WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın, 01.10.2001 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde ise iptali istenilen 01.10.2008 başlangıç tarihli sözleşmede olduğu gibi ...'ın imzası bulunduğu, aynı zamanda kiracı tarafından kira bedellerinin elden ...'a ödendiği anlaşılmaktadır. Aldatmanın varlığından ve aldatma ile sözleşmenin sakatlanmasından söz edebilmek için, aldatmanın sözleşmenin tarafları arasında yapılmış olması gerekir. Kira sözleşmesinde taraf olmayan davacının aldatma iddiasına dayanarak sözleşmenin iptalini istemesi mümkün değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 02/12/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Taraflar arasındaki ehliyetsizlik ve gabin nedeniyle tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 14.12.2015 gün ve 2015/11492 Esas, 2015/11603 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yanılma, aldatma, aşırı yararlanma ve taşınmazın aile konutu olduğu iddialarına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılardan ... davanın reddini savunmuş, davalı ... ise davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır. Mahkemece, davaya konu taşınmazın satıcısı olan davalı ...'nin satış tarihinde kısıtlanmış olmadığı, davacı eş olan ...'nin satıştan haberi olduğu ancak satış bedelinin kendisine verilmemesi nedeniyle davayı açtığından davanın reddine karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davalı ...... yönünden davanın esastan reddine, diğer davalılar yönünden ise davanın husumet yokluğundan reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, aldatma (hile) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

        Bilindiği üzere, "hile"(aldatma); genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun(TBK) 36/1. (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun(BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı gibi; taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse, yanılma(hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir. Öte yandan, hile (aldatma) her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiçbir şekle bağlı değildir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, yaşlı ve bakıma muhtaç olan miras bırakanın bu halinden istifade eden davalı yeğeninin, eşi ve annesiyle birlikte, bakacağı bahanesiyle onun evine yerleştiğini, bilahare miras bırakanı dövmek ve tehdit etmek suretiyle dava konusu 2589 ada 81 parsel sayılı taşınmazdaki ½ payını satış biçiminde edindiğini, miras bırakının aynı zamanda temlik tarihinde hukuki ehliyetinin bulunmayıp tehdit, yanılma ve aldatma sonucu yapılan satış işleminin geçersiz olduğunu ileri sürerek, mevcut kaydın iptali ile miras bırakan adına yeniden tescilini istemişler, 14.03.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle tapu kaydının iptali ile pay oranında tescil isteminde bulunmuşlardır. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, satış işleminin tehdit ve baskı altında yapıldığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir....

            biz sizi dolandırılan kişileri yakaladık.Boşuna dava açmayın biz sizi bilgilendireceğimiz “ demiş ve telefonu kapattıklarını, Aldatma ve korkutma suretiyle yapılan satış sonucu Müvekkilin elinden alınan ve halen davalı adına kayıtlı bulunan İst. ili, Ümraniye ilçesi -Namık Kemal Mah. 2 Pafta 586 Ada, 4 Parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek, müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, aldatma ve korkutma hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dairemizin görev alanı HSK'nın 01/09/2022 tarihinden itibaren uygulanacak kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. 01/09/2022 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasındaki iş bölümü kararı gereğince "Aşırı yararlanma, yanılma, aldatma ve korkutma gibi iradeyi sakatlayan sebeplere (TBK m. 28, 30 ila 39)dayanılarak açılmış tapu iptal davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar" İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1.-2....

            (TMK. md. 294/1) Ana ve babanın bu yolla kurulan soybağına, bu suretle tescilin, yanılma, aldatma veya korkutma sebebine dayandığı iddia edilmedikçe itiraz etme hakları bulunmamaktadır. ( TMK. md. 294/3) Davalı-karşılık davacının, bu yolla kurulan soybağının ve çocuğun nüfusa bu suretle tescilinin yanılma, aldatma ve korkutmaya dayalı olduğuna ilişkin bir iddiası bulunmamaktadır. Mahkemece davanın soybağının reddi olarak nitelendirilmesi ve hakdüşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davayı reddetmesi doğru değilse de verilen red hükmü sonucu itibarıyla doğru olduğundan, hükmün yukarıda gösterilen gerekçe ile onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. ( HUMK. md.438/son) SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple sonucu itibarıyla doğru olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06.11.2007...

              (Muhalif) -KARŞI OY- Dava hile (aldatma) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır. Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunu'nun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir....

                DAVANIN KONUSU: Sözleşmenin İptali (Limited Şirket Pay Devir Sözleşmesi) Taraflar arasında görülen sözleşmenin iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                  Davalı-karşı davacı, tek taraflı fesih gerekçelerinin yeterli olmadığını ve gerçeği yansıtmadığını, sözleşmenin tek taraflı olarak feshi nedeniyle----cezai şartın tahsilini talep ettiği görülmüştür. Taraflar arasındaki ihtilaf ise; sözleşmenin aldatma nedeniyle geçersiz olup olduğu ve haklı nedenlere dayalı olarak feshinin yerinde olup olmadığı, bu fesih nedeniyle talep edilebilecek tazminat niteliği ve miktarı noktalarında toplanmaktadır. Dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile alınan beyanlar doğrultusunda bilirkişi tarafından yapılan inceleme neticesinde, sözleşmenin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiğinin kabul edilmesi halinde sözleşme bedeli olarak ödene ----- davacı tarafından talep edilebileceği, davalı - karşı davacının cezai şart talep edemeyeceği şekilinde rapor sunulmmuştur. Davacı haklı fesih iddiasını iki nedene dayandırmıştır. Bunlar TBK 36. maddesinde yer bulan "Aldatma" ve "haklı nedenlerin" varlığı halidir. Bu nedenler ayrı ayrı incelenecektir....

                    UYAP Entegrasyonu