Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İTİRAZIN İPTALİ DAVASIMÜTESELSİL BORÇ 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 429 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "Alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya 1.Asliye Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 25.4.2008 Tarih ve 451-226 sayılı kararın incelenmesi davacı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19....

    Maddesinde belirtilen fesih şartlarına uymadığı dolayısı ile haklı fesih nedeni sayılamayacağı, davacının icra takibine konu ettiği ---ait faturalarının sözleşmenin 7. Maddesinde belirlenen --- faturaya kadar olan kısmının------- uğradığı, ----- tarihleri arası faturaların vadesinin henüz dolmadığı, davacının davalıdan 25.06.2020 tarihli takibe konu faturalardan 32.051,53 TL tutarlı kısmının muaccel hale geldiği, davacının, -------- tarihi itibarı ile vadesi dolmuş ------ alacak için talep edebileceği işlemiş faizin yıllık %18,5 oran üzerinden toplam ------ tutar üzerinden takip tarihi itibarı ile alacak ve işlemiş faiz talebinde bulunamayacağı'' yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir....

      Mahkemece, alınan bilirkişi raporuna göre davacı bankanın taksitli ticari krediden dolayı takip tarihi itibariyle 7.368,72-TL'si asıl alacak olmak üzere toplam 7.550,05-TL alacaklı olduğu,davalı ... 'ın kabulünde olan toplam 8.374,20-TL'nin tespit olunan 7.550,05-TL banka alacağından fazla olduğundan bu alacak için itirazın iptaline karar verilmesinin talep olunamayacağı,dava konusu ticari kredili mevduat kredisi borcunun davalının kefalet imzası bulunmayan sözleşmelerden doğduğu ve bundan dolayı sorumlu tutulamayacağı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince süresinde temyiz edilmiştir. Dava kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın kefilden tahsili istemiyle başlatılan icra takibinde itirazın iptali davasıdır. Dava konusu takibe konu yapılan 18.04.2013 tarihli kredi sözleşmesinde davalı kefilin imzası bulunmaktadır....

        Davalı vekili, davacının dönemsel ücret adı altında aylık faturalar ile bedel talep etme hakkının olmadığını, sözleşmenin davalı şirket adına tek imzalı olarak akdedildiğinden geçerli olmadığını, sözleşmenin geçerli olduğu düşünülse dahi davacının sözleşme ile üstlenmiş olduğu edimlerini yerine getirmediğini savunarak, davanın reddi ile %20 kötüniyet tazminatı istemiştir....

          SAVUNMA : Davalı vekili, davacı şirket ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşmenin 2. maddesinde yer alan yükümlülüklerin yerine getirilmediğini, ... Ajansına sunulan projeler ve evrakların davalı şirket yetkilisi tarafından düzenlenerek sunulduğunu, değerlendirme sonunda firmanın destek almaya hak kazandığını, davacı şirketin edimlerini yerine getirmemesi sebebiyle hizmet alımından vazgeçildiğini, söz konusu sözleşmenin 4. maddesinde yer alan danışmanlık bedeli faturalandırılmadığından davacının müvekkil şirketten bir alacak iddia etmesinin yerinde olmadığını belirterek; davanın reddini, kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....

            Açıklanan kurallar ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde mahkemece kabul edilen tahliye tarihine kadarki kira borcu yönünden alacak belirlenebilir ve likit olduğuna göre, hesaplanacak bu tutar üzerinden icra inkar tazminatının hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

              Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, mesleği hukukçu olan davalının kendisine verilen kredi kartıyla alışveriş yapması ve bundan dolayı alacak talep edilince sözleşmenin geçersizliğini savunmasının hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğu belirtilerek bilirkişi raporu uyarınca hesaplanan alacak tutarı üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı asil kararı temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalının yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 08.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatı talebine ilişkin olduğu , Dosya kapsamında icra dosyalarının, iş mahkemesi kararlarının celp edildiği, iş mahkemesi kararlarının istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiği, taraflar arasında 25.06.2015 tarihli sözleşme olduğu, sözleşmenin uyarınca 6 güvenlik görevlisininden hizmet alındığı, taraflar arasındaki sözleşmenin uzaması sebebiyle belirsiz süreli sözleşme haline geldiği, sözleşmede tarafların yükümlülüklerinin düzenlendiği, sözleşmenin 9....

                  Davalı vekili, davacıdan hizmet alanın dava dışı ... olduğundan müvekkilinin sözleşmenin tarafı olmaması nedeniyle davanın husumet yönünden reddini, sözleşmenin müvekkili adına geçerli olduğu kabul edilse dahi hizmet alınan tarihlerin 01.04.2011-31.10.2011 (7ay) arasını kapsadığını, sözleşme başlangıç tarihinin 01.04.2011 olmasına rağmen davaya konu ... takibinin 01.01.2011-31.12.2012 (21 ay) arasındaki alacaklara ilişkin olduğunu, karşı tarafın vermediği hizmet ve dönemlere ilişkin olmayan alacak için açılan davanın usul yönünden reddini, aksi halde müvekkili davalının davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını savunarak davanın esas yönünden reddini istemiştir....

                    Bu hali ile davalı tarafın yayın yapıp yapmadığı ve sözleşmenin 12/2. maddesi uyarınca sözleşmenin kendiliğinden feshi koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti mümkün değildir....

                      UYAP Entegrasyonu