in ise 2002 tarihinde vefat ettiği, dava tarihinin ise 23/02/2016 olduğu, dava tarihi itibarı ile tenkis davası için yasada tanımlanan hakdüşürücü sürenin de geçtiği gerekçesiyle tenkis talebinin de reddine karar verilmiştir. 7. İkinci Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. 8....
in ise 2002 tarihinde vefat ettiği, dava tarihinin ise 23/02/2016 olduğu, dava tarihi itibarı ile tenkis davası için yasada tanımlanan hakdüşürücü sürenin de geçtiği gerekçesiyle tenkis talebinin de reddine karar verilmiştir. 7. İkinci Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. 8....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanın 109 ada 20 parsel sayılı taşımazını vekil aracılığı ile torunu ...'...
Çünkü, tenkis talebi ancak mirasbırakının ölümünden sonra ileri sürülebilir. Davacının 30.10.2017 tarihinde açtığı asıl dava ile muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ile tescil istemiş olup, bu tarih itibarıyla temlikten haberdar olduğunun kabulü gerekir. Tenkis istemli birleştirilen dava ise 26.4.2018 tarihinde açılmıştır. Birleşen dava tarihi itibarıyla davacıların TMK’nın 571. Maddesinde ön görülen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde davalarını açtıkları sabitse de, öncesinde temlikten haberdar olup olmadığının ve davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığının hadise şeklinde incelenmesi gerekir. Bu nedenle taraflara bu yönde delillerini sunmaları için süre verilmeli, yapılacak yargılamada davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşılırsa davanın reddine, aksi halde tenkis yönünden davaya devamla sonucu hakkında karar verilmelidir....
Diğer taraftan; tenkis davalarında ileri sürülen iddia gizli bağış ( para bağışı ) niteliğinde ise, bir başka ifade ile mirasbırakan tarafından davalıya kayda dayalı bir devir yapılmamış ise, mirasbırakanın davalıya para bağışladığı gözetilerek, elden bağışlanan bu paranın mirasbırakanın ölüm tarihinde ulaşacağı miktarın denkleştirici adalet ilkesi uyarınca tespit edilmesi ve tespit edilen bu değer üzerinden tenkis hesabının yapılması gerekmektedir. 3.3. Değerlendirme Dosya içeriğine, toplanan delillere, (III) no.lu bentte yer verilen İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesine, (IV./3.) no.lu bentte yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesine göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. VI....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİNİN İPTALİ, TENKİS Taraflar arasında görülen ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali, mümkün olmazsa tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muvazaa nedeniyle ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali, mümkün olmazsa tenkis isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakan babaları ...’nun, ... ada ..., ... ada ..., ... ada ... ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazlarını ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile davalıya devrettiğini, amacın mirasçılardan mal kaçırma olduğunu, davalının da bakım borcunu yerine getirmediğini ileri sürerek, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptalini, mümkün olmazsa tenkisini istemişlerdir....
Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, temliklerin muvazaalı olarak yapıldığının ispat edildiğini, mirasbırakanın davacıya devrettiği dairenin bedelinin mirasbırakana ödendiğini, mirasbırakanın davalı oğlu ... ve kızı ...’yi daha fazla koruyup, kolladığını, yasal mirasçı olan tarafların annesi Nazmiye’ye hiç mal verilmediğini, dava dışı ...’a ise sadece bir arsa verildiğini, murisin davalı oğluna araç ve dükkan aldığını, bunların bedelini murisin ödediğini, davalı ...’ye ise iki adet daire verdiğini, davalı ...’in ise tarafların 10 katı fazla kazanımda bulunduğunu, kalan taşınmazların kıymetsiz olduğunu, davanın terditli olarak açıldığını, öncelikle muvazaa talebi bulunduğunu, bu mümkün olmazsa tenkis talebinde bulunulduğunu, muvazaa iddiasının ispatlanması nedeni ile tenkis taleplerinden vazgeçildiğini, iki ayrı talep ve dava varmış gibi yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek, kararın...
Mahkemece; davaya konu vasiyetnamenin açılarak okunduğu, taraflara vasiyetnamenin iptali davası açmak üzere 30 günlük süre verildiği, davalı Zeynep'e 23.09.2003 tarihinde vasiyetnamenin iptali davası açmak üzere ihtarlı davetiye tebliğ edildiği, buna rağmen davalı Zeynep'in dava açmadığı, Zeynep dışındaki davalıların ise vasiyetnamenin iptali ve tenkis davası açtıkları, mahkemece, vasiyetnamenin iptali isteminin reddine, tenkis talebinin kabulüne karar verildiği, kararın 11.10.2005 tarihinde kesinleştiği, MK'nın 571. maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle, davacının tenfiz isteminin kabulüne, muris adına kayıtlı olan, Bursa/Osmangazi/Hacıilyas Mahallesi/2729 ada/5 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde 1. katta bulunan 2 nolu bağımsız bölüm ile 2. katta bulunan 4 nolu bağımsız bölümün muris adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm, davalı Z.. T.. vekili tarafından temyiz edilmiştir....
GEREKÇE: Dava, taraflar arasında akdedilmiş franchise sözleşmesi hükmünün ihlalinden kaynaklanan cezai şart alacağı ile cari hesap alacağı ve bedelsiz gönderilen ürün bedelinin tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.Taraflar arasındaki sözleşmenin 7.11 maddesinde, davalının sözleşme süresi boyunca bayi olarak kalmayı taahhüt ettiği, taahhüt karşılığında davalıya 100 kg bedelsiz çiğ köfte gönderileceği, taahhüdün ihlali halinde ise davalı bayi tarafından 10.000-TL cezai şart ödeneceği, 11.7 maddesinde ise sözleşme süresinin 3 yıl olduğu hüküm altına alınmıştır.Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde; davalının taahhüdü karşılığı davalıya toplam 120 kg bedelsiz çiğ köfte gönderildiği, sözleşmedeki hüküm gereği 100 kg üzerinden davacının bedelli faturalarına göre 6,80-TL olan kg fiyatı üzerinden KDV dahil 734,40-TL çiğ köfte bedeli hesaplandığı, davacının ayrıca 414,74-TL cari hesap alacağının bulunduğu tespit edilmiştir....
Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava ve birleşen dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal ve tescil ile mümkün olmaz ise bedelin tazmini istemine ilişkindir. Karşı dava ise muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal ve tescil ile mümkün olmaz ise tenkis ve murisin tedavi ve cenaze masraflarının miras payı oranında tahsili istemine ilişkindir. 1.4.1974 gün ve 1/2 sayılı İBK’nda sözü edilen muris muvazaasında, mirasbırakan ile sözleşmenin karşı tarafı malın temliki hususunda anlaşmakta, ancak görünüşteki sözleşmenin niteliğinin değiştirilmektedir. Dolayısıyla muris muvazaası aynı zamanda tam muvazaa niteliğindedir. Muris muvazaasında mirasbırakan ile karşı taraf arasında yapılan muvazaa anlaşması mevcut olup, amaç mirasçıları aldatmaktır....