WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece Yargıtay ilgili Yüksek Dairesi'nin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından sözleşmenin 9.2 b maddesinde öngörülen süre ve şekle uyulmadan feshedildiği, bu nedenle anılan madde hükmü uyarınca davacının üç aylık hizmet bedelini talep edebileceği, davacının manevi tazminat talebinin ise yerinde olmadığı gerekçesi ile davanın maddi tazminat yönünden 115.449,51 TL üzerinden kısmen kabulüne, manevi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, hizmet sözleşmesi uyarınca, sözleşmenin haksız feshi nedeni ile uğranılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Yanlar arasında imzalanan sözleşmenin 9/b maddesi “Müşteri işbu sözleşmede belirtilmeyen bir gerekçeyi ileri sürerek sözleşmeyi sona erdirmek istediği takdirde asgari 3 ay önceden noter marifeti ile feshi ihbar yapabilir.....” hükmünü içermektedir....

    Mahkemece, ”sözleşmenin feshi ile birlikte ancak menfi zararın talep edilebileceği, müspet zarar niteliğinde olan kira kaybı tazminatının talep edilemeyeceği” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının satış bedeli olarak ödediği bedel olan 3.100.000.000 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı müteahhitten satın aldığı bağımsız bölümün, sözleşmede öngörülen sürede tamamlanarak teslim edilmediğini belirterek, gecikme süresi nedeniyle aylık kira bedeli üzerinden hesaplanacak olan gecikme cezasının ödetilmesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....

      Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyanın incelenmesinde; davalı/birleşen dosyalar davacısı TTK Genel Müdürlüğü vekilinin, bölge adliye mahkemesince, asıl davada maddi ve manevi tazminat isteminin reddine karar verildiği halde, vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm kurduğunu beyanla, hükmü asıl dava yönünden temyiz ettiği, temyiz edenin davalı sıfatına sahip olduğu davada, sözleşmenin feshi ve tasfiyesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafın 1.000.000,-TL maddi ve 1.000.000-TL manevi tazminat talebinin reddine, alınması gerekli (maddi tazminat davası 44,40 TL + manevi tazminat davası 44,40 TL + sözleşmenin feshi davası 44,40 TL) = 133,20 TL harcın peşin alınan 34.155 TL harçtan mahsubuna, bakiye 34.021,80 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan aldığı iki adet telefon hattı ile hiç konuşma yapmadığı halde aleyhine fatura tahakkuk ettirilerek aleyhine icra takibi yapılıp haciz uygulandığını, açtığı sözleşmenin feshi davasının kabul edildiğini ileri sürerek, yaptığı masraflar, ödemeler v.s. 3.000 YTL. maddi ve 17.000 YTL. manevi tazminatın yasal faizi ile ödetilmesini istemiştir. Davalı, davacının aynı nedenle tazminat talebini de içeren davasının sonuçlanması nedeni ile ortada kesin hüküm bulunduğunu, tazminat koşullarının da oluşmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Hukuki niteliği itibariyle, Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin feshi dolasıyla, feshin haksız olduğunun tespiti, teminat mektubunun iadesi, sözleşmenin feshin tarihinden itibaren teminat tutarına faiz işletilerek davalıdan tahsili, sözleşmenin feshi dolasıyla kar kaybı, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar, hak ediş bedelinin tazminine ilişkin maddi tazminat ve manevi tazminat isteminin şartlarının bulunup bulunmadığına ilişkindir. 6100 Sayılı HMK.'nın 166. maddesi uyarınca, aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar....

            - K A R A R - Davada davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesine ilişkin anlaşma yapıldığını, davacının sözleşmenin 8.maddesi gereği 140.000,00TL nakit para ödediğini, ayrıca davalının adına Ankara 3.İcra Müdürlüğünün 2012/7708E. Sayılı dosyası aracılığıyla hesabına 90.000,00TL ödeme yaptığını ancak davalının sözleşmede taahhüt ettiği gibi KKİS’ye konu arsanın üzerindeki hacizleri kaldırarak tapuda kendisine devretmediğini belirterek sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin iadesi ile birlikte yaptığı masraflar ve mahrum kaldığı kârı talep ve dava etmiştir. Davalı vekili ise, aralarındaki sözleşmenin geçersiz olduğunu, geçersiz sözleşmeye dayanılarak talepte bulunulmayacağını, ayrıca davacı tarafından kendilerine ödenen bir bedel bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir....

              TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde birleştirilerek görülen sözleşmenin feshi, bedel iadesi ve tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; asıl davada davacı ve asıl ve birleşen davada davalı ... vekillerince istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde asıl davada davacı ve asıl ve birleşen davada davalı ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Bölge adliye mahkemesi kararının ve kararı temyiz eden tarafların dilekçelerinin, davalı 21. İcra İflas Müdürlüğü ve ... A.Ş.'ye tebliğine dair belgeye rastlanılamamıştır....

                Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi ise, sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan tazminat istemine ilişkin uyuşmazlığın çözümünde Fikrî ve Sınaî Haklar Mahkemelerinin görevli olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5846 sayılı FSEK'nın 1. ve 1/A. maddelerinde amaç ve kapsamı düzenlenmiş olup, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahiplerinin ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma şartlarını düzenlemek, öngörülen esas ve usullere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmektir....

                  Mahkemece, Dairemizin 25.06.2012 tarihli bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonunda, sözleşmede başka bir kişiye Franchise sözleşmesi yapılması konusunda bir yasak getirmediğinden davacının bir başkasına bayilik vermiş olmasının mümkün olduğu gibi bu sözleşmenin feshi için haklı bir sebepte oluşturmadığı, gerekçesi ile verilen kararın manevi tazminatın koşullarının oluşmamasına rağmen manevi tazminata karar verilmesinin yanlış olması nedeniyle bozulduğu, manevi tazminat dışındaki kısımların kesinleştiği, bozmaya uyulduğuna göre manevi tazminat davasının da reddolunmasının gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, sözleşmenin davacı tarafından haklı olarak fesh edildiğinin tespitine, manevi ve maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı-karşı davalı vekili temyiz etmiştir....

                    Mahkemece taraflar arasında imzalanan sözleşmenin davalı tarafça haksız olarak feshedildiğinin kabulü ile, davacının sözleşmenin feshi nedeni ile uğradığı maddi zararlarının tazmini yanında, davacı yararına 20.000,00 TL de manevi tazminata da hükmedilmiştir. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi hükmü uyarınca, manevi tazminata hükmedilebilmesi için; şahsiyet hakkının hukuka aykırı bir şekilde zarara uğraması gerekir. Kişilik haklarının zarar görmediği hallerde, eylem hukuka aykırı olsa dahi manevi tazminata hükmedilmesi olanaklı değildir. Buna göre olayda manevi tazminat koşullarının bulunmadığı dikkate alınarak bu talep yönünden ret kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

                      UYAP Entegrasyonu