Halbuki, boşanma davası esnasında aile konutuna ilişkin ileri sürülen muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin davada, Aile Mahkemesi görevlidir. Şu halde; Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından Aile Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle karşı görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı ... tarafından verilen cevap dilekçesine karşılık yapılan 17.06.2009 tarihli açıklamada da davacı taraf muvazaa nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemini yinelemiştir. Son celsede yapılan açıklama içeriği de davanın dayanağının İİK 277 vd maddeleri değil B.K 18. maddeye dayalı iptal istemi olduğunu göstermektedir. Bu durumda davanın muvazaa hukuksal nedenine dayalı B.K 18. maddesine göre açılmış iptal istemine ilişkin olduğu kabul edilerek o çerçevede inceleme yapıp sonucuna göre karar verilmesi yerine yazılı şekildeki tavsif ile hüküm tesisi isabetli değildir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15.5.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan ...'in, 505 ve 508 parsel sayılı taşınmazlarını 06.07.2007 tarihinde davalı oğlu ...'e ölünceye kadar bakma akdi ile devrettiğini, anılan temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, mirasbırakanın devir tarihinde bakıma ihtiyacı olmadığı gibi ölene kadar çekişme konusu taşınmazları kullanmaya devam ettiğini ileri sürerek miras payı oranında iptal ve tescile, olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir. Davalı, bakım borcunu yerine getirdiğini, mirasbırakanın dava dışı taşınmazları bulunduğunu ve devrin mal kaçırma amaçlı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, muvazaa iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...'...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesi. 3. Değerlendirme Dosya kapsamından; davacının, davalı ...'...
Öte yandan, Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunun 706., Türk BorçlarKanunun 237....
Davalının bu yönlere değinen ve yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunun 706., Türk Borçlar Kanunun 237....
Borçlar Kanunu'nun 19....