Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" KARAR Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin feshi isteğine ilişkin olup Sulh Hukuk Mahkemesince hükme bağlandığından kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14.maddesi uyarınca 3. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır. Elbirliği ortaklığına (iştirak halinde mülkiyete) konu bir taşınmazda elbirliği ortaklarından birinin, miras payını, ortaklık dışı bir kişiye satmayı vaat etmesi halinde sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerlidir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/446 ESAS DAVA KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan Düzenlenme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi uyarınca davalı tarafın sözleşmeye aykırı ve haksız davranışı ile sözleşmenin ifası için aynı tarihli verdiği vekaletnameyi geri alması neticesinde müvekkilin sözleşmede yüklendiği edimi yerine getirmesinin engellenmesi ve imkansız kılınması nedeniyle müvekkilin uğradığı zararın tazmini ve sözleşme de öngörülen cezai şartın tahsili talebine ilişkindir....

    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bette açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin maddi hata kaynaklı düzeltim talebinin kabul edilerek "Bu taşınmaz payı üzerinde davacıya İstanbul 6. İcra Müdürlüğü'nün 2005/10265 sayılı dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere cebri icra yetkisi tanınmasına," bendindeki 2005/10265 sayılı yerine 2005/10261 olarak düzeltilerek "Bu taşınmaz payı üzerinde davacıya .... İcra Müdürlüğü'nün 2005/10261 sayılı dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere cebri icra yetkisi tanınmasına," şelinde hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 7.684,88 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 29/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/1091 Esas KARAR NO : 2023/428 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 29/12/2022 KARAR TARİHİ : 16/05/2023 YAZIM TARİHİ : 05/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) Davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ İDDİA : Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil şirketin davalı taraftan ... Mah. ... Sk....

        Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

        DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 14/06/2022 KARAR TARİHİ : 16/05/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekilinin mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı ... Ltd....

          Hisse Satış ve Devir Sözleşmesi” ne konu olan hisselerin davacı ...’a devredildiği ve bu hisseler karşılığında davacının davalı şirkete %25 oranında ortak olduğu, davalı şirketin ticari defterlerine göre davacının davalı şirketten herhangi bir alacağının ya da davalı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığı sonuçlarına ulaşıldığı bildirilmiştir. Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, icra dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, taraflar arasında 01/04/2014 tarihli ... Hisse Satış ve Devir Sözleşmesinden kaynaklı davacının alacağı olup olmadığı, var ise miktarının tespiti, itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir. Davacı ... ile dava dışı ... arasında 01.04.2014 tarihinde “... Hisse Satış ve Devir Sözleşmesi” nin imzalandığı (sözleşme) görülmüştür. Sözlemenin alıcısı (... Alıcı) ..., sözleşmenin satıcısı (......

            oluşturmak üzere sözleşmede ayrıntılı tapu kayıt bilgileri yazılı taşınmazların 1.200.000,00 TL bedele karşılık olarak davacıya devredileceğinin açıkça kararlaştırılmış olması, davacının dava dilekçesinde de işbu sözleşmeden kaynaklı alacağına karşılık söz konusu taşınmazların davalı tarafından davacıya yani kendilerine teminat olarak verildiğinin ve tapularının da devredildiğinin açıkça beyan ve kabul edilmiş olması nedeniyle, işbu derdest alacak davasına konu edilen 100.000,00 TL'lik alacak yönünden istenen ihtiyati haciz de, ihtiyati haciz talebine konu alacağın daha fazla bir miktarının davalı tarafça davacıya verilen taşınmazlarla teminat altına alındığı anlaşılmıştır.İİK'nın 257.maddesine göre; "Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 27/01/2022 (ARA KARAR) NUMARASI : None DAVA KONUSU : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI ile İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; alacağın güvence altına alınması amcı ile davalının araçları, taşınmaz mal varlığı ve banka hesapları üzerine teminatsız ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 15/12/2021 tarih ve 2021/874 E sayılı ara kararı ile; "...Alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve mevcut kanıtlara göre istem kanuna uygun görülmüş olmakla,100.000,00 TL yönünden alacağın %15'ine tekabül eden 15.000,00 TL teminat karşılığında İİK.'...

              UYAP Entegrasyonu