İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; görevsiz mahkemede yapılan usul işlemleri aynen kabul edilerek tanıkların yeniden dinlenmediğini, tanık beyanları ile davalının tehdit ve zorlamaya maruz kaldığı maruz kaldığı ve sözleşmeyi tehdit altında imzaladığı sabit olmasına rağmen tehdit iddiasının ispat edilemediği gerekçeyle davanın reddine karar verildiğini, davaya konu sözleşmenin zorla imzalattırıldığını tanık Mustafa Örgü'nün sözleşmenin imzalandığı sırada bir bedel ödenmediğini söylediğini, davacının bizzat kendisinin de bedel ödemediğini ikrar ettiğini, ödenmeyen bir bedelin sözleşmeye ödenmiş olarak geçmiş olmasının dahi sözleşmenin zorla imzalandığına delil olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir....
, sözleşmeden döndüklerine ilişkin beyanları ile artık davanın bedel iadesine dönüştüğünü, başlangıçta tapu iptali ve tescil taleplerinden feragat ettiklerini bildirerek 11/04/2019 tarihli celsede de bu taleplerin tekrarladıklarını ve tapu iptali ve tescil taleplerinin olmadığını, davanın sözleşmenin feshine ilişkin yapılan ödemelerin faizi ile iadesi ve uğranılan zararın tazminine ilişkin olduğunu beyan etmiştir....
Davacının sözleşmenin feshinin iptali davasını açmakla iradesinin sözleşmenin ayakta kalmasını sağlamak olduğu, davalı tarafça hesaplanan bakiye bedelin iadesini almamasının da sözleşmeyi ayakta tutmak istemesinin doğal bir sonucu olduğu ancak sözleşmenin feshi ile birlikte davacının ödediği bedelin iadesinin gerektiği, davalının davacıdan tahsil ettiği parayı tevdi etmeyerek uhdesinde tutmasının alacaklının temerrüdünü oluşturduğu, davalı tarafça iade edilmesi gereken bedel tevdi edilerek borcundan kurtulmak yerine söz konusu davanın kesinleşmesini müteakip davacı hesabına bedelin semeresiz gönderilmesi ile borcun sona erdiğinin mahkemelerce kabulü yerinde görülmemiştir....
Dava, ayıplı mal nedeni ile sözleşmenin iptali ile bedel iadesi talebine ilişkindir. Davacı tarafından davalıdan 27/08/2016 tarihinde 3.797,00 TL bedel ile Philips marka televizyon satın alındığı ancak televizyonda arıza olduğu bildirilmesi üzerine gelen teknik servis tarafından arızanın giderildiği belirtilerek dava konusu ürünün davacıya iade edildiği ancak sorunun giderilmeyerek sık sık devam ettiği anlaşılmıştır. Mahkemesince elektronik öğretmeni teknik bilirkişiden alınan raporda; televizyonun standartlarına uygun performans özelliklerinde olmadığı, ihbar olunan firmanın tespit edilen bu sorunlara çözüm getirmemesi neticesinde tüketicinin maldan yararlanamamaya bağlı mağduriyet yaşadığı, davalı ve ihbar olunan firmanın sorumluluğunda olduğu belirtilmiş bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....
nin dava konusu taşınmazdaki ipoteği kaldırmak için para aldığının dosya kapsamında sabit olduğunu ancak bu para ile ipoteği kaldırmayarak taşınmazın satılmasına neden olduğunu ve ihaleden de kendisinin aldığını, kötü niyetli olduğunu, dava dışı ...’ın yatırdığı paranın iadesi için dava açtığını ve davanın kabul edildiğini, ...'nin faize ödediği bedel düşülerek kalan bedelin tahsiline karar verilmesi gerektiğini, davanın tapu iptali ve tescil istemli olduğunu, terditli olarak da bedel talep edildiğini, bedel isteminin reddi hususunda gerekçe olmadığını, birleştirilen dava yönünden davacı ...'ın taşınmaz için 20.000,00 TL bedel ödediğini ve taşınmazı malik sıfatıyla kira ödemeden kullandığı, bu nedenle mahkemece keşfen tespit edilen değerin değil ödenen bedelin iadesi yoluna gidilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir. 6. Gerekçe 6.1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiracı tarafından peşin ödenen kira parasının iadesi için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne borçlu kiralayanın icra takibine itirazının iptaline ve davacıya icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı her ne kadar davalının mükerrer satış yaptığının iddia ederek tapu iptal tescil talebinin kabul edilmemesi halinde ödediği bedelinin iadesine karar verilmesini talep etmiş ise de, davalının mükerrer satış yaptığına ilişkin dosyaya yansıyan herhangi bir ve belgenin bulunmadığı, davalının sözleşmenin feshi yönünde bir iradesinin bulunmadığı, davacının haklı bir neden olmaksızın tek taraflı irade beyanı ile sözleşmeden dönerek bedel iadesi talep edemeyeceği, halihazırda sözleşmenin halen ayakta olduğu anlaşıldığından bedel iadesi talebi de kabul edilmeyerek davanın reddine..." şeklinde karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı avukatı tarafından verilen 24.03.2023 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; "...Yukarıda belirtilen sebeplerle ve re’sen gözetilecek nedenlerle Aydın 4....
Dava, taraflar arasında imzalan Otobil Müşteri Sözleşmesi uyarınca devam eden ticari ilişki kapsamında, sözleşmenin davalı tarafça feshedilmesi sonucu sözleşme konusu cihazların iade edilmediği gerekçesiyle davalı tarafından düzenlenen faturaya istinaden davacı tarafın banka hesabından yapılan kesintinin haksız olduğu iddiası ile kesilen bedel ve bu bedelin iadesi yönünde davalıya gönderilen ihtarname masrafı toplamının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Davacı tarafından İstanbul Anadolu 7. İcra Dairesi'nin ......
Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/409 Esas sayılı dosyasıyla açılan davanın feshin iptali olmayıp feshin haksız olduğunun tespiti ile tazminat isteğine ilişkin olduğu, neticede mahkemece 29.05.2013 tarihinde feshin haklı olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği, dolayısıyla gerek sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesi ve gerekse de davacının fesih talep etmekle menfi zararını isteyebileceği, menfi zararın, alacaklının sözleşme yapılmasaydı uğramayacağı fiili zararlar ile yoksun kaldığı kârı kapsadığı, bunun da sözleşme kapsamında ödenen bedel ile taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedeli ile ödenen bedel arasındaki fark olduğu, Belediyenin sorumluluğunun güven sorumluluğu olduğu, TBK 51 inci maddesi uyarınca somut olayın özelliği ve hakkaniyet gereği Belediyenin kusuru daha hafif olduğundan Belediyenin sadece sözleşme kapsamında ödenen bedel yönünden sorumlu tutulması gerektiği, zarar yönünden yüklenici firmanın kusurlu olduğu dikkate alınarak zarardan sadece Boytaş Boyacıoğlu...
Bölge İdare Mahkemesi kararının, dava konusu düzeltme şikayet başvurusunun reddi işleminin ihale kararı damga vergisine ilişkin kısmının iptali ve faiziyle birlikte iadesi ile sözleşmenin hükmünden yararlanılmayan döneme tekabül eden kısmının iptali ve faiziyle birlikte iadesine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, davalı idarece ileri sürülen temyiz nedenleri kararın belirtilen hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir....