WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalılardan harici sözleşme ile satın aldığı, bilahare tapusunu aldığı taşınmazın sözleşmeye uygun olarak teslim edilmemesi nedeniyle,yaptığı masrafların tahsilini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini dilemişlerdir....

    Somut olayda,davacının davalı arsa malikleri ile konut satın almak için 2.09.1996 tarihli adi yazılı sözleşmeyi düzenledikleri ihtilafsızdır.Davalı arsa malikleri bu sözleşme ile taşınmazı davacıya satmayı taahüt etmişlerdir. 4822 sayılı kanun ile değişik; 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 23. maddesinin 1. fıkrasında "Bu kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak cıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılacagı" belirtilmiştir. Temyize konu ıs bu dava, taraflar arasında düzenlenen harici taşınmaz satış sözleşmesi uyarınca ,tapu devri gerçekleşmemesi nedeni ile taşınmazın değerinin tahsili isteğine ilişkindir. Davacı ile davalı arsa malikleri arasındaki tapulu taşınmazın satışına ilişkin 2.9.1996 tarihli sözleşme de resmi biçimde yapılmadığından geçersizdir. Davalı da 4077 sayılı yasada tanımı yapılan satıcı sıfatını taşımamaktadır....

      Şti. ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, şirketin sözleşme gereklerini yerine getirdiğini ve inşaatı tamamlanan 928 adet bağımsız bölümün tamamının satıldığını, müvekkilinin de yüklenici şirketten 22.05.1995 tarihli harici sözleşme ile B-3 Blok 1201 ve 1202 no’lu daireleri (yargılama sırasında 73 ve 74 nolu olduğu anlaşılan) satın aldığını, satış bedelinin tamamını ödediğini belirterek, söz konusu bağımsız bölümlerin ... kaydının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir. Davalı Belediye, görev, yetki, husumet ve zamanaşımı itirazında bulunarak, ayrıca ... Konut Yapı Kooperatifinin tahsis şartlarını yerine getirmediğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekilleri temyiz etmiştir. 4822 sayılı Kanununla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3.maddesi ( c) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Kanunun kapsamına alınmıştır....

        İddia şekline göre; davacının konut olan bu yeri oturmak amacıyla satın aldığı anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması hakkındaki yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 3/c maddesi ilekonut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alınmıştır. Aynı yasanın 23. maddesi uyarınca tüketicinin korunması hakkındaki yasa uygulamasından kaynaklanan her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerekir. Açıklanan bu olgu karşısında, mahkemece ayrı bir tüketici mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi yok ise davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılarak karar verilmesi yerine Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 18.4.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....

          İddia şekline göre; davacının konut olan bu yeri oturmak amacıyla satın aldığı anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasada değişiklik yapan 14.3.2003 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan ve yayın tarihinden 3 ay sonra yürürlüğe giren 4822 sayılı Yasanın 3/c maddesi ilekonut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alınmıştır. Aynı yasanın 23.maddesi uyarınca Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa uygulamasından kaynaklanan her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemelerinde görülmesi gerekir. Açıklanan bu olgu karşısında, mahkemece Tüketici Mahkemesi Kurulmuş ise görevsizlik kararı verilmesi kurulmamış ise davanın Tüketici Mahkemesi sıfatıyla görülmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Karar bozulmalıdır....

            Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davacı şirket arasında akdedilmiş bir sözleşme bulunmadığını, müvekkilli şirketin dava dışı ...firmasına kefil olması gibi bir hususunda mevcut olmadığını, dolayısıyla dava dışı firma ile davacı şirket arasında yapılan adi yazılı sözleşme müvekkilini bağlamadığını, müvekkili şirket ile dava dışı ... firması arasında .../.../... tarihli sözleşme imzalandığını, bu sözleşmede ayrı ayrı kalemler halinde belirtilen işlerin yapılacağının açık olduğunu ancak davacı tarafın buna rağmen sözleşme harici işler yaptığını bahsederek harici işlerin bedelini talep etmekte olduğunu, ayrıca müvekkilinin dava dışı firmaya borcunun bulunmadığını, tamamen kötü niyetli bir şekilde işbu davanın açıldığını, çünkü ... yılı içerisinde dava dışı firmanın sözleşme gereği hak etmiş olduğu villalar teslim edilmiş ve işbu villalar dava dışı firma tarafından da davacı şirkete devredildiğini, müvekkilinin sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olmadığını beyan...

              Dosya kapsamından; davacının, davalı (TOKİ) yükleniciden oturmak amacıyla sözkonusu daireyi satın aldığı, henüz tapusunun alınmadığı anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı yasanın 23. maddesine göre de bu yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği açık hükmü karşısında konut olarak, bu işi profesyonelce meslek edinen yükleniciden alındığı anlaşılan taşınmaza yönelik davanın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince İstanbul 4. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 04/07/2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Dava, yükleniciden kazanılan kişisel hakka dayalı mülkiyet aktarımı istemine ilişkindir. 4822 sayılı Kanununla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3.maddesi (c) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Kanunun kapsamına alınmıştır. Dava konusu taşınmaz “konut” niteliğindedir. Anılan yasanın (e) bendindeki tanıma göre tüketici; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek veya tüzel kişiyi, (f) bendindeki tanıma göre de satıcı; kamu tüzel kişileri dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetler kapsamındaki tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 23.maddesi hükmüne göre de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir....

                  Taraflar arasında sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un (TKHK) ön ödemeli konut satış sözleşmeleri başlıklı 40. maddesi ile ön ödemeli konut satış sözleşmesi düzenlenmiştir. Taraflar arasında düzenlenen konut satışına ilişkin harici sözleşmedeki resmi şekil şartı noksanlığı TKHK'nın şekil şartı başlıklı 41/1. maddesi uyarınca davacı tüketici aleyhine olacak şekilde değerlendirilemez. 6502 sayılı Yasa'nın 11. Maddesine göre; "... Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir....

                  Asliye Hukuk ile ... Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taraflar arasında düzenlenen harici satış senedi nedeniyle oluşan alacağa ilişkindir. 4077 Sayılı tüketicinin korunmasına ilişkin yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 3/c maddesinde "Konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların"da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamındaki tarla nitelikli olarak tapuda kayıtlı bulunan taşınmaz üzerinde halen inşaat halinde olan binanın bir bağımsız bölümünün davacının resmi olmayan harici satış senediyle davalıdan satın alındığı gözlenmektedir. O halde, resmi şekilde düzenlenmeyen sözleşme sonucu oluşan uyuşmazlığın çözümünde özel mahkeme durumundaki tüketici mahkemesinin görevli olmayacağı anlaşılmakla, davanın genel mahkemelerde görülmesi gerekmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu