WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki savunmalarını tekrar ederek, huzurda görülen davada tüketici mahkemelerinin görevli olmadığını, davacının cayma hakkı bulunmadığını, sözleşmede cayma hakkı düzenlenmediğini, tapu devrinin yapıldığını, artık edimleri yerine getirilmiş bir sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından bahisle geçersiz kabul edilmesinin MK'nın 2.maddesine ve hukukun genel ilkelerine aykırı olduğunu, davalının sözleşmenin kendisine yüklediği bütün edimleri yerine getirdiğini, taşınmazın varlığı ve sözleşmede aranan tüm koşulları taşıdığı hususunun sabit olduğunu, sözleşmede devre mülk ya da devre tatil olmadığı için yer tesisi gibi bir durumun olmadığını, taşınmazın tamamlanmış ve faaliyette olduğunu, sözleşmenin ön gördüğü tüm şartları taşıdığını, cayma hakkının söz konusu olduğu devre tatil sözleşmelerinde dahi sözleşmenin başlangıcından itibaren geçersizliği gibi ağır sonuçlar doğuracak ve satıcının telafisi imkansız zararlara neden olan, özellikle...

Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri ilk defa 7.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’unda ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan ve 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı TKHK ile Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde genel olarak devre tatil sözleşmesi düzenlenmiş, ayni hakka dayalı sözleşmeler devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet veya hisseli gayrimenkul sözleşmesi olarak, şahsi hakka dayalı sözleşmeler ise, devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilmiştir....

    DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : Çorlu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 19/07/2018 tarihli ve 2018/36 E. 2018/362 K. sayılı dosyasında verilen karar; davalı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketle imzalanan 02/04/2017 tarihli 'Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi'nin 4/1 maddesinde yer alan " söz konusu taşınmazın tapusu alıcının vekaletinin teslim alınmasına takiben 21 iş günü içinde teslim edilecektir." tapu devir taahhüdü yerine getirilmediğinden sözleşmenin feshi yapılan ödemelerin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili , senetlerin iadesi talebinden ibarettir....

    TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 05/02/2019 NUMARASI : 2018/587 2019/108 DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : İSTANBUL ANADOLU 7. TÜKETİCİ MAHKEMESİ 05/02/2019 tarihli ve 2018/587 Esas, 2019/108 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....

    Yaz dönemi şeklinde olduğunu, bu satışın sadece tatil hakkı gören, mülkiyet dışı bir işlem olmadığını, tapusunun devri öngürülen, tapusu düzenlenmesi gereken bir satış olduğunu, devre tatil kullanım hakkını veren bir satış olmadığını, taşınmaz devrini öngördüğünü, davalı şirket yöneticilerinin dava konusu olan sözleşme üzerinden kendisine noter dışında adi olarak dere mülk/hisseli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalattıklarını, 46.000,00 TL parasını tahsil ettiklerini, satış ve devri taahhüt edilen iki adet devre mülkün vaat edildiği yerde devre mülklerin inşa edilmediği için hiç kimseye tesliminin de yapılmadığını, tapu henüz verilmemiş ise de, sözleşmede tapu vaadi ve taahhüdünün olduğunu, satışın devremülk öngören bir satış olduğunu, sözleşmenin ikinci maddesinde yer alan tapu vaadinin yok sayılamacayağını, taşınmazın aynından doğan uyumazlık olduğunu, dava konusunun arabuluculuk ile ilgili çözülmesi gereken bir dava olmadığını, tüketici işlemi mahiyetinde olduğunu, yerel mahkeme...

    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 01.09.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, emlak alım satım sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır. Davalı vekili, harici satış sözleşmesine dayanarak davacıların tapu iptal ve tescil talep edemeyeceklerini beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacıların tapu iptal ve tescil taleplerinin reddine karar verilmiştir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) - K A R A R - Uyuşmazlığın devre tatil sözleşmesinden kaynaklanmasına, hükmün Tüketici Mahkemesi tarafından verilmiş bulunmasına göre dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 12.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Dava, davacılar ile davalı taraf arasında akdedilen devre tatil sözleşmesinden dönme, sözleşme nedeni ile ödenen bedelin iadesi ayrıca icra dosyası kapsamında ödenen aidat bedelinin tahsili talebine ilişkindir. Dosya içerisinde fotokopisi bulunan Club Prestige devre tatil sözleşmesinin 15/07/2000 tarihli olduğu, kullanım başlangıcı tarihinin 05/03/2001 olarak belirlendiği, 99 yıllık devre tatil kira bedelinin 1.000 USD peşin ve 4.200 USD senet düzenlenmek üzere kararlaştırıldığı görülmüştür. Davacılar, devre tatil sözleşmesi kapsamında kendileri hakkında aidat bedellerinin tahsili açısından icra takibi yapıldığını, icra dosyasında maaş haczinden tahsil suretiyle icra dosyasının ödeme yapılarak kapatıldığını, davalıdan hizmet veya herhangi bir tapu almadıklarını, 5.200 Dolar sözleşme bedelini ödediklerini, 5.200 doların faizi ile birlikte ayrıca icra dosyasına ödenen aidat bedelinin de faizi ile istirdadına karar verilmesini talep etmişlerdir. Davacılar tarafından İzmir 3....

        TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2019 NUMARASI : 2018/356 ESAS - 2019/527 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/900- 2021/579 T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/900 KARAR NO : 2021/579 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN TARİHİ : 12/11/2019 NUMARASI : 2018/356 Esas - 2019/527 Karar ASIL DAVA DAVALI : KUŞADASI T3 VEKİLİ : Av. T2 DAVA TARİHİ : 08/08/2018 DAVALARIN KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan BİR. DAVA TARİHİ : 13/08/2018 KARAR TARİHİ : 19/03/2021 KR....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki hizmetin ayıplı olmasından kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalılarla 12.8.2010 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzaladığını, ancak tanıtımlarda belirtilen şartları taşımadığını anlayınca 16.8.2010 tarihinde cayma bildiriminde bulunduğunu ileri sürerek, yapılan sözleşmenin feshine, sözleşme nedeniyle ... olduğu 9.684 TL.nin dava tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesin istemiştir. Davalılar duruşma gününü bildirir usulüne uygun tebliğe rağmen duruşmaya gelmemişler, cevap da vermemişlerdir. Mahkemece, erken açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu