"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi KARAR Dava sözleşmenin iptali isteğine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 31.1.1997 gün ve 4115-801 sayılı kararı gereğince tacirler arasındaki satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat davaları ile buna bağlı olarak açılan itirazın iptali ve menfi tesbit davalarında verilen hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 19. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 19. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
VEKİLİ : DAVALI : DAVA : Menfi Tespit DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; müvekkilinin ... Ltd. Şti. ve ......
Hidrolik A.Ş.nin müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu, ancak daha sonra imzalanan 09/04/2010 tarihli 5.000.000,00 TL bedelli sözleşmede davacı- birleşen davalının imzasının bulunmadığı, 19/09/2003 tarihli sözleşmenin "Önceki Sözleşmelerle Taahhütnamelerle Bağlantı Kredinin Arttırılması Sonradan İmzalanabilecek Sözleşmeler Taahhütnameler" başlıklı 46. maddesindeki sonradan kullanılacak kredilerden ve sözleşmelerden sorumluluğa ilişkin düzenlemenin geçerli olduğu, dolayısıyla her ne kadar 09/04/2010 tarihli sözleşmede davacı- birleşen davalının imzası mevcut değil ise de, önceki sözleşmeler ve ayrıca 09/04/2010 tarihli kredi sözleşmenin 54. maddesindeki bu sözleşmenin önceki sözleşmelerin eki ve devamı olduğuna ilişkin düzenleme uyarınca davacı-birleşen davalının borçtan sorumlu olduğu, yürürlük tarihi itibariyle 6098 sayılı TBK'nın somut davada uygulanamayacağından kefaletin geçersizliğinin kabul edilmesinin de mümkün olmadığı gerekçesiyle asıl menfi tespit davasının...
Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) ve ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile menfi tespit istemine ilişkindir. ... 2. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesince, davanın devre mülk satış sözleşmesinin iptali talebinden ibaret olduğu, devre mülk satış sözleşmelerinin 4077 sayılı Tüketici Koruma Kanunun 2. maddesi kapsamı dışında kaldığı, sözleşmenin usûlünce kurulmamış olduğu iddiası ile davacının tüketici sıfatı kazanmadığı, sözleşmenin 6100 sayılı HMK'nın 12/1. maddesi uyarınca davanın aynına ilişkin olup taşınmazın bulunduğu yer genel görevli mahkemelerin görevi kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek görevli ve yetkili ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine kararı verilmiştir. ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacının dayandığı sözleşmedeki villanın ... Köyü ... ada ... parselde bulunduğu, dava dilekçesinde dava konusu olarak ... ada ... parselde bulunan villadan bahsedildiği , hükümde ise ... ada ... parseldeki villa ile ilgili karar verildiği bu şekilde dosya kapsamında dava konusu taşınmaz ve bu taşınmazla ilgili sözleşme hususunda karışıklığın bulunduğu tespit edildiğinden dava konusu taşınmaz ve buna ilişkin sözleşmenin ilgilisinden sorularak temini ile eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 04/12/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
kapattığını ileri sürerek İİK.m. 72.maddesi gereğince müvekkilinin sözkonusu senedin borçlusu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit, istirdat, sözleşmenin iptali ile sözleşmeden dönerek uğramış olduğu menfi zararın tazmini ve son olarak senet iptali ve iadesi, davalınnı kötü niyetli olmasından dolayı %20 tazminata mahkum edilmesine, ücreti vekalet ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. ...'in gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava, ticari satıma ilişkin sözleşmenin yetkili kişiler tarafından imzalanmadığı iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir....
Açılmış ve görülmekte olan ya da açılacak bir davada iddia ve savunma olarak dahi ileri sürülebilecek hususlar için ayrı bir tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır....
Davalı karşı davacı, aralarındaki sözleşmenin bilerek ve isteyerek imzalandığını, hatta davacının sözleşmede parafının dahi bulunduğunu, kaldı ki aralarındaki sözleşmeninin yazılı delil teşkil ettiğini ve aksinin yazılı delille ispatlanacağını savunarak davanın reddini dilemiş; açtığı dava ile tellallık ücretine hak kazandığını ileri sürerek alacağının tahsili için başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20 kötüniyet tazminatının tahsiline hükmedilmesini talep etmiştir....
Menfi zarar kavramına, sözleşmenin yapılmasına ilişkin giderler, sözleşmenin yerine getirilmesi ve karşılık edanın kabulü için yapılan masraflar, sözleşmenin yerine getirilmesi dolayısıyla (gönderilen şeyin kaybolması gibi) uğranılan zarar, sözleşmenin geçerliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması dolayısıyla uğranılan zarar, başka bir sözleşmenin yerine getirilmemesi dolayısıyla uğranılan zarar ve dava masrafları, noter masrafı, karar pulu, KİK payı, gerçekleştirilen imalat bedeli, personel gideri vb kalemler örnek olarak verilebilir. Somut olay incelendiğinde; mahkemece hükme esas alınan raporda müspet ve menfi zararın yukarıda açıklanan kurallar çerçevesinde incelenmediği anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de bozma ilamının gereği yerine getirilmeden, Yargıtay denetimine elverişli olmayan rapora göre hüküm kurulmuştur....