Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı şirket vekili, davacı yanın mükellefiyetler listesine itiraz etmediğini, ipotekli alacağın sıra cetveline girmeksizin ödeneceğini, sıra cetveline kayıtlı olmayan müvekkili hakkında sıra cetveline itiraz davası açılamayacağını; temlik eden ... ... AŞ'nin kefalet borcunun dava dışı ... Uluslararası ... Paz. A.Ş. tarafından ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın reddine dair verilen hüküm, davacı vekilinin temyiz itirazı üzerine Dairemizce onanmıştır. Bu kez, davacı vekili kararın düzeltilmesini talep etmiştir. Sözleşmelerin kurucu unsuru tarafların iradesidir ve bu iradenin açıklanması için takip edilen yöntem “şekil” olarak adlandırılır....

    Davalı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; Zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının, müvekkilinin borçlu hakkında giriştiği icra takibinin iptalini talep etmekte hukuki yararı olmadığını, aktif dava ehliyeti de bulunmadığını, bu sebeple davanın dava şartı yokluğundan ve aktif husumet yönünde reddi gerektiğini, davacının müvekkilinin gerçekten alacaklı olmadığı iddiasına sıra cetveline itiraz davasında verilen karar olarak beyan etmesinin anlaşılabilir olmadığını, sıra cetveline itiraz davalarında dava taraflarının alacaklarının varlığını ispatının son derece sıkı koşullara bağladığını, çek, senet, bono, ödünç senedi gibi yazılı belgelere itibar edilmediğinin ortada olduğunu, sıra cetveline itiraz davasına mahsus olan alacağın varlığı ve miktarının ispat edilmesi koşullarının genellemesinin, tüm davalarda uygulanmasının mümkün olmadığını, sıra cetveline itiraz davasında alacağın kambiyo senedine dayandırılmasının yeterli görülmemesinin müvekkilinin borçludan alacaklı olmadığı anlamına...

    Genel mahkemelerde görülmesi gereken muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ise davanın kabulü halinde sıra cetvelinin iptaline ya da davanın taraflarının sırasının değiştirilmesine veya davalının alacaklı olduğu takibinin veya haczinin iptaline karar verilmesi mümkün olmayıp kıyasen uygulanan İİK'nın 235/.... maddesi uyarınca sadece sıra cetvelinde davalıya ayrılan satış bedelinin yargılama giderleri de dahil olmak üzere öncelikle davacıya tahsisine, artan para olması halinde davalıya verilmesine karar verilmesi gerekir. Bu tür davalarda, davanın kabulü halinde tespit değil, eda hükmü kurulmalıdır....

      İtiraz alacağın esas ve miktarına taallük etmeyip yalnız sıraya dairse şikayetyoliyle icra mahkemesine arzolunur.” hükümlerine yer verildiği görülecektir. 20. Sıra cetveline karşı koymak isteyen alacaklı (bu konudaki takip hukuku kurallarının yanlış uygulandığını iddia etmeyip) sıra cetveline alınmış olan bir alacaklının alacağına veya onun sırasına (veya hem alacağına hem de onun sırasına ) itiraz etmek istiyorsa, o zaman sıra cetveline karşı, mahkemede itiraz yoluna başvurması, yani o alacaklıya karşı genel mahkemede dava açmalıdır (Kuru, B: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara, 2013, s. 730 vd.). Sıra cetveline itiraz davasında takip borçlusunun davalı sıfatı yoktur. İtiraz, alacağın esas ve miktarına yönelik ise dava yoluyla genel mahkemede ileri sürülmelidir....

        Davalı vekili, sıra cetvelinde 10'ncu sırada yer alan davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, sıra cetveline ilişkin davaya bakma görevinin İcra Mahkemesi'ne ait olduğunu, alacağın muaccel olmadığı itirazının borçlu ve alacaklı arasında görülebilecek itirazlardan olduğunu, davacının borçlu ile ticari ilişkisi olmadığı ve alacağın muvazaalı olduğu iddialarının dayanaksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkeme'ce, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı alacağının sıra cetvelinin 10'ncu sırasında yer aldığı, ikinci sırada yer alan alacakla ilgili herhangi bir itirazı olmadığına göre sıra cetveline itiraz etmekte hukuki yararının bulunmadığı, davalı alacağının muvazaalı olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Davalıya sıra cetvelinde pay ayrılmıştır....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki karşılıklı sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince duruşmasız, davacı vekilince duruşmalı olarak temsil edilmiş ise de konusu itibariyle bu isteğin reddiyle, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava dava dışı borçlu şirkete ait ... adlı geminin satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde üst sırada yer alan gemi adamlarının alacaklarının muvazaaya dayalı olduğu iddiasıyla açılan sıra cetveline itiraz davasıdır....

            İlk derece mahkemesince sıra cetveline itiraz edebilmek için öncelikle davacının sıra cetveline girme hakkının bulunması gerektiği, davacının henüz alacağın doğmadığı dönemde haciz ihbarnamesi ile değil tezkere ile üçüncü kişideki alacağa haciz koydurduğu ve bu haczin geçerli olmadığı, dolayısıyla davacının sıra cetveline girme hakkının bulunmadığı ve eldeki davayı açmakta hukuki yarar sahibi olmadığı gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde: - Hiçbir çekişme olmamasına rağmen yerel mahkemenin müvekkilinin haczinin mevcudiyetini araştırma yoluna gittiğini, oysa müvekkilinin ... Başkanlığındaki alacak üzerine usulüne uygun biçimde haciz koyduğunu, - İcra ve İflas Kanunu'nun 142’nci maddesinde her alacaklının sıra cetveline itiraz edebileceğinin belirtildiğini, - Kararla müvekkilinin alacağının sıra cetvelinden çıkartılmayacağını, haczin takip hukuku bakımından mevcut olduğunu, - ......

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih :05.05.2008 Nosu :110-259 Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, dava dışı ...’a ait taşınmazın satışından elde edilen tutarın 100.000,-TL.lik kısmının ayrıldığı davalı şirketin alacağının muvazaaya dayandığı ve ipoteğin sebebinden farklı bir alacak niteliğinde olduğu iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Verilen önceki hükmün Dairemizce bozulmasından sonra mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre, dava dışı ...Tekstil San. Tic. AŞ. ile T. Halk Bankası AŞ. arasında akdedilen kredi sözleşmesinin teminatı olmak üzere ...Tekstil San. Tic....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sıra cetveline itiraz davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 24.05.2012 gün ve 2012/1767 Esas 2012/3654 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili, borçluya ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde üst sıraya alınan davalının takip dosyasından konulan haczin düştüğünü, davalı alacağının da muvazaaya dayandığını ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, alacaklı oldukları dosyadan yasal süresi içinde satış istenmesi nedeniyle haczin düşmediğini, alacağın kambiyo senedine dayandığını, davacı ile borçlunun vekilinin aynı kişi olduğunu ve bunun yasaya aykırı bulunduğunu, takibin daha önceki tarihte yapıldığını ve muvazaa iddiasının yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

                  İcra Hukuk Mahkemesinin kesinleşen ilamı doğrultusunda yeniden sıra cetveli düzenlenmesine karar verildiği gerekçesiyle davanın davalı ... yönünden reddine, Vergi Dairesi açısından kesinleşen ilam doğrultusunda hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili ile davalı ... vekili temyiz etmiştir. Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasında olup, ıspat yükü davalı alacaklıdadır....

                    UYAP Entegrasyonu