenmesi gerekmiştir. Davalı vekili yasal cevap süresi içerisinde yetki ilk itirazında bulunmuştur. Taraflar arasında ihtilafsız olan taşınmaz satış vaadi ve arsa payı gelir paylaşımı karşılığı inşaat Sözleşmesinin 35....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/196 ESAS -2021/854 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat KARAR : 6100 sayılı HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili ile davalı taraflar arasında 24/12/2013 tarihinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi akdedildiği, sözleşmeye göre taşınmaz için müvekkil tarafından 656.000,00 TL'nin ödeneceğini, sözleşme farihindem 30 ay içinde taşınmaz müvekkile devredileceğini, gerçekleştirmediğini, devir işlemlerinin tiği inin yarsttığı zararın karşılanması adına davalı taraflarca, müvekkile aylık DEPNLR TL OUA VasU Ka bedellerle karşılık tazminat ödenmeye başlandığını, ancak Şubat 2017 kirası da dahil olmak üzere 2017 Eylül ayma kadar işbu kira bedellerine karşılık gecikme tazminatları ödenmediğini, Mart 2017 kiranın karşılık gelen gecikme tazminatının ise eksik ödendiğini müvekkilin uğradığı zararın borçlulardan tahsiline karar verilmesi gerektiğini...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki taşınmaz satış sözleşmesinin tapu devri yapılmakla geçerli hale geldiğini, davalı tarafından iskan ruhsatı alınmadığı için gecikme tazminatı talep edilebileceğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan gecikme tazminatı talebine ilişkindir....
Somut olayda; davacı, taraflar arasındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden dönerek davalıya ödenen bedelin tahsilini talep etmektedir. Buna karşılık davalı ise davacı ödemelerini kabul etmemek kaydıyla, sözleşmeden dönülmesi halinde mahsup edilmesi gereken kalemlerin eksik hesaplandığını, ayrıca fatura nedeniyle KDV'nin de düşülmesi gerektiğini, yine, sözleşmenin noterde düzenlenmesinden kaynaklı davacıya düşen masraflar ile sözleşmenin 12.3 maddesinde öngörülen bedellerin de alacaktan mahsup edilmesi gerektiğini, işlemiş faizin ise başlangıç tarihi belirtilmediği gibi sözleşmenin 12. Maddesi uyarınca gecikme tazminatı ve faiz istenmeyeceğini belirterek davanın reddini savunmaktadır. Bu durumda davacının talebi, sözleşme hükümlerinin tartışılarak değerlendirilmesini, diğer bir ifade ile yargılamayı gerekli kılmakta olup bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği anlaşıldığından mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Dava kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile daire alım- satım sözleşmesinden doğan eksik işler bedeli ile gecikme tazminatıdır. Taşınmaz üzerindeki yapılardan 3 adet bağımsız bölümün dava konusu edilmesine ve gelen tapu kayıtlardan 3 adetinin davacı adına kayıtlı olmasına rağmen satış sözleşmesine konu 2 daire ile birlikte delil tespiti dosyasında hesaplandığı şekilde 4 adet daire üzerinden eksik işler bedeline hüküm kurulması çelişkili ve dava talebini aşar şekilde ise de bu konu istinaf konusu edilmediğinden aleyhe kaldırılma konusu yapılmamıştır. Davacının dava konusu ettiği dairelerden 2 tanesi Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesine 1 tanesi satış sözleşmesine konu edilmiştir. Taraflar arasındaki 28.11.2011 tarihli satış sözleşmesinde dairelerin teslim tarihi ile bir süre ve taahhüt öngörülmediğinden satışa konu daire için gecikme kirası veya tazminatı doğmadığından bu daire için ilk derece mahkemenin ret kararı farklı gerekçe ile de olsa sonuç olarak doğrudur....
Yerel mahkemece yargıtay kararına atıf yapılarak teslimin tanık beyanlarıyla ispat edildiği şeklindeki gerekçeyle birlikte ifa kuralına da değinilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; Dava, ön ödemeli konut satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı gecikme tazminatının tahsili istemine ilişkin olup mahkemenin gerekçesine dayanak yaptığı Yargıtay 15hd. 2013/5159 Esas- 2014/3800 esas sayılı dosyasında ise uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklandığından bu sözleşmelerde teslim borcunun da, teslimin bir hukuki fiil olması nedeniyle tanık dahil olmak üzere her türlü delille kanıtlanması mümkün olmasına karşın eldeki satış sözleşmesinde tanıkla teslimin ispatı mümkün olmadığından mahkemenin kararına dayanak Yargıtay ilamının somut olaya uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Bununla birlikte; Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2014/44769 esas 2016/6412 karar sayılı ve 02/03/2016 tarihinde ve Yargıtay 13....
Konut Satış Sözleşmesi" başlıklı "taşınmaz satış sözleşmesinden" kaynaklanan gecikme tazminatı, eksik ve ayıplı işler bedeli, bedel tenzili istemine ilişkin olduğundan Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi' nin 25.06.2020 gün ve 564-586 sayılı iş bölümü kararı gereği istinaf incelemesi yapma görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18-19-46. Hukuk Dairesi'ne aittir. HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere; 1-Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE; 2-Dosyanın istinaf incelemesi yapmak üzere İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile karar verildi....
Taraflar arasında davaya konu edilen taşınmazlar yönünden ayrı ayrı ön ödemeli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapıldığı sabit olmakla bu sözleşmeye konu olan taşınmazların davacı şirkete satış ve tesliminde meydana gelen gecikme nedeni ile davacının davalıdan gecikmeden kaynaklı kira tazminat alacağı talep edip edemeyeceği, edebilecek ise miktarının uyuşmazlık konusu olduğu anlaşılmaktadır. Burada irdelenmesi gereken husus ise davanın tarafları arasındaki sözleşme ile kararlaştırılmış ve davacı vekilinin dava dilekçesine konu etmiş olduğu alacak kaleminin cezai şart olarak mı yoksa gecikme tazminatı olarak mı kabul edilmesi gerektiğine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta taraflar arasındaki sözleşmeye konu taşınmazın geç tesliminden kaynaklı olarak akde aykırılık oluştuğundan bahisle dava konusu alacak kalemi talep edildiğinden bir an için gecikme tazminatına ilişkin hükümlerin uygulanabileceği düşünülebilir. 6098 s. TBK. m. 118/I (818 s....