Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı satıcı tarafından dava konusu aracın teslim edilmemesi sözleşmeye aykırı ifa olarak nitelendirilmektedir. Davacı tüketici tarafından malın teslimi ihtarname ile talep edilmiş olmasına rağmen davalı satıcı tarafından edim yerine getirilmeyerek sözleşme feshedilmiştir. Davacı tüketicinin seçimlik hakları ile birlikte genel hükümlere göre tazminat da talep edebileceği düzenlemesi gereği davacının davalıdan tazminat talep hakkı olduğu anlaşılmıştır. TBK'nın 112. maddesine göre, borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür. Düzenleme kapsamına göre tazminat istenebilmesi için alacaklının zarara uğramış olması gerektiğinden, uğranılmış bir zarar karşılığı olmayan miktara tazminat olarak hükmedilemez. Burada zarar kapsamı net ve gerçek zarar olarak düzenlenmiştir. Net ve gerçek zarar, malvarlığındaki gerçek eksilmeyi ifade eder....

Mahkemece, manevi tazminat talebinin reddine, maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık 4822 sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu'nun 4.maddesinde tanımlanan ithalatçı ve dağıtıcının ayıplı malın neden olduğu zarar nedeniyle sorumluluğuna ilişkin iddiasından kaynaklanmakta olup, uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. 2013/15811-28166 4077 sayılı Yasanın 23.maddesinde bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz....

    Dava, satışa sunulan taşınmazın sözleşme, teknik şartname ve tanıtımlarda belirtilen vasıflarda imal edilmemiş olmasından kaynaklı ayıp ve eksik işler nedeniyle tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece 4077 sayılı kanun gereğince ihbar yükümlülüğü yerine getirilmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamın ile tüm bilgi ve belgelerden; taraflar arasında 27.08.2008 tarihinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapıldığı, sözleşmeye konu taşınmazın 14.07.2011 tarihinde davacıya teslim edildiği, davacının ödeme yükümlülüğünü tamamıyla yerine getirdiği, eldeki bu davanın ise 02.03.2015 tarihinde açıldığı, dava dilekçesinde bağımsız bölüme ilişkin eksikler bulunduğunu belirtilmiş ise de, davanın, aslında dava konusu taşınmazın da içinde bulunduğu proje nedeniyle ortak alanlara ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

    ve ilk dava dilekçesinde belirttikleri üzere müvekkilinin mağazada müşteri olarak bulunması sebebiyle tüketici hukukundan kaynaklı bir alacak ve Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu değerlendirilmesi yapılacak ise; 6100 sayılı HMK'nın 114/1- c maddesinde görev hususunun dava şartı olarak sayılmış olması, HMK'nın 115/1 maddesinde ise; mahkemenin, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak zorunda olması, HMK 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin hususların resen gözönünde bulundurulacak olması ve görev hususunun kamu düzenine ilişkin olması sebebiyle görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olarak belirlenmesini veya resen görevli mahkemenin tespitini talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle Konya 2....

    Bu nedenlerle davacının dava konusu taşınmazın ortak alanlarındaki ayıplı ve eksik işler nedeniyle uğranılan değer kaybının tazminine ilişkin talebinin süresinde yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığından reddine karar vermek gerekmiştir. ... taraflar arasında imzalanan taşınmaz satış vaadi sözleşmesine göre, dairenin 30/12/2010 tarihinde davacıya tesliminin kararlaştırıldığı, 18/06/2011 tarihinde teslim edildiği, sözleşmenin 4- c maddesine göre geç teslim nedeniyle tazminat ödenmesi için taraflarca 180 iş günlük bir uzama süresinin kararlaştırıldığı, teslim tarihi itibariyle bu sürenin dolmadığı ve bu nedenle geç teslimin söz konusu olmadığı, davacının bu maddenin yer aldığı sözleşmeye kendi rızası ile imza attığı, bu nedenle maddenin kendisini bağladığı ve geç teslim bulunmaması nedeniyle tazminat şartlarının oluşmadığı..." gerekçeleriyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür....

    Tüketici Mahkemesinin 23.12.2011 tarih ve 2011/716 Esas, 2011/835 Karar sayılı Ayıplı Hizmet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olup yargılamadaki iddia dikkate alındığında davacının kişilik haklarına saldırı olması sebebiyle şahsın hukuku hükümleri kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda ilam kesinleşmeden takibe konu edilemez. Mahkemece takibin iptaline karar verilmesi gerekirken şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. Maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 04.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      TÜKETİCİ MAHKEMESİ'nin 22/11/2018 Tarih, 2017/709 Esas, 2018/551 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2.Yukarıda belirtilen kapsamda yargılama yapılmak üzere dosyanın kararı veren BAKIRKÖY 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİ'ne gönderilmesine, 3.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca taraflar lehine vekalet taktirine yer olmadığına, 4.Davacı tüketici harçtan muaf olduğundan yatırmış olduğu istinaf harçlarının talep halinde iadesine, gereğinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, T3 A.Ş.'...

      Mahkemece, araçtaki arızanın üretim kaynaklı olup aracın ayıplı mal olması nedeniyle davalıların müteselsilen sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı ... ... Servis Tic. Ltd. Şti. tarafından temyiz edilmiştir. 4077 sayılı yasanın 4'üncü maddesine göre ayıplı mal ve hizmetlerden kimin sorumlu olacağı düzenlenmiştir.Buna göre imalatçı,üretici,satıcı,bayi,acenta,ithalatçı ve kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur.Yine aynı yasanın 13' üncü maddesi geregince arıza nedeniyle tüketicinin malın 2012/9995-12961 yenisiyle değiştirilmesi isteğinden satıcı, bayi, acenta, imalatçı-üretici ve ithalatçı müştereken ve müteselsilen sorumludur.Yetkili servisin sorumlu olacağına dair hiçbir düzenleme mevcut degildir.Görüldüğü gibi satın alınan malın yetkili servisi, maldaki ayıptan dolayı tüketiciye karşı yasal olarak sorumlu tutulmamıştır. Somut olayımızda davalı ... Ünsal Servis Ltd....

        Tüketici ve ... 3. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, ayıplı ifa nedeniyle doğan alacağın tahsili istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK.’nin 23/2. maddesinde; “Bölge Adliye Mahkemesince veya Yargıtay’ca verilen yargı yeri belirlenmesi ile kanun yolu incelemesi sonucunda kesinleşen göreve veya yetkiye ilişkin kararlar davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar” hükmü yer almaktadır. Dosya kapsamından, ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesince verilen 28.12.2011 tarihli görevsizlik kararı Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 03.07.2012 gün, 2012/11959 Esas ve 2012/17262 Karar sayılı ilamı onanarak kesinleştiğinden Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunun özel dairece kabul edildiği anlaşılmıştır. Bu karar mahkemeleri bağlayıcı nitelikte olduğundan uyuşmazlığın, ... 2. Tüketici Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

          Maddesi; "(1)Hizmetin ayıplı ifa edildiği durumlarda tüketici, hizmetin yeniden görülmesi, hizmet sonucu ortaya çıkan eserin ücretsiz onarımı, ayıp oranında bedelden indirim veya sözleşmeden dönme haklarından birini sağlayıcıya karşı kullanmakta serbesttir. Sağlayıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar sağlayıcı tarafından karşılanır. Tüketici, bu seçimlik haklarından biri ile birlikte Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir....

          UYAP Entegrasyonu