Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... 1. Tüketici Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın tüketici satış sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....

    Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil olmadığı takdirde ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Kaynağını sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 706 ve Noterlik Kanununun 89. maddeleri hükmü uyarınca, noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan ve tam iki tarafa borç yükleyen kişisel hak doğuran sözleşmelerdendir. Davacı, davalılara ait hisseli olarak murislerinden intikalen gelmiş olan taşınmaz payını, noterde düzenlenen senetle almış bulunduğundan ortada geçerli sözleşme bulunduğu çekişmesizdir.Taraflar arasındaki çekişme sözleşmenin ifa imkanı bulunup bulunmadığı noktasındadır. Nitekim satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus sözleşmenin ifa olanağının bulunmasıdır....

    Mahkemece satış vaadi sözleşmelerinin ifa olanağı bulunmadığı gerekçesi ile dava reddedilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Kaynağını Borçlar Kanunu’nun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunu’nun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanunu’nun 706 (önceki Medeni Kanunun 634) ve Noterlik Kanunu’nun 89. madde hükümleri uyarınca noter önünde resen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Medeni Kanunun 716 (önceki Medeni Kanun 642) maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağının bulunması zorunludur....

      Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 09/12/2019 gün ve 2019/1097 Esas, 2019/8450 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, ... Köy'ünde kain 2, 3, 29 ve 92 parsel sayılı taşınmazların ... mirasçılarından olan...tarafından kendi adına asaleten bir kısım mirasçılara velayeten, ... Noterliği'nin 03.09.2002 tarih ve 04069 yevmiye numaralı Satış Vaadi Sözleşmesi ile 1/2 hissesi murisleri ...'a, diğer 1/2 hissesinin ise davalı ...'...

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Kaynağını Borçlar Kanunu'nun 22 nci maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunu'nun 213 üncü maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı ve Noterlik Kanunu'nun 89 uncu maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanunu'nun 716 ncı maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

          Mahkemece 2555 sayılı parseldeki davalı adına olan kaydın 625/1133,29 m2.lik kısmının iptali ile bu payın davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hüküm davalı temyiz etmiştir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Davada dayanılan 18.01.1980 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin konusu kadastronun 884 sayılı parselin çizdirilen krokide işaretlenen 625 m2.lik kısmıdır....

            Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

              Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır....

                Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, davalılar murisi 17.08.1999 tarihinde vefat eden... ile yapılan 22.04.1983 tarih 7869 yevmiye no'lu taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile 415 ada 2 sayılı parselde davalı murisin payından 1/2 payın bedelini peşin ödeyerek satın aldığını, halen zilyet olduğunu ileri sürerek tapu iptali, tescil istemiştir. Davalı mirasçılar vekili, zamanaşımı ve esas yönünden davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne 415 ada 12 parsel (imar görmesi sonucu oluşan 4922 ada 3, 4, 7 ve 4921 ada 6 sayılı parselde) davalılar adına kayıtlı bulunan paylara ilişkin tapu kayıtlarının 1/2 oranında iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır....

                  UYAP Entegrasyonu