Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydındaki 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, imar yasasının bazı maddelerine aykırı olarak ihdas işleminin yapıldığı yönündeki şerhin silinmesine davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... adına, Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... 13.12.2007 tarihli dilekçesiyle, tapuda kendi adına kayıtlı olan Keşirler Köyü 544 ada 2 sayılı parselin orman ile alakası olmadığı halde, 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı yönünde tapu kaydındaki beyanlar hanesine şerh yazıldığını, bu yöndeki şerhin yasal dayanağı bulunmadığını, yasal olmayan bu şerhin silinmesini istemiştir....

    Şerhin terkini doğrudan onun kişisel hakkını etkileyecektir. Ancak, davada temel iddia bu şerhin satın alma işlemi tamamlandıktan sonra önceki malik adına, kayıtta varmışçasına resmi senede işlendiği şeklindedir. Burada sicil memurlarının hatalı işleminin iptali istenmektedir ve ilgili tapu sicil müdürlüğüne davanın yöneltilmesi doğrudur. Mahkemece, maddi hukuk açısından zorunluluk olmadığı halde, maddi gerçeğin ortaya çıkmasına yardımcı olmak amacıyla birden fazla kişiye karşı dava açılmasının zorunluluğu söz konusu olduğundan, bir başka anlatımla haciz şerhi alacaklısı ile tapu sicil müdürlüğü arasında şekli anlamda zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan, haciz şerhi alacaklısının da usulünce davada yer alması sağlanarak yargılamaya devamla bir hüküm kurulması gerekirken yazılı nedenlerle davanın reddi doğru değildir....

      Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.06.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki şerhin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki şerhin terkini isteğine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin 235 ada 21 parselde bulunan 2. kat 4 nolu ve zemin kat 5 nolu bağımsız bölümlerin maliki olduğunu, taşınmazların beyanlar hanesindeki "35 kütükte 07.10.1977 tarih, 8102 yevmiyeli yapılan satış işleminin sahte imza ile yapıldığı iddiası ile dava açılmıştır. 19.08.1988" şeklinde şerh bulunduğunu, bu şerhin geçerli hukuki bir sebebinin bulunmadığını ileri sürerek, anılan şerhin terkinini istemiştir. Davalı vekili, şerhin ......

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2022 NUMARASI : 2021/564 Esas - 2022/24 Karar DAVA KONUSU : Tapu Kaydındaki Şerhin Terkini KARAR : Yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli Bakırköy İlçesi Cevizlik Mah....

        GEREKÇE ve DEĞERLENDİRME : Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; Dava konusu taşınmazın tapu taydındaki davacı payına davalı T3 lehine 11/11/1986 tarih ve 1613 yevmiye ile 2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 31/b maddesi uyarınca kamulaştırma şerhi konulduğu, şerhin Kamulaştırma Yasasının 7. maddesi uyarınca konulan şerh niteliğinde olduğu, şerhin konulduğu tarih itibariyle terkin süresinin dolduğu, tapu kaydındaki şerhin taşınmazın mülkiyetinin kamulaştırıldığı anlamına gelmediği, kamulaştırmanın varlığı halinde idarenin tescil için dava açma hakkı bulunduğu gözetilerek, şerhin bedelsiz olarak terkinine ilişkin mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.06.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki şerhin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.05.2015 günlü karar ve 22.01.2016 tarihli ek kararın Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki şerhin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı; 09.10.2013 tarihinde satın aldığı bağ vasfındaki taşınmaza ait tapu kaydı üzerinde, "Maliye tahsildarı ... oğlu ... Efendiye kefalet T:6 Mayıs 1926" başlıklı bir şerhin bugüne değin geldiğini, söz konusu şerhin ne için konulduğunun bilinmediğini, miktar ve süresinin de kayıtlarda görülmediğini beyanla anılan şerhin terkinini talep etmiştir....

          Bu nedenle, tapu kaydındaki şerhin sadece davacının müşterek payına hasren kaldırılması gerekirken HUMK.nun 72. maddesine aykırı olarak taşınmazın tamamı üzerinden şerhin terkini yasaya aykırı ise de; düşülen yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün HUMK.nun 438/VII. maddesi gereğince düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle davalı ... İdaresi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın hüküm fıkrasının 1.paragrafının bütünüyle karardan çıkartılması ile bunun yerine "davanın kabulü ile Lüleburgaz İlçesi, Kocasinan Mah. 627 ada 1 parsel sayılı taşınmazda davacı ...'un 34/143 müşterek payı üzerinden davalı kurum tarafından tapu kaydına yazılan 03.02.2006 tarih ve 606 yevmiye nolu işlem ile konulmuş bulunan ......

            Bu nedenle, tapu kaydındaki şerhin sadece davacının müşterek payına hasren kaldırılması gerekirken HUMK.nun 72. maddesine aykırı olarak taşınmazın tamamı üzerinden şerhin terkini yasaya aykırı ise de; düşülen yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün HUMK.nun 438/VII. maddesi gereğince düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle davalı ... İdaresi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın hüküm fıkrasının 1.paragrafının bütünüyle karardan çıkartılması ile bunun yerine "davanın kabulü ile Lüleburgaz İlçesi, Kocasinan Mah., 275 ada 8 parsel sayılı taşınmazda davacı ...'nın 1/4 müşterek payı üzerinden davalı kurum tarafından tapu kaydına yazılan 03.02.2006 tarih ve 606 yevmiye nolu işlem ile konulmuş bulunan ... ......

              Bunların da ötesinde yapılan harcamalardan sözleşmenin tarafı olmayan sonraki malik ... ve ...’in sorumlu tutulması olanağı yoktur. Harcamalar sebebiyle zenginleşen taraf önceki arsa malikleridir. Bütün bu açıklamalardan sonra mahkemece yapılması gereken iş; yeni bir bilirkişi kurulundan yukarıda yapılan saptamalar doğrultusunda ayrıntılı, gerekçeli ve Yargıtay denetimine olanak verir rapor almak, sonucuna göre kanıtlanan harcamalardan arsanın ilk malikleri ve 15.07.2004 günlü sözleşmenin tarafı olan davalıları sorumlu tutmak olmalıdır. 3-1900 ada 14 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi şerhi yüklenici davacı ve davalı ... yararına konulmuştur. Dolayısıyla şerhin terkini davasının tarafı bu kişidir. Asıl davada tapu siciline husumet düşmeyeceğinden hakkındaki davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan ötürü reddi yerine tapu sicil müdürlüğü leh ve aleyhinde hüküm kurulmaması da doğru değildir. Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır....

                - KARAR - Davacı arsa sahibi vekili, müvekkilinin hissedarı olduğu arsa üzerinde inşaat yapılmak üzere davalı yüklenici ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenerek sözleşmenin tapuya şerh edildiğini, taşınmazın müvekkilinden başka hissedarlarının da bulunduğunu, 2009 yılından bu güne kadar davalının taşınmazdaki tüm hissedarlar ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi akdedemediğinden sözleşmenin uygulanabilir niteliği kalmadığını, sözleşmenin geçerli olabilmesi için TMK'nın 692. maddesi gereğince tüm hissedarlarla sözleşme yapılmasının şart olduğunu ileri sürerek, taraflar arasında düzenlenen İzmir 18. Noterliği'nin 04.11.2009 tarih ve 22529 yevmiye no'lu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespiti (feshi) ile, tapu kaydındaki 05.11.2010 tarih ve 4510 yevmiye no'lu şerhin terkinine karar verilmesini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu