WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şikâyet olunan ... ve ... vekili takipten önce ihtar çekilerek borcun muaccel hale getirildiğini, muacceliyet ve haciz tarihlerinin önce olduğunu, öte yandan kira alacaklısı durumunda bulunduklarından alacağın da öncelikli olduğunu bildirerek şikâyetin reddi gerektiğini savunmuştur. İcra Mahkemesi'nce şikâyetçinin ihtiyati haczinin 26.11.2008 günü kesin hacze dönüştüğü, bu durumda Keşan İcra Müdürlüğü’nün sıra cetveli yapmakta yetkisiz olduğu gerekçesiyle dosyanın talep halinde, sıra cetveli düzenlenmesi bakımından karar verilmek üzere Çatalca İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm şikâyet olunanlar vekilince temyiz edilmiştir. Sıra cetvelinin ilk haczi koyan icra dairesi tarafından düzenlenmesi, icra müdürlüklerinin bu konudaki görevinin belirlenmesi bakımından kabul edilmiş bir ilkedir. İcra müdürlüğü sıra cetvelini re’sen yapmakla yükümlü olduğundan, sıra cetvelinin yapılması talebe bırakılamaz....

    İcra Müdürlüğünün 2017/3850 esas sayılı dosyasına müstenit 30.000- TL bedelli, 08/11/2016 tanzim tarihli senedin gerçek bir alacak-borç ilişkisinden kaynaklanmayıp, trafik kazasından kaynaklanan müvekkilinin alacağının önüne geçmek amacıyla muvazaalı olarak tanzim edilip, icra takibine konulduğunu, icra takibinin asıl amacının borçlunun gerçek alacaklılardan mal kaçırmasını sağlamak olduğunu, müvekkilinin alacağının trafik kazasından kaynaklanan ve ilama dayalı bir alacak olduğunu belirterek İzmir 16. İcra Müdürlüğünün 2017/3850 esas sayılı dosyasında yapılan sıra cetvelinin 1.sırasındaki davalı alacağın gerçek olmaması nedeniyle sıra cetvelinin çıkarılmasına, sıra cetvelinin 3.sırasında yer alan müvekkilinin İzmir 22. İcra Müdürlüğünün 2017/2341 esas sayılı dosya alacağının 1.sırasına işlenmesine, sıra cetvelinin 4.sırasında yer alan müvekkilinin İzmir 22....

    Şikayet olunan vekili, sıra cetveline konu araç bedelinin paylaşımı için düzenlenen önceki 06.05.2008 tarihli sıra cetvelinin müvekkilinin şikayeti üzerine iptal edildiğini ve karar doğrultusunda paranın tamamı müvekkiline ödenecek şekilde 29.11.2012 tarihli sıra cetvelinin düzenlendiğini, önceki derece kararına itiraz etmediğinden şikayetçinin itirazının süresinde olmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 19/09/2013 NUMARASI : 2011/445-2013/461 Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı H.. G.. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, İskenderun 2. İcra Müdürlüğü'nün 2009/5956 Esas sayılı takip dosyasında düzenlenen 29.04.2011 tarihli sıra cetvelinde pay ayrılan davalı H.. G..'...

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/668 Esas KARAR NO : 2022/161 DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz) DAVA TARİHİ : 03/12/2019 KARAR TARİHİ : 02/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın, davalı müflisin icra yoluyla haczedilen taşınır araçlarının bulunduğu ve bu araçların büyük bir kısmının fiili hacizler sonrası yediemin olarak teslim edildiği otoparkı işlettiğini, müflis davalıya ait çok sayıda araç müvekkili firmanın otoparkında bulunmaktayken iflas dosyasından satışı yapıldığını, bir kısım araçlar ise halihazırda otoparkta bulunduğunu, müvekkili firmanın yediemin olarak alacaklarını tahsil maksadıyla taraflarınca... 12. İcra Müdürlüğü’nün......

          Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, sıra cetvelinin ilk sırasındaki davalı alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek 04.12.2014 tarihli sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, iddia, savunma, deliller ve tüm dosya kapsamından; davalı alacaklının alacağının dayanağını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile sıra cetvelinin iptaline ve İcra Müdürlüğünce yeniden sıra cetveli düzenlenmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraza ilişkindir....

            SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/06/2022 NUMARASI : 2022/510 ESAS, 2022/1021 KARAR DAVA KONUSU : Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz) KARAR : 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müteveffa M. Murat Oğuz tarafından keşide edilen toplam 120.000- TL tutarındaki çekler ile ilgili müvekkili tarafından İstanbul 17. Ticaret Mahkemesinin 2013/96- 100 D. İş dosyasından ihtiyati haciz kararı alındığını, İstanbul 6. İcra Müdürlüğü'nün 2013/4296 E. Sayılı dosyası üzerinden borçlu Mehmet Murat Oğuz mirasçıları ve diğer borçlular aleyhinde 134.223,17- TL'lik icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, ancak İstanbul 13....

            Es. sayılı dosyasından kayıt kabul davası açıldığı, mahkememizce bu dosyanın bekletici mesele yapılmasına karar verildiği, alacağı tamamen reddedilmiş olan alacaklı, ancak kendi (reddedilen) alacağı hakkında, masaya karşı, sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davası açabileceği(m.235,II c.1); alacağı sıra cetveline kabul edilmiş olan başka bir alacaklıya karşı sıra cetveline itiraz (kayıt terkini) davası (m.235,II c.2) açamayacağı, Fakat, alacağı tamamen reddedilmiş olan alacaklının, kendi (reddedilmiş olan) alacağı için iflas masasına karşı sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davası (m.235,II c.1) açmış olması halinde, alacağı sıra cetveline kabul edilmiş olan alacaklıya karşı da sıra cetveline itiraz (kayıt terkini) davası (m.235,II c.2) açabileceği, her iki sıra cetveline itiraz davasının da, m.235,I'deki 15 gün içinde açılması gerektiği, bu halde, ikinci davanın (kayıt terkini davasının), birinci davanın (kayıt kabul davasının) sonuçlanmasına kadar bekletilmesi gerektiği, (Yargıtay...

              Dava, dava dışı borçlu tarafından borcun büyük kısmının ödenmesine rağmen ödemenin davalı tarafından yapılmış gibi gösterilmesi suretiyle yapılan temlik işleminin muvazaalı olduğu iddiasıyla sıra cetveline itiraza ilişkindir. Davalı alacağının gerçek bir hukuki ilişkiye dayanmadığı ve muvazaalı oluşturulduğu iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün davalı alacaklıda olduğu ve davalının bu alacağın varlığını ve miktarını, takipten önce düzenlenmiş ve üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilecek nitelikteki delillerle ispatlaması gerektiği tartışmasızdır. Ne var ki, davacının iddiası gerçek bir alacağın bulunmadığı değil, alacağın bulunduğu fakat sona erdirildiği noktasında ise, kural olarak ispat külfetinin yer değiştirdiği kabul edilmeli, bir diğer ifade ile ödeme gibi sebeplerin varlığını ispat yükü davacıya yüklenmelidir (Bkz., Deynekli, A./Kısa, S.: Hacizde ve İflasta Sıra Cetveli, 3.b., ... 2005, s.158; aynı yönde 19....

                Öte yandan bir alacağın hiç ya da gösterilen miktarda olmadığı iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasının sonucundan sadece davacı yararlanır. Diğer bir ifade ile davanın kabulü halinde paylaşım sıra cetveline göre yapılmayıp, davalıya isabet eden paydan öncelikle davacı alacağının ödenmesine karar verilmek gerekir. Bu nedenle yerel mahkemenin davacıya pay ayrılamayacağına ilişkin gerekçesi de yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 09.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu