I-İSTEM: Davacı vekili, davacının 18.01.2014 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olarak tespiti ile sürekli iş göremezlik oranının tespitini talep etmiştir. II-CEVAP: Davalı şirket vekili, davanın reddini istemiştir. Davalı Kurum vekili, davanın reddini istemiştir. III-MAHKEME KARARI: A-İLK DERECE MAHKEME KARARI Mahkemece, “1-Davacı vekilinin iş kazasının tespitine yönelik talebi konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 2-Sürekli iş göremezlik oranının tespitine yönelik istem yönünden; davalı SGK Başkanlığı hakkındaki davanın reddine, diğer davalı hakkındaki davanın kabulü ile, davacının 18/01/2014 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası nedeni ile sürekli iş göremezlik oranının %5,3 olduğunun tespitine” karar verilmiştir....
K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici nedenlere temyiz nedenlerine, ve özellikle sigortalıda oluşan sürekli işgöremezlik oranının tespiti SGK Başkanlığınında hak alanını ilgilendirdiğinden, SGK Başkanlığının taraf olmadığı bu tazminat davasında sürekli işgöremezlik oranının tespitinin mahkemece yapılması mümkün olmadığından, mahkemece davacının maddi zararının SGK'ca belirlenen % 21.2 oranına göre hesaplanmasının doğru olduğunun, davalı işveren oranın daha düşük olduğu iddiasında ise her zaman sigortalıyı ve SGK Başkanlığını hasım göstermek suretiyle sürekli işgöremezlik oranının tespiti davası açıp oranın daha düşük belirlenmesi halinde fark orana ilişkin olarak yaptığı fazla ödemenin istirdadını sigortalıdan istemesinin mümkün bulunduğunun anlaşılmasına göre davalının yerinde olmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 9.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava konusu olay nedeniyle Kurum Sağlık Kurullarınca davacının sürekli iş göremezlik oranın % 40 olarak belirlendiği ve kontrol kaydının bulunmadığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık davalı tarafın sürekli iş göremezlik oranına ilişkin olarak Sosyal güvenlik Kurumuna yaptığı başvurunun sonucunun beklenilmesi gerekip gerekmediğine ilişkindir. Davanın niteliği itibarıyla iş kazası nedeniyle davacıdaki meslekte kazanma güç kayıp oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yol açmayacak biçimde belirlenmesi gerektiği açıktır. Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa'nın 95. maddesidir....
Uyuşmazlık; Davacının 13/05/2017 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunduğu ve yaralandığı, davacının yaralanması nedeniyle geçici ve sürekli iş göremez durumda kalıp kalmadığı, davacının sürekli iş göremez durumunun saptanması ile buna göre davacının geçici ve sürekli iş göremezliğinden kaynaklı olarak talep edebileceği maddi tazminat miktarının ne olduğu, buna göre davalı ... şirketinin sigorta poliçesi kapsamında sorumlu olacağı miktarın belirlenmesi şeklinde tespit edilmiştir. Haksız Fiile İlişkin Kusur Sorumluluğu Yönünden Yapılan Değerledirmede; 13.05.2017 tarihinde, davalı nezdinde trafik sigortalı olan ---- plakalı araç ile ----- plakalı aracın karıştığı trafik kazası neticesinde ------ plakalı araçta yolcu olan davacının yaralandığı, söz konusu olay sırasında araçta “yolcu” olan davacının kazanın oluşumunda bir kusuru söz konusu olmadığı, kazanın davalının sigortalısı araç sürücüsünün kusurundan kaynaklandığı değerlendirilmiştir....
Kurumu İhtisas Dairesi ile üst kurul ise 04.10.2014 tarihinde iş kazası geçiren davalı sigortalının lomber diskopatinin iş kazası tarihinde olup olmayacağının bilinemeyeceği, sürekli iş göremezlik oranına sahip olduğu rahatsızlık arasında illiyet bağı kurulamadığı belirtilerek maluliyet oranına mahal olmadığı belirtilmiştir. Bu sonuç varsayıma dayalı olduğu gibi Daire ve üst kurulun sigortalıda ki rahatsızlığın sürekli iş göremezlik oranını tespit etmeli, daha sonra ise bilimsel verilere ve sigortalının rahatsızlıklarını belirterek, 04.10.2010 tarihinde kuyruk sokumu üzerine düşmesi sonucu yaralanan ve tedavi gören sigortalının rahatsızlığına ne kadar etki ettiğini, bunun sürekli iş göremezlik oranına etkisini, kısaca illiyet bağını değerlendirmeli idi. Diğer taraftan Daire ve üst kurul iş göremezlik oranının sigortalının önceki rahatsızlığından da kaynaklandığını tespit edememiş, bilinememezlik üzerinden giderek varsayımsal hareket etmiştir....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kurum sigortalısı T3'nin davacıya ait işyerinde çalışırken 30/11/2011 tarihinde iş kazası geçirdiğini, Kurum tarafından davacı şirket aleyhine açılan Mahkemenin 2016/697 E. sayılı rücuan tazminat davasında verilen kararın istinaf incelemesi sonucu "davalı sigortalının sürekli iş göremezlik derecesinin kesinleştirilmesi gerektiği" belirtilerek kaldırılması üzerine Mahkemece eldeki davanın açılması için davacıya süre verildiğini ileri sürerek sigortalının 30/11/2011 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeniyle uğradığı sürekli iş göremezlik derecesinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı işverenin kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu, anılan iş kazası nedeniyle sigortalıya %53 oranında sürekli iş göremezlik derecesi üzerinden gelir bağlandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Yukarıdaki maddi ve hukuki olgular gözetilmek suretiyle yapılması gereken iş; belirlenen %45,2 sürekli iş göremezlik oranı üzerinden 25.01.2012 tarihi itibari ile hakedilen gelir miktarının ve bu tarihten sonraki fark gelir miktarlarının davalı kurumdan sorularak belirlenmesi, itirazla uyuşmazlık çıkarsa bu konuda bilirkişi incelemesi yapılarak sonuca göre karar verilmesi...” gereğine işaret edilerek, bozulmuştur. Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, 7.7.2003 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle maluliyet oranının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Davacı,7.7.2003 tarihinde iş kazası geçirerek sürekli iş göremez duruma geldiğini ileri sürerek sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesini istemiştir. Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davacının sürekli iş göremezlik oranının %100 olduğunun tespitine karar verilmiştir. Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa’nın 19. maddesidir....
Dava, iş kazası sonucu sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan peşin değerli gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin 506 sayılı Yasanın 26. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....
tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalı işveren vekilinin, sigortalıda iş kazasına bağlı olarak oluşan sürekli işgöremezlik oranına yönelik itirazı değerlendirilerek; 506 sayılı Yasanın 109. (5510 sayılı Yasanın 95.) maddesinde öngörülen prosedür doğrultusunda inceleme yapılarak, öncelikle S........rapor alınması, anılan kurul tarafından verilen raporun davacı Kurum açısından bağlayıcı olmasına karşın davalı işverenin bu rapora da itiraz hakkının bulunduğu gözetilerek, itirazı halinde ...... konuya ilişkin anabilim dalı uzmanlarından oluşturulan kurullardan rapor alınmak suretiyle, uğradığı iş kazasına bağlı olarak sigortalının sürekli işgöremezlik oranının kesin biçimde belirlenmesi; sürekli...