WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, menfi tespit istemine ilişkin olup, borcun ödenmesiyle istirdata dönüşmüştür. "Menfi tespit davasının yargılama sırasında istirdat davasına dönüşmüş olması (m.76/2), menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğunun anlaşılması halinde davacı borçlunun talebi üzerine davalı alacaklının tazminata mahkum edilmesine engel olmaz. İstirdat davası, menfi tespit davasının devamı olup, cebri icra tehdidi altında gerçekleşen ödeme sebebiyle borçlunun serbest iradesi dışında, kanun hükmü gereği kendiliğinden bu dönüşüm vuku bulduğundan, davacı borçlu istirdat davasına dönüşüm olmasaydı alacağı tazminattan, yoksun bırakılmamalıdır." (Prof. Dr. Timuçin Muşul, İcra ve İflas Hukukunda, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, 2014, Ankara, s.404-405) "İİK m.72, VI gereğince istirdat davasına dönüşmüş olan davanın borçlu lehine hükme bağlanması halinde de, m.72, V c.3 ve 4 hükümlerine göre, borçlu lehine tazminata hükmedilmesi gerekir kanısındayım....

    Mahkemece, davalı alacaklı Denizbank A.Ş. ve ... yönünden süresi içinde menfi tespit davası açılmadığı, davalılar ... ve ... yönünden ise husumet nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, menfi tespit ile birlikte istirdat isteminde de bulunmuştur....

      Davacılar Bismil İcra Müdürlüğünün 2018/504 Esas sayılı dosyasında borçlu olmadıklarının tespiti için menfi tespit davası açmışlardır. İlk derece mahkemesi yapılan yargılama sonucunda, icra takibinden sonra açılan menfi tespit ve istirdat davalarında yetkili mahkemenin İİK 72/son maddesinde özel olarak düzenlendiğini, bu hükme göre menfi tespit ve istirdat davalarının icra takibinin yapıldığı yer dairesinde veyahut davalının bulunduğu yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceğini, icra takibinden önce açılan menfi tespit davalarında ise genel yetki kurallarının uygulanması gerektiğini, Bismil İcra Müdürlüğünün 2018/504 Esas sayılı dosyasının 20/09/2018 tarihli olduğunu, menfi tespit davasının bu tarihten sonra açıldığını, davalının usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunduğu gerekçe göstererek açılan davayı usulden reddetmiştir. İcra İflas Kanununun 72/son....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, avukatlığını yapan davalının vekalet ücreti alacağını icra takibine koyduğunu, takibin kesinleşmesinden dolayı ödemede bulunduğunu ancak, davalıyı haklı olarak azlettiğini ve davalının ücrete hak kazanmadığını ileri sürerek, ödediği 90.100,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacı ...'nin davalı ... aleyine açtığı istirdat talebini içerir davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davalı avukatın azlinin haklı olduğu belirtilerek vekalet ücreti alacağının haksız şekilde tahsil edildiği iddiasına dayalı menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir....

        Eldeki asıl davada davacı menfi tespit davası yanında TTK 792.maddesi uyarınca çek istirdadı isteminde de bulunmuştur.İcra takibinde takipten sonra açılan menfi tespit davasında İİK 72/3 maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesine karar verebilir. Bu durumda verilecek ihtiyati tedbir kararı ancak davanın taraflarını bağlar. Buna göre menfi tespit davasında ancak davanın tarafı olan borçlu yönünden işlem yapılamayacaktır. Bir başka anlatımla bir borçlu tarafından menfi tespit davası açıldığında borcun tarafından yatırılması halinde alacaklıya ödeme yapılmayacak, menfi tespit davası açmayan borçluların durumu bu tedbirden etkilenmeyecek; alacaklı da dilediği borçluya keşideciye başvurabilecektir. Davacının asıl davada davalı-alacaklıya yönelttiği diğer talep ise istirdat istemidir. İstirdat son hamile yöneltilir. Son hamilin de asıl davada davalı olduğu anlaşılmaktadır....

          Mahallesinde otel ve restoran işlettiği, bu işletmesi hakkında davalı kurumun kaçak elektrik kullanımından bahisle fatura tahakkuku yaptığı ve bu tahakkuka istinaden ihtirazi kayıtla davalıya ödeme yaptığı ancak davalıya yaptığı ödemenin yersiz olduğu ve tarafına iade edilmesi gerektiği iddiasıyla işbu davayı ikame ettiği, her ne kadar davacı davasını menfi tespit davası olarak nitelendirmiş ve dava dilekçesinin talep ve sonuç kısmında menfi tespit istemiyle birlikte istirdat isteminde bulunmuşsa da dava dilekçesindeki anlatıma göre davacının davalı kuruma ödeme yaptığı bu halde bu aşamada menfi tespit isteminde bulunamayacağı, söz konusu istemin istirdat istemi olarak değerlendirilmesi gerektiği, buna göre davanın sadece istidat davası olduğu, dava şartı zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu ancak davacının dava açmadan önce dava şartını yerine getirmediği, Uyap sisteminden yapılan incelemede ayrıntılı dosya bilgilerinin içeriğinde de arabulucuk başvurusuna dair bir kaydın mevcut olmadığı...

            vekili tarafından sunulan beyan dilekçesinde ÖZETLE; Davanın 09.04.2018 tarihinde menfi tespit davası şeklinde açıldığı, ancak çekin keşidecisi tarafından 03.04.2018 tarihinde 53.041,71 TL ödendiğini bu nedenle davanın reddi gerektiğini, Menfi Tespit Davasının İstirdat davası olarak görülmeye devam edilemeyeceğini, çünkü çek bedelinin davacı tarafından değil çekin keşidecisi tarafından ödendiğini, davacının eksik harç ödemesi yaptığını ve tamamlatılması gerektiğini belirtmiştir....

              Dava; TTK'nın 818/ 1 - s maddesi yollamasıyla çeklerde de uygulanması gereken TTK'nın 757 ve devamı maddelerine göre hasımsız olarak açılmış zayi nedeniyle çek iptali davasıdır. ...bank A.Ş' den gelen müzekkere cevabında davaya konu olan ... seri numaralı çekin bankaya ibraz edildiğinin bildirilmesi karşısında davacı vekiline çeki elinde bulunduranlara karşı istirdat davası açmak için süre verilmiş, davacı vekilinin mahkememizin ... Esas sayılı dosyası ile istirdat davası açtığı anlaşılmış, dosya ... seri numaralı çek yönünden tefrik edilerek eldeki esasa kaydı yapılmıştır. Mahkememizin ... Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacının ... Şti, davalının ... A.Ş olduğu, davanın menfi tespit ve istirdat davası olduğu anlaşılmıştır. Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; yargılama sırasında zayi olduğu bildirilen dava konusu ... Bankası ... Şubesine ait, ... seri numaralı, 30.000,00....

                Mahkemece, toplanan delillere göre, dava konusu çeklerin dava dışı şirket ile davalı ... şirketi arasında imzalanan faktoring sözleşmesine istinaden davalıya devredildiği, dava dışı şirket aleyhine açılan menfi tespit davasının kabul edildiği, kararın kesinleştiği, dava dışı şirkete karşı ileri sürülebilecek def'ilerin davalı ... şirketine de ileri sürülebileceği, bu nedenle menfi tespit isteminin yerinde olduğu, davacı tarafından yapılan ödemelerin tarihleri ve dava tarihi dikkate alındığında davanın hak düşürücü süreden sonra açıldığı, bu nedenle istirdat davasının reddi gerektiği gerekçesiyle, davacının menfi tespit isteminin kabulüne, çeklerden dolayı borçlu olunmadığının tespitine, istirdat ve tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı...

                  Ancak açılan menfi tespit davası sırasında borcun ödenmesi sonucu istirdat davasına dönüşmüş olan davanın reddi halinde alacaklı(davalı) yararına alacağının alınan bir tedbirle geciktirilmesi söz konusu olmadığından davacı aleyhine tazminata hükmedilmemesi gerekir. ( ... İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, 2007/..., s. 796 vd.) Tüm bu bilgiler ışığında, somut olayın incelenmesinde; davalının, davacı(borçlu) aleyhine bir icra takibi başlattığı, davacının süresinde itiraz etmediği için takibin durmadığı, davacının menfi tespit davası açarak iş bu takip nedeni ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ettiği, ne var ki yargılama sırasında borç ödendiği için davanın istirdat davasına dönüştüğü anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu