Bu yetki kuralı kesin olmadığından HMK'nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73. maddesinin beşinci fıkrasında "Tüketici davaları, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinde de açılabilir" denilmekte ise de bu kural 6100 sayılı HMK’nın yetkiye ilişkin kurallarının yanında bir ek yetki kuralıdır. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 5. Tüketici Mahkemesi ve ... 3....
Bu yetki kuralı kesin olmadığından HMK'nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73. maddesinin beşinci fıkrasında "Tüketici davaları, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinde de açılabilir" denilmekte ise de bu kural 6100 sayılı HMK’nın yetkiye ilişkin kurallarının yanında bir ek yetki kuralıdır. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, dava tarihi itibariyla, 5464 sayılı Kredi Kartları Kanunu'nun 44. maddesinde yer alan açık düzenleme gereğince kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılacak davalarda istisna gözetmeksizin, 1086 sayılı HUMK'nun uygulanacağının hükme bağlandığı, davacı bankanın kredi kartı borcunun ödenmemesi nedeniyle kart hamiline açtığı alacak davasına bakmak görev ve yetkisinin Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi' ne ait olduğu gerekçeleriyle, dava dilekçesinin görev yönünden reddine, işbu mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştikten itibaren 2 hafta içerisinde taraflardan birinin başvurusu halinde dosyanın görevli ve yetkili Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi' ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 3/1- k maddesinde "tüketici", ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak...
Bu yetki kuralı kesin olmadığından HMK'nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73. maddesinin beşinci fıkrasında "Tüketici davaları, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinde de açılabilir" denilmekte ise de bu kural 6100 sayılı HMK’nın yetkiye ilişkin kurallarının yanında bir ek yetki kuralıdır. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer....
İstinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan incelemede, taraflar arasında imzalanan ve davalı tarafça da inkar edilmeyen ''andlaşma'' başlıklı belgede, taşınmaz satışı gereğince davacı tarafça 45.000TL peşin ve kalan 31.000TL'nin 2007 yılı sonuna kadar davalıya ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davalı vekilince dosyaya sunulan cevap dilekçesinde, sözleşme içeriğinin ve sözleşme altındaki imzanın inkar edilmediği, taşınmazın davacıya satıldığı, ancak davacının tapu kaydında yer alan takyidatları bilerek taşınmazı satın aldığının ve bu nedenle külfetine katlanmak zorunda olduğunun belirtildiği, ilk derece mahkemesince de, incelenen belgede, belgenin arkasına ödemelerin yazılarak düşüldüğü, takibin alacağa ilişkin olduğu, talebin tapu iptali ve tescil talebine değil alacak talebine ilişkin olduğu değerlendirilerek, davanın kabulüne dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu ve istinaf taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır....
Sözleşmenin kurulduğu tarihte yürürlükte olan 4077 sayılı TKHK'nun 9/A. maddesinde “Mesafeli sözleşmeler; yazılı, görsel, telefon ve elektronik ortamda veya diğer iletişim araçları kullanılarak ve tüketicilerle karşı karşıya gelinmeksizin yapılan ve malın veya hizmetin tüketiciye anında veya sonradan teslimi veya ifası kararlaştırılan sözleşmelerdir.”şeklinde tanımlandığı ve sözleşmenin davacının da kabulünde olduğu üzere 16.08.2013 tarihinde kurulduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu olay tarihinde yürürlükte olan Mesafeli sözleşmelere dair yönetmeliğin cayma hakkını düzenleyen 7. maddesinde “Mesafeli sözleşmelerde tüketici, yedi gün içerisinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir....
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu sözleşmenin iptali ile, davalıya ödenmiş olan 17.900-TL'nin 07.07.2015 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava konusu devremülke ait ... ili, ... İlçesi, ... Köyü ... Orman Mevkii, 424 ada 25 parsel de davacı adına kayıtlı tapunun iptali ile, ... Turizm İnş. Oto Kiralama ve Danışmanlık Hiz. Tic. A.Ş. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 26.04.2015 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve tapunun davalıya iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tüketicinin açtığı abonelik sözleşmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı bankadan master ve visa kartı alıp kullandığını ve borcunun bulunduğunu ileri sürerek, kredi kartı üyelik sözleşmelerinin askıya alınmasına, sözleşmenin iptali ile mevcut borcun bilirkişi raporu ile tesbit edilerek yeniden yapılandırılmasına, ödeme planına göre borcun tasfiyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
Yalova Tüketici Mahkemesinin 08.01.2024 Tarihli ve 2024/25 Esas, 2024/6 Karar Sayılı Kararı Davacının yalnızca sözleşmenin iptali ile ödenen bedelin istirdadını talep ettiği, tapu iptal ve tescil talebinin olmadığı, hukuk yargılamasının temel ilkelerinden olan tasarruf ilkesi ve taleple bağlılık ilkesi gözetildiğinde davacı tarafından usulüne uygun olarak tapu iptal ve tescil talebini içerir bir dava açılmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A. Uyuşmazlık Uyuşmazlık, devremülk sözleşmesinden cayma hakkı kullanıldığından bahisle ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....