Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu kanunun 50. ve 84. maddelerine dayanılarak çıkartılan Devre Tatil Yönetmeliğinin 1. maddesinde, yönetmeliğin amacının, taşınmazların yılın belirli bir dönemine ilişkin kullanım hakkının devrine ya da devri taahhüdüne ilişkin sözleşmelere uygulanacak usul ve esasları düzenlemek olduğu, kapsam başlıklı ikinci maddesinde ise, bu yönetmeliğin devre tatil, ön ödemeli devre tatil, uzun süreli tatil hizmeti, değişim ve yeniden satış sözleşmelerini kapsadığı, devre tatil sözleşmeleri ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni bir hak olmasının yönetmelik hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği, bu yönetmeliğin uygulanmasında, devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet, hisseli gayrimenkul satışı ve benzeri isimler altında yapılan ve tapu tesciline konu edilen satışlara ilişkin sözleşmelerin, bir yıldan uzun süre için kurulması ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı tanıması halinde devre tatil sözleşmesi olarak kabul edileceği belirtilmiştir...

Dava dilekçesi ekinde ibraz edilen belgelerin incelenmesinde; taraflar arasında ------- tarihinde ----yapıldığı, davacı tarafından davalıya---adet sıralı bono verildiği, verilen bonoların---- takibe konulduğu, davacının sözleşmesinin iptali, icra takibine konu bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespiti ve sözleşme sırasında ödenen ---- ödemenin davalıdan tahsili için işbu davayı açtığı, anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmesinin devre tatil satış sözleşmesi niteliğinde olduğu ve davaya konu senetlerin devre tatil satış sözleşmesi uyarınca davacı tarafından davalıya verildiği ve bu nedenlerle taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin------- maddelerinde devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri düzenlenmiş olup, devre tatil ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni hak olmasının bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Bu nedenlerle uyuşmazlığın çözümünde davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir....

    İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; devre tatil tesisinin, tatil hizmeti veren devre tatil tesisi olup, Resmi Gazetede yayımlanan 136- 137 sayılı tebliğ gereğince iş yeri niteliğinde olduğunu, bu nedenle yerel mahkemenin devre tatil sözleşmesinin niteliğine dair yapmış olduğu tespitin isabetli olmadığını, iş yeri dışında kurulan sözleşmeler kapsamında değerlendirilemeyeceğini, cayma hakkı süresinin, sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 14 gün olduğunu, davacıya sözleşmenin imzalanmasından önce 14.07.2018 tarihinde ön bilgilendirme formu verildiğini, davacının devre tatil hakkını her sene kendi döneminde kullanabilecekken kendinden kaynaklı sebepler ve kendi isteği ile devre tatil hakkını kullanmadığını, yerel mahkemece davacının sözleşme bedeli olarak yapmış olduğu ödemelerin hiçbir şekilde dikkate alınmadığını, sözleşme bedelinin bir kısmını ödeyen davacının sözleşmeyi benimsediğini ve artık sözleşmenin feshini talep etmesinin iyi niyet kurallarına...

    Hotel bünyesinde devre mülk sahibi olduğunu, 15 gün devre tatil kullanım hakkını salgın sebebi ile kullanamadığını, hizmetten yararlanmaması sebebi ile hakem heyetine başvuru yaptığını, hakem heyetinin talebinin kabulüne karar verdiğini, davalının husumet itirazının yerinde olmadığını, ... Hotel'in devre mülkte tapu sahibi olduğunu, aynı kullanım alanı içinde olan tesiste kendisi tarafından otel ve devre mülk işletmesinin ayrı kişilerce yönetildiğini bilmesinin söz konusu olmadığını, devre mülk hakkından yararlanması sebebi ile tüketici olduğunun açık olduğunu, 2020 yılı döneminde devre mülkten hiç faydalanmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

      Hotel bünyesinde devre mülk sahibi olduğunu, 15 gün devre tatil kullanım hakkını salgın sebebi ile kullanamadığını, hizmetten yararlanmaması sebebi ile hakem heyetine başvuru yaptığını, hakem heyetinin talebinin kabulüne karar verdiğini, davalının husumet itirazının yerinde olmadığını, ... Hotel'in devre mülkte tapu sahibi olduğunu, aynı kullanım alanı içinde olan tesiste kendisi tarafından otel ve devre mülk işletmesinin ayrı kişilerce yönetildiğini bilmesinin söz konusu olmadığını, devre mülk hakkından yararlanması sebebi ile tüketici olduğunun açık olduğunu, 2020 yılı döneminde devre mülkten hiç faydalanmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

        Davalı, davacının tesisi görerek sozleşmeyi imzaladığını, kapıdan satışın söz konusu olmadığını süresinde cayma hakkını kullanmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı, ayıplı hizmet verildiğine ilişkin delil de bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda 25.4.2004 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....

          Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı Kanun’un 50.maddesinin birinci fıkrasında devre tatil sözleşmesinin tanımı yapıldıktan sonra ikinci fıkrada devre tatil sözleşmesi ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni hak olmasının bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği düzenlenmiştir....

            Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri ilk defa 7.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’unda ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan ve 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı TKHK ile Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde genel olarak devre tatil sözleşmesi düzenlenmiş, ayni hakka dayalı sözleşmeler devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet veya hisseli gayrimenkul sözleşmesi olarak, şahsi hakka dayalı sözleşmeler ise, devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilmiştir. Nitekim ......

              TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2020 NUMARASI : 2019/195 ESAS, 2020/370 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : İSTANBUL 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİ'nin 30/06/2020 tarihli ve 2019/195 Esas, 2020/370 Karar sayılı dosyasında verilen karar; Davalı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile imzaladıkları devre tatil sözleşmesi gereğince, Manavgat İlçesi, ... mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ... Tatil Sitesinde D bölgesinde bulunan evin 2. Ve 10....

                UYAP Entegrasyonu