WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

un olması hususununda muvazaa iddiasını doğruladığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına iptal istemine ilişkindir. HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır....

    Davacılar, kök mirasbırakanın yaptığı bu tasarrufun bedelsiz, muvazaalı ve kız evlatlarından mal kaçırma amacına yönelik olduğunu ileri sürerek, tapu iptal tescil isteğinde bulunmuşlardır. Öncelikle, muvazaa kavramı üzerinde durulmasında yarar vardır. İrade ve beyan arasında bilerek yaratılan uyumsuzluk şeklinde tanımlanan muvazaa, pozitif hukukumuzda mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 18. maddesinde düzenlenmiştir. Borçlar Kanunu’nun 18. maddesinde “bir aktin şekil ve şartlarını tayinde, iki tarafın gerek sehven, gerek akitteki hakiki maksatlarını gizlemek için kullandıkları tabirlere ve isimlere bakılmayarak, onların hakiki ve müşterek maksatlarını aramak lazımdır” ifadeleri mevcut olup, daha çok sözleşmenin yorumuyla ilgili olduğundan, öğreti ve uygulamada muvazaa kapsamlı olarak incelenmiş ve belirli kurallara bağlanmıştır.(Benzer hükmede 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 19. maddesinde yer verilmiştir.)...

      Dava TBK’nun 19.maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Somut olayda dava dilekçesindeki ileri sürüş biçimine göre dava hukuksal nitelikçe Türk Borçlar Kanununun 19 maddesinin özüne ve sözüne uygun muvazaa nedeniyle iptal istemine ilişkindir. Kural olarak 3.kişiler, danışıklı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir. Çünkü danışıklı bir hukuki işlem ile 3.kişilere zarar verilmesi onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir. Muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek (açtığı şuf’a davasını sonuçlandırmak)için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı iptal davasında davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm dava tarihindeki Türk Borçlar Kanunu 18. maddesinde yer alan muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, dosyanın Yargıtay'a geliş tarihi itibariyle, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 tarihli 2012/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. Ancak daha önce Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 06.05.2013 tarihinde ve Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 14.06.2013 tarihinde görevsizlik kararı verdiklerinden Daireler arasındaki görev uyuşmalığı giderilmek üzere dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

          Dava, TBK'nın 19. maddesine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde yer alan genel muvazaa hukuksal nedenine dayanmaktadır. Muvazaa davası; borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3. kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3. kişinin muvazaalı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun muvazaalı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla muvazaalı bir işlem yapılması gerekir....

          DAVA AÇMA SÜRESİVEKALET GÖREVİNİN KÖTÜYE KULLANILMASI HUKUKSAL NEDENİNE DAYALI TAPU İPTALİ VE TESCİLVEKİL İLE SÖZLEŞME YAPAN ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN DURUMUVEKİLİN SORUMLULUĞU 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 2 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 390 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanlarından intikal eden 6 parsel sayılı taşınmazdaki 6 numaralı bağımsız bölümün, kardeşleri olan davalı Şeref'e verdikleri vekaletnameler ile diğer davalı olan eşine temlik edildiğini, temliklerin vekalet görevi kötüye kullanılmak suretiyle gerçekleştirildiğini ileri sürerek tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında davacılardan Ahmet, davasından feragat etmiştir. Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını, iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davacı Ahmet yönünden feragat, diğer davacılar yönünden de zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/233 ESAS DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın üçüncü kişilere devir ve temliki ile tapu kaydı üzerine herhangi bir takyidatın konulmasını önlemek için dava kesinleşinceye kadar taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına , dava konusu taşınmazın tapu kaydının muvazaa nedeniyle iptal edilerek davalı Hüseyin Gürbüz'e tesciline kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, Türk Borçlar Kanunun 19. maddesinde düzenlenen muvazaa nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; Borçlar Kanunu 18. maddesinden kaynaklı muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 tarih ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.04.2011 tarih ve 14 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 02.06.2011 tarih ve 27952 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....

              Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunun 706., Türk Borçlar Kanunun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır....

                Olay bu açıdan değerlendirildiğinde, dava konusu ... plaka sayılı aracın devri konusunda muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal ve tescil talebinde bulunulması mümkün değil ise de, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12.05.2009 gün ve 1999/4-286 esas, 1999/293 karar sayılı karar uyarınca, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 19. maddesi uyarınca genel muvazaa hükümleri gözetilerek çekişme konusu araç yönünden de davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 29.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edilenler vekili için 990.00.-TL. duruşma avukatlık parasının ve aşağıda yazılı 3.698.20.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 14.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu