Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut davada davalı hakkında dava dışı borçlunun yine dava dışı alacaklıları tarafından davacı alacağının muvazaalı olduğu iddiasına dayanarak sıra cetveline itiraz davası açmış oldukları anlaşılmaktadır. İİK'nın 142. maddesi gereğince açılan sıra cetveline itiraz davasında, ispat yükü davacı alacaklıda değil, alacağına itiraz edilen davalı alacaklıya aittir. Aksi halin kabulü durumunda borçlunun itiraz etmemesi veya alacağın iflas idaresince kabulü halinde ispat külfeti kuralı değiştirilmiş olup olumsuzun ispatı kabul edilmiş olup sıra cetveline itiraz davasında taraf alacaklılar arasında alacakla ilgili doğrudan doğruya bir ilişki bulunmadığından söz konusu dosyadaki davacı alacaklının böylesine bir külfet altına girmesi beklenemez. Sıra cetveline itiraz davasında ispat külfeti davalı alacaklıda olması nedeniyle alacaklının alacağının mevcudiyetini ve miktarını ispat etmek zorundadır....

    Somut davada davalı hakkında dava dışı borçlunun yine dava dışı alacaklıları tarafından davacı alacağının muvazaalı olduğu iddiasına dayanarak sıra cetveline itiraz davası açmış oldukları anlaşılmaktadır. İİK'nın 142. maddesi gereğince açılan sıra cetveline itiraz davasında, ispat yükü davacı alacaklıda değil, alacağına itiraz edilen davalı alacaklıya aittir. Aksi halin kabulü durumunda borçlunun itiraz etmemesi veya alacağın iflas idaresince kabulü halinde ispat külfeti kuralı değiştirilmiş olup olumsuzun ispatı kabul edilmiş olup sıra cetveline itiraz davasında taraf alacaklılar arasında alacakla ilgili doğrudan doğruya bir ilişki bulunmadığından söz konusu dosyadaki davacı alacaklının böylesine bir külfet altına girmesi beklenemez. Sıra cetveline itiraz davasında ispat külfeti davalı alacaklıda olması nedeniyle alacaklının alacağının mevcudiyetini ve miktarını ispat etmek zorundadır....

    Madde),4) İflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline yönelik davalar ( İflas tarihinden önce açılıp yargılama sırasında kayıt kabul davasına dönüşen alacak davaları hariç olmak üzere kayıt kabul ve kayıt terkin davaları )( İcra ve İflas Kanunu 235. madde) ,5) Takasa itiraz davaları ( İcra ve İflas Kanunu 201....

      İİK’nın 141. maddesi gereğince de sıra cetvelinin birer suretinin icra müdürlüğü tarafından alakadarlara tebliğ edilmek suretiyle alacaklılara itiraz etme imkânı sağlanmaktadır. Sıra cetveline itiraz davası açma süresi yedi gündür. Bu süre sıra cetvelinin itiraz eden (davacı) alacaklıya tebliğinden itibaren işlemeye başlar. Bu yedi gün içinde hiçbir sıra cetveline itiraz davası açılmazsa sıra cetveli kesinleşir (Kuru, s. 738). Nitekim aynı ilkelere Hukuk Genel Kurulunun 30.11.2021 tarihli ve 2017/(23)6-1176 E., 2021/1522 K. sayılı kararında da değinilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun 142/3. maddesinde, itirazın alacağın esas ve miktarına ilişkin olmayıp yalnız sıraya dair ise şikâyet yolu ile icra (hukuk) mahkemesine başvurulabileceği düzenlenmiş olup, itiraz edilen alacağın esasına ve miktarına ilişkin olarak yargılama yapılması ve sıra cetvelinin doğru düzenlenip düzenlenmediğinin buna göre değerlendirilmesi genel mahkemece yapılabilecektir....

        Davanın hukuki dayanağı 2004 sayılı İİK'nun ''Sıra Cetveline İtiraz ve Neticeleri'' başlıklı 235. maddesidir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; İİK 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, 223’üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiştir. Maddede düzenlendiği üzere, sıra cetveline itiraz davası açma süresi 15 gündür. Süre, sıra cetvelinin ilanından itibaren başlar. İİK 166. maddedeki gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar....

          Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacıların alacakları için dava dışı borçlunun SGK'dan alacağına dayanarak, bu kuruma yazılan haciz yazısının, SGK'ya ulaştığı 27.12.2007 tarihinde, borçlunun SGK nezdinde, alacağı doğmamış olduğundan, davacıların haciz tarihlerinden sonra doğan ve icra dosyasına 2008 yılı Nisan ayında aktarılan sıra cetveline konu para üzerinde davacıların geçerli hacizleri bulunmadığı için sıra cetvelinde yer alamayacakları, dava açmakta hukuki yararları bulunmadığı, geçerli hacizleri olmadığından sıra cetveline karşı itiraz yöneltemeyecekleri gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacılar vekili ve katılma yoluyla davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... ve davacı vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

            Dava ,muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü, alacağına itiraz edilen alacaklıya aittir. Alacaklı alacağının gerçek bir hukuki ilişkiye dayandığını takipten önce düzenlenmiş ve birbirini teyit eden usulüne uygun delillerle ispatlamalıdır. Senetler ancak tarafları ve onların cüz’i ve külli haleflerine karşı ileri sürüleceğinden, davacı üçüncü kişi bakımından bir ispat vasıtası olamazlar. Somut olayda davalı borçluya bir gayrimenkul sattığını ve karşılığında takip konusu bononun kendisine verildiğini savunduğuna göre bu savunmasını yukarıda gösterilen şekilde ispatlamalıdır. Davalının takip, kesinleşme ve haciz tarihlerinin önce olması tek başına yeterli olmayıp, her zaman düzenlenebilecek nitelikteki bono bakımından borcun doğumu tarihinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 299 ncu maddesi de göz önüne alınarak belirlenmesi gerekir....

              a 2.000.000,00 TL isabet etmesinin resmi kayıtlarla da uyumlu olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalılar arasındaki icra takibinin iptaline karar verilmiştir. Karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- İİK'nın 142/1. maddesi "Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir." hükmünü içermekte olup, bu süre hak düşürücü niteliktedir. İtiraz, alacağın esas ve miktarına yönelik ise dava yoluyla genel mahkemede (İİK m.142/1) ileri sürülmelidir. Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır. Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü, davalı alacaklıdadır....

                -K A R A R- Şikayetçi vekili, borçluya ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetveline alınmadıklarını, oysa ilk haczin müvekkilinin alacaklı olduğu dosyadan konulduğunu, sıra cetvelinin kendi dosyalarından yapılması amacıyla yaptıkları talebin kabul edildiğini, bir İcra Mahkemesi kararı olmadan, icra müdürünün kararından döndüğünü, sıra cetvelinin şikayet olunanın dosyasından yapıldığını ve 100. maddeye yarar malumat tezkeresinde, hacizlerinin düştüğünün bildirildiğini, bu tezkerenin gönderilmesi işleminin şikayet yoluyla iptalini istediklerini, aynı dereceye dahil haciz alacaklılarından birinin satış talep etmesiyle haczin düşmeyeceğini, iki ihale yapılmaması için satış talebini geri aldıklarını ileri sürerek, sıra cetveline yönelik itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

                  Dava, İİK.142 mad dayalı olarak açılan sıra cetveline itiraza ilişkindir. Davacı, icra müdürlüğü tarafından düzenlenen sıra cetvelinde kendinden önceki alacaklının alacağının esasına, miktarına, sırasına itiraz etmektedir. Sıra cetveline itiraz, alacağın sadece esas ve miktarına ya da hem esas ve miktarına, hem de sıraya yönelik ise dava yoluyla genel mahkemede (İİK’nın madde 142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla İcra Mahkemesinde (İİK’nın madde 142/son) ileri sürülmelidir. İcra takibinin kesinleşmesi halinde icra dairesi, alacaklının talebi üzerine borçlunun para, mal ve diğer hakları üzerine haciz koyar ve bunları yine talep üzerine paraya çevirerek bedelini alacaklıya öder. Eğer aynı borçludan alacaklı olan birden çok kimse varsa paranın ne şekilde paylaştırılacağına ilişkin özel düzenlemeler İcra ve İflas Kanunu'nun 138 ve devamı maddelerinde yer almaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu