Tüketici Mahkemesi'nce uyuşmazlığın niteliği tüketici hakem heyeti kurulu kararına itiraz olarak değerlendirilmiş ve yetkisizlik kararı verilmiş ise de; davacının talebinin tüketici hakem heyeti kurulu kararına itiraz değil, hakem heyeti kararından bağımsız yeni bir dava niteliğinde olduğu, uyuşmazlığın çözümünde yetkili mahkemenin genel yetki kurallarına göre belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....
Hal böyle olunca karşı yetkisizlik kararı verilmesi gerekmiş..." gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı vermiş ve karar kesinleşmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 70. maddesinin üçüncü fıkrasında "Taraflar, tüketici hakem heyeti kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilir." şeklinde tüketici hakem heyeti kararlarına karşı itiraz yolunda özel bir düzenleme öngörülmüştür. -2- 2018/828-1696 Somut olayda, davanın 05/09/2017 tarihinde açıldığı, davacının ..... İl Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığının 11/08/2017 tarih ve 064120170000202 sayılı kararına itiraz ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda uyuşmazlığın, ..... 2. Tüketici Mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir....
İSTİNAFA CEVAP KATILMA YOLUYLA İSTİNAF DİLEKÇESİN : Asıl davada Davalı, Birleşen davada davacı Esin vekili katılma yoluyla istinaf cevap dilekçesinde özetle; hükmedilen manevi tazminatın eksik olduğunu, reddedilen kısım yönünden vekalet ücretinin yüksek olduğunu ileri sürerek diğer tarafın istinaf talebinin reddine manevi tazminatın 15.000,00 TL'na yükseltilmesine karar verilmesini istemiştir. K A N A A T Uyuşmazlık, ortodonti tedavisine ilişkin eser sözleşmesine dayalı asıl davada tüketici hakem heyeti kararına itiraz ile birleşen davada maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
Uyumazlık Hakem Heyetince, başvuru konusu manevi tazminat değerlendirilmesinin sigorta hakemlerinin görev alanı dışında kalıp TMK m.4 gereği hakim tarafından takdir edilmesi gerektiği, aynı konuda iki dava açılmasında davacının korunmaya layık menfaati bulunmadığı, bu hususun dava şartı haline getirilmiş olduğu, sorumluluğun doğrudan zarar veren kişi üzerinde doğup sigorta şirketinin zarar veren kişi olmadığı, sigortalının hukuki sorumluluk alanında meydana gelmiş bir zarar varsa tespit ve takdir edilmesi gerektiği, sigortalının sorumlu tutulacağı manevi tazminat tutarı belirlenmeden doğrudan sigorta şirketini sorumlu tutmak suretiyle Sigorta Tahkim Komisyonu Hakem Heyetinin manevi tazminat talebini değerlendirmesinin usul açısından da mümkün olmadığı, Hakem Heyetinin görevsizliği gerekçesiyle başvurunun reddine karar verilmiştir. Karara karşı, davacı vekili tarafından itirazda bulunulmuştur. İtiraz Hakem Heyetince; başvuruya konu olayın Bursa 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen Hakem Heyeti Kararına itiraz ve maddi-manevi tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacının(birleşen dava davalısı) davaya yönelik temyizi yönünden; Dava, 4822 Sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı yasanın ....maddesi gereğince ... Heyeti tarafından verilen kararın iptali isteğine ilişkindir. Anılan yasanın ....maddesinin ....fıkrasında; "Değeri beş yüz milyon liranın altında bulunan uyuşmazlıklarda ... Heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine Tüketici Mahkemeleri tarafından verilen kararların kesin olduğu" belirtilmiştir. Yasada öngörülen parasal sınır 01.01.2013 tarihinden itibaren ....101.52 TL'ye çıkarılmıştır. Hüküm, karar tarihi itibariyle kesin niteliktedir....
Dosya içeriğinden; Uyuşmazlık Hakem Heyetince, davacılar vekili tarafından 24/07/2019 tarihli dilekçe ile tazminat talebinin anne ... için 53.726,96 TL artırılarak 93.725,96 TL'sına, baba ... için 43.992,72 TL artırılarak 83.992,72 TL'sına toplamda 177.718,68 TL' sına ıslah olunduğu, ıslahın maddi ve manevi tazminat talep tutarı olan toplam 40.000,00 TL üzerinden yapıldığı, her bir davacı için ıslah olunan maddi tazminat tutarından, manevi tazminat talebinin tenkis edilmesi gerektiği kabul edilerek hüküm tesis edilmiş ise de İtiraz Hakem Heyetince, davacı vekilinin ıslah dilekçesi ile başvuranlar anne ve baba yönünden açıkça maddi tazminat talebi olan 10.000,00 TL, toplamda her ikisi için 20.000,00 TL destekten yoksun kalma (maddi tazminat) talebininin 177.718,68 TL'sına arttırıldığı, Uyuşmazlık Hakem Heyetince aksi düşünce ile manevi tazminatın maddi tazminattan mahsup etmek suretiyle karar verilmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davacının bu yöne ilişkin itirazın kabulüne karar verildiği...
Davalı, mahkemeye verdiği cevap dilekçesinde Tüketici Sorunları hakem Heyeti’nin savunmasını almadan karar verildiğini beyan etmekle hakem heyeti kararına ve hakem heyetince alınan bilirkişi raporuna itiraz etmiştir. Raporu hazırlayan bilirkişinin sıfatı ve konusunda uzman olup olmadığı belli değildir. Davalı rapora ve Hakem Heyeti kararına itiraz ettiğine göre mahkemece, konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile davaya konu cep telefonu üzerinde inceleme ve araştırma yapılmalı sonucuna göre bir karar verilmelidir. Bu yönün göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 27.1.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 14.02.2019 tarih ve 2017/409 Esas, 2019/159 Karar sayılı ilamı) Ayrıca her ne kadar davacı tüketici bu davadan önce İl Tüketici Hakem Heyeti'ne başvurmuş ise de, İl Tüketici Hakem Heyeti'nin 18.02.2021 tarihli kararı ile tüketicinin kargo ile ilgili şikayetinde Tüketici Mahkemesi'nin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesinden sonra davacı tüketicinin 6502 sayılı Yasa'nın 73/5. maddesi gereğince yetkili olan ikametgahı Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi'nde maddi tazminat istemli eldeki davayı açtığı, açılan bu davanın Hakem Heyeti kararına itiraz niteliğine haiz olmadığından somut uyuşmazlıkta İl Hakem Heyeti kararının tebliğinden itibaren 15 günlük hak düşürücü sürenin uygulanamayacağı, mahkemece işin esasına girilerek, taraf delilleri de toplanarak, hasıl olacak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği açıktır....
Davalı vekili, manevi tazminat konusunda karar vermenin hakemin yetkisinde olmadığını, bedelin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Sigorta Hakem Heyeti tarafından, davaya konu manevi tazminat talebinin değerlendirilmesinin sigorta hakemlerinin görev alanı dışında kaldığı, manevi tazminat MK'nun 4. maddesi gereği hakim tarafından takdir edilmesi gerektiğinden Hakem Heyeti'nin görevsizliği nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; bu karara, davacı vekili İtiraz Hakem Heyeti nezdinde itiraz etmiştir....
TL maddi tazminat ve 50.000,00 TL manevi tazminat talep etmiş ise de davacının hakem heyetine fatura ibraz ederek maddi zararının 2.000,00 TL olduğunu bildirerek maddi zararının tahsiline ilişkin karar aldıktan sonra yeniden maddi zararına ilişkin dava açmasının kesin hüküm dava şartı nedeniyle mümkün olmadığı, kanaatiyle HMK114/1- i maddesi uyarınca kesin hüküm dava şartı nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine, ayrıca gelinlik düğünde kullanılıp işlevini yerine getirdiğinden tamamen maddi bir eşyaya dönüşüp herhangi bir manevi unsurunun kalmadığı, maddi zararının ise hakem heyetince karşılandığı ve manevi tazminat davasının unsurunun oluşmadığı " gerekçesiyle; davacının maddi tazminat davasının kesin hüküm nedeni ile reddine, manevi tazminat davasının da reddine karar verilmiştir....