dan 16.04.1993 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığı, 21 ada 63 parsel sayılı taşınmazda 2E ile gösterilen kargir dükkan üzerindeki hak ve hisselerinin tamamını davacı ...'a satışını vaad ettiğinden davacı satış vaadi sözleşmesine dayanarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur. Davalılar vekili, BK'nun 125. maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımının dolduğunu, teslim olgusunun gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tarafların gerçek iradesinin satış vaadi sözleşmesi olmadığı ve sözleşmenin ifa olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-davalılar vekili tarafından, davalılar-davacı aleyhine 29.04.2005 gününde verilen dilekçeler ile tapu iptali ve tescil ve birleşen dava ile tazminat; diğer birleşen dava ile de sözleşmenin iptali istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; tapu iptali ve tescil ile tazminat isteminin reddine; sözleşmenin iptali istemli davanın ise HUMK 409.maddesi uyarıca işlemden kaldırılmasına dair verilen 18.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı-davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 24.01.2012 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı davalı ... vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı-davacı ... vekili Av. ... ve davalı ... vekili Av. ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sözleşmenin iptali, tazminat, tapu iptali ve tescil davalarının sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 18.04.2014 gün ve 2013/8430 Esas, 2014/3064 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl ve birleşen davada davalı ... vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Asıl davada davacı vekili, müvekkili arsa sahibi ile davalı yüklenici ... arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imazlandığını ancak davalının kararlaştırılan sürede inşaatı tamamlayamadığını ve temerrüde düştüğünü ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile 20.000,00 TL tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiş, daha sonra ıslah dilekçesi ile sözleşmenin geriye etkili feshi ile tapu kayıtlarının iptaline ve müvekkili adına tesciline ayrıca 135.000,00 TL menfi zararının tahsilini talep etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davalarda sözleşmenin iptali, tapu iptali ve tescil, gayrımenkul temliki davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın asıl ve birleşen 2006/362 E. Sözleşmenin feshine, tapu iptali ve tescil, davalı ... yönünden feragat nedeniyle red, davacının kâl talebinin reddine ilişkin karar kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına, tazminat talebinin reddine, birleşen 2007/ 162 E. Sayılı davanın reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde davalılar ..., ..., ..., ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Ortada geçerli bir sözleşme bulunmakta ve vaad borçlusu sözleşmedeki edimini yerine getirmemişse vaad alacaklısı bu edimin hükmen yerine getirilmesini mahkemeden isteyebilir. Somut olayda vaad borçlusu davalı tarafından sözleşmenin geçersizliği ileri sürülmediğine ya da sözleşmenin irade fesadı nedenleriyle iptali savunulmadığına göre sözleşme konusu payların belirlenerek tescil istemi hüküm altına alınması gerekir. Davanın yasal olmayan gerekçelerle yazılı olduğu şekilde kabulü doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 1.2.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.04.2000 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.05.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 08.06.1998 günlü biçimine uygun düzenlenmiş ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Bakım alacaklısı mirasçıları davacının bakım borcunu yerine getirmediğini, sözleşmenin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla düzenlendiğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava savunma doğrultusunda reddedilmiştir. Hükmü davacı temyiz etmiştir....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, 22.11.2004 ve 09.11.2004 tarihli “düzenleme şeklinde finansal kiralama sözleşmesi” başlıklı sözleşmelere dayanarak tapu iptali tescil ve ... ile Anadolu Finans Kurumu A.Ş. arasında yapılan satış vaadi sözleşmesinin 9.maddesindeki hükümlerin iptali isteminde bulunmuşlardır. Davalı ..., davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davacılarla akdi bir ilişkisi olmadığını, mülkiyetin ancak akidi olan ve davanın ihbar edildiği banka tarafından sözleşmedeki koşulların yerine getirilmesi suretiyle istenebileceğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, sözleşmenin 9.maddesinin iptaline ilişkin istem hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tescil isteğinin kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın vefa hakkına dair sözleşmenin uyarlanması veya tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, davaya dayanak sözleşme geçersiz olduğundan uyarlama ile tapu iptali ve tescil istenemeyeceğini, terditli talep yönünden söz konusu sözleşmenin inançlı bir temlik olmadığı, iki tarafa borç yükleyen sözleşme gereği davacının edimlerini yerine getirmesi koşuluyla tapunun tekrar devrine ilişkin olduğu ve mülkiyetin nakline dair her türlü sözleşmenin de resmi şekilde yapılması gerektiği gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
VE SAN. LTD. ŞTİ. DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN FESHİ - TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamı, sözleşmenin feshi ve tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, temyize konu karar Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak verildiği anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 15/09/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Bu durum, satışı vaat edilen taşınmazın tapusunda temliki tasarrufu engelleyen bir kaydın bulunması veya 3194 sayılı İmar Kanununun 18/son maddesi hükmüne aykırı şekilde taşınmaz satışı vaat edilmesi ya da vaade konu taşınmazın bir başka mahkemede mülkiyet uyuşmazlığına konu olması halinde de geçerlidir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve yukarıda açıklandığı üzere taşınmaz elbirliği mülkiyetine tabi olup sözleşmenin ifa olanağı bulunmadığından yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda tescil isteğinin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun olup davacını aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2- Davacı dilekçesinde tescil isteğinin kabul edilmemesi halinde sözleşmeye konu pay bedelinin tahsili isteğinde bulunmuştur. Mahkemece tescil isteği reddedilmiş ise de kademeli istem hakkında bir değerlendirme yapılmamış olması usul ve yasaya aykırı olup hüküm belirtilen nedenle bozulmalıdır....