GEREKÇE: Dava, ticari satış sözleşmesinin feshi ile kaparo olarak ödenen bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Davacı, davalının teslimde temerrüte düşmesi nedeniyle ödediği kaparonun iadesini talep etmekte; davalı ise, malın teslim edileceği yerin ve zamanın bildirilmediğini, davacı tarafından yapılması gereken hazırlık fiillerinin gerçekleştirilmediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece ise, sözleşmede satış bedeli ödenmeden teslimin yapılmayacağının kararlaştırıldığı, satış bedelinin tamamen ödenmeden davalının malı teslime zorlanamayacağı, davacının sözleşmeye konu olan malı vadesinden önce yurda getirdiği, kaparo olarak ödenen bedelin iadesinin istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında 29/03/2016 tarihli satım sözleşmesi ve ek sözleşmesi düzenlenmiş olup, davacı alıcı tarafından davalı satıcıdan ... markalı cihaz ve ekipmanları satın almıştır....
Sözleşme ve eklerinde süresinden önce sözleşmenin haksız olarak feshi halinde ödenen bedelin ceza olarak yüklenicide kalacağı ve geri ödenmeyeceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Bu durumda, mahkemece bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla işten el çektirme tarihinden sonraki aylara ilişkin davalı yanca verilmeyen ve iadesi gereken servis hizmeti bedellerinin hesaplattırılarak davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu bu kalem isteğin de reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda (1.) bendde yazılı nedenlerle davacıların diğer temyiz itirazlarının reddine, (2.) bent uyarınca kabulüyle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 07.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Zaten talep ödenen bedelin iadesi olmakla, "Çoğun içinde azda vardır" kuralı gereğince ödenen bedelin daha azına hükmedilip hükmedilemeyeceğine yönelik olarak inceleme ve değerlendirme yapılması istem olmaksızın gereklidir. Bu bakımdan mahkemenin istemin yöneltiliş biçimi nedeniyle yazılı red gerekçesi uygun bulunmamıştır. Yukarıda geçen açıklamalar çerçevesinde, feshin haksız olduğunun kabulünde zorunluluk bulunması karşısında, işin esası ilgili yasal hükümler çerçevesinde ele alınmıştır. Erken tahliye halinde kural olarak Türk Borçlar Kanununun 325. maddesine göre kiracı anahtar teslim tarihine kadar kira bedelinden, anahtar teslim tarihinden itibaren ise kiralananın aynı şartlarda kiraya verileceği makul süre kira bedeli ile sorumludur....
K A R A R Davacı, 30.11.2011 tarihinde dava konusu otomobili satın aldığını, aracın üretim hatası nedeniyle sürekli arıza çıkardığını, bu haliyle aracın gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek, dava konusu otomobilin ayıpsız misli ile değişimine, bunun mümkün olmaması halinde ise sözleşmenin iptali ile araç için ödenen bedelin iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, açılan davanın haksız olduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır....
GEREKÇE: Dava, harici satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin davalının sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi nedeniyle ödenen bedellerin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi ve devre mülk sözleşmesinin iptali isteminden ibarettir. Mahkemece; taraflar arasında akdedilen sözleşmenin zorunlu şekli şartına uyulmamış olması nedeniyle geçersiz olduğu, tarafların geçersiz sözleşme uyarınca elde ettikleri edinimleri sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda iade etmesi gerektiği kanaatiyle; Davanın Kabulüne, 70.981,31 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.11.2014 gününde verilen dilekçe ile sözleşmelerin iptali bedelin iadesi, ... iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, davalı şirketin 26.06.2010 ve 12.03.2012 tarihinde düzenlenen harici sözleşmeler ile dava kunusu taşınmazlardaki devre mülk hisselerinin davacıya devrinin yapıldığını ancak tesisin tamamlanmadığını ve davacıya fiilen bir devre mülk teslimi yapılmadığını davacı tüm ödemelerinin yaptığı halde davacının kullanımı için bir tarih belirlenmediği gibi taşınmazın anahtar teslimininde gerçekleşmediğini belirterek sözleşmelerin iptalini ödenen bedelin yasal faizi ile...
Bu nedenle tapu iptali ve tescil davasının mahkemece reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından buna ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir, reddiyle yerel mahkemenin tapu iptali ve tescil ve temliken tescile ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA, Ancak, davacı vekilinin terditli isteği olan "bedele" yönelik temyiz itirazlarına gelince; taşınmazın haricen satışı geçersiz ise de, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan bedelin tahsili istenebilir....
Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 28.04.2010 gün ve 211-234 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık araç satışına ilişkin sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin bulunduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Davanın, eser sözleşmesine dayalı yerine getirilen edimin ayıplı olduğundan bahisle, sözleşmenin feshine, ödenen bedelin iadesi ile uğranılan zararın tazmini davası olduğunun mahkemenin kabulünde olmasına göre dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup, Yüksek 15. Hukuk Dairesinin görevi dahilindedir. Dava dosyası 3. ve 13. Yüksek Hukuk Daireleri'nin görevsizlik kararları ile Dairemize geldiğinden görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın doğrudan Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına, 19.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ile davalı yan arasında 05 Şubat 2020 tarihinde Fuar Katılım Sözleşmesi akdedildiği, akdedilen sözleşme kapsamında davacı tarafından 04.02.2020 tarihli 05.03.2020 vade tarihli 61.206,23 TL tutarlı senet imzalandığı, söz konusu senet bedeli ise davacı tarafından 09.03.2020 tarihinde banka yolu ile davalı yana ödendiği, taraflar arasında ticari defter veya ödeme yönünden bir çekişme bulunmadığı anlaşılmakla davacı yan tarafından ödenen 61.206,23 TL'nin iadesinin gerekip gerekmediği konusunda hukuki yönden incelemelerinin aşağıdaki gibi olduğu, Hukuki Yönden Yapılan İncelemelerde ; Davacının sözleşmenin feshedilmesi ve ödenen bedelin iadesi yönündeki dava konusu taleplerinin TBK. m. 136 hükmü ve taraflar arasındaki sözleşmenin 2. maddesi dikkate alındığında yerinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir....