"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 04.09.2015 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklı tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın husumet yokluğundan reddine dair verilen 14.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.01.2013 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklı tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 10.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.03.2010 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklı tazminat talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; sigorta hukukundan kaynaklı tazminat istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 17. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 03.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, iddia ve savunmaya, mahkemece kabul edilen hukukî niteliğe göre uyuşmazlık, İş Hukukundan kaynaklı rücuan tazminat istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.02.2016 gün ve 2016/1 sayılı İşbölümü Kararı uyarınca temyiz incelemesinin Dairemizin görevi dışında olup 9. Hukuk Dairesine ait olduğu düşünüldüğünden, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 1/4/2015 tarihli ve 6644 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 60/3. maddesi uyarınca görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine 07/04/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Bu kapsamda, tüm dosya kapsamı ve açıklanan hükümler birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu işlemin ise tüketici işlemi olduğu, sigortalının kendi sigortacısına karşı açtığı sigorta hukukundan kaynaklı dava olup araç hususi araç olduğundan, davanın Ticaret Kanununda sayılan ticari davalar arasında bulunmadığı, bu hali ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73/1. maddesi uyarınca davada Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından (Yargıtay ...Hukuk Dairesininy 2017/556 Esas, 2019/8847 Kararı, Yargıtay ...Hukuk Dairesinin 2016/14588 Esas, 2017/887 Kararı ) davanın usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sigorta sözleşmesinden doğan davaların Tüketici Mahkemeleri görevine girdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir .... Asliye Ticaret Mahkemesinin .../... Esas .../... Karar sayılı, 13/03/2018 tarihli ilamıyla , dava dışı ... ile davalı sigorta şirketi arasında kasko sigorta poliçesinden kaynaklı sözleşmesel bir ilişki bulunduğu, davacının da dava dışı ...'nın alacağını temlik aldığı ve onun haklarına halef olduğu, kaskolu aracın hususi araç olup dava dışı ...'nın yargılamasının yapılacağı mahkemenin temlik alan ... yönünde de geçerli olacağı bu nedenle mahkemenin görevsiz olduğu, yapılan kasko poliçesi sözleşmesinin tüketici işlemi olduğu ve bu sözleşmeden kaynaklı davaya tüketici Mahkemesi'nin bakması gerektiği kanaatine varılarak, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş ve dosya İzmir ... Tüketici Mahkemesine tevzi edilmiştir. İzmir ... Tüketici Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda mahkemenin .../......
Hal böyle olunca mahkemece taraflar arasındaki ilişkinin sigorta ilişkisi olduğu, davalının ticari ve meslek amaçlı hareket etmediği, tüketici sıfatına haiz bulunduğu, sigortalı aracın hususi otomobil olduğu, davalının tacir olmadığı işbu tazminat davasının tüketici mahkemesinin görevi alanında kaldığı gözetilerek davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile; 1-H.M.K'nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın USULDEN REDDİNE, 2-Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli KAYSERİ NÖBETÇİ TÜKETİCİ HUKUK MAHKEMESİ'NE gönderilmesine, 3-HMK.'...
Hukuk Dairesi'nin 26.04.2023 Tarih, 2019/2648 Esas ve 2023/779 Karar sayılı kararında da ".....Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, ticari minibüste yolcu iken meydana gelen kaza nedeniyle yaralanmasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat talep ettiği, bu kapsamda uyuşmazlığın yolcu taşıma ilişkisinden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemi olduğu, davacının tüketici konumunda olduğu ve 6502 sayılı TKHK'nun 3. Maddesinde taşıma sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda tüketici mahkemelerinin görevli olacağının düzenlenmesi sebebiyle dava tarihi itibariyle görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu anlaşılmıştır....." şeklinde bir değerlendirme yapılmış ve görevli mahkeme tüketici mahkemesi olarak belirlenmiştir. Açıklanan nedenlerle, mahkememiz bu davaya bakmakla görevli olmadığından aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı vermek gerekmiştir....
Açıklanan bu ilke ışığında somut olaya gelince; dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda asıl davada komşuluk hukukundan kaynaklı istemlerde yıkım ve tadilat değeri 900 TL belirlenmesine ve mahkemece de komşuluk hukukundan kaynaklı istemlerin reddine karar verilmiş olmasına göre; az yukarıda açıklanan ilke gereğince asıl davada reddedilen miktar üzerinden davalı-karşı davacı vekiline AAÜT gereğince nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru ise de hükmedilen miktar, reddedilen 900 TL'yi geçmeyeceğinden, yazılı şekilde 1800 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Ancak bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....