Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin davalı tarafından yürürlüğünün durdurulması işleminin iptali isteğine ilişkin olup uyuşmazlık sözleşmeden kaynaklanmaktadır. Taraflar arasında imzalanan 8.6.2005 tarihli sözleşmede münhasıran ... mahkemeleri yetkili kılınmış ise de yetki sözleşmesi genel yetkili mahkemenin yetkisini ortadan kaldırmaz. HUMK nun 10.maddesi hükmü uyarınca sözleşmenin yapıldığı ve aynı zamanda sözleşmenin icra olunacağı yer mahkemesinde de açılabileceği kabul edilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme ... ’da kurulmuş olup sözleşmenin ifa yeri de ...’dır. Böylece sözleşmenin icra edileceği yer mahkemesi bulunan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin de davaya bakmaya yetkili olduğunun kabulü zorunludur. Bu durumda mahkemece yetki itirazının reddi ile işin esası incelenmeli ve ortaya çıkacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Mahkemenin kanuna aykırı biçimde dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar vermiş olması bozma nedenidir....

    A.Ş. arasında 30/12/2013 tarihli Tıp Merkezi Ruhsat Devir Taşıma Sözleşmesi yapıldığı, ardından dava dışı şirket ile davacı şirket arasında bu sözleşmeye ilişkin 30/04/2015 tarihinde Ruhsat Devir ve Temlik Sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşmenin TBK’nın 205. maddesinde düzenlenen sözleşmenin devri hükümlerine tabi olduğu, davalı ile dava dışı şirket arasındaki sözleşmenin 5. maddesinde, tarafların, sözleşmenin akdedilmesinden sonra herhangi bir başka gerçek veya tüzel kişiyle bu sözleşmenin konusuna giren herhangi bir görüşme ve sözleşme yapamayacakları, taahhüt altına giremeyeceklerinin hüküm altına alındığı, bu sözleşmenin devrine ilişkin davalı tarafından verilmiş bir iznin bulunmadığı ayrıca davacı tarafça davalıya 30/12/2013 tarihli sözleşmeye istinaden yapılan herhangi bir ödemenin olmadığı, dava dilekçesinde ödemenin dava dışı Özel Alternatif .......

      yeterli ve ciddi emare oluştuğunu, bu durumun sözleşmenin 7.2 ve 7.1 maddelerine göre sözleşmenin ihlali anlamına geldiğinden müvekkili şirket tarafından İzmir 27....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece hatalı ve taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gözden kaçırılarak sonuca varıldığını, sözleşmenin 7.2 maddesinde, 1 yıllık süre dolmasa dahi, müşteri'nin (davalının) o ana kadar yaptığı alımlardan, süre sonunda toplam kota hedefini tutturamayacağının anlaşılması halinde, sözleşmenin feshedilebileceği ve nakit katılım bedelini iade isteyebileceğinin açıkça düzenlendiğini, Sözleşmenin 7.2 maddesinin; "Müşterinin gerçekleştirdiği alım adedinin kota hedefini süresinde gerçekleştiremeyeceği yönünde ciddi bir emare teşkil etmesi ... Sözleşmenin ihlalini teşkil eder"....

        Sözleşmenin süresini ve feshini düzenleyen 24/a maddesinde sözleşmenin süresinin sözleşme imza tarihinden itibaren 12 ay olduğu taraflardan birinin sözleşmenin sona ermesinden 1 ay öncesinde , sözleşmenin sona ermesini istemesi ve bunu yazılı olarak bildirmesi durumunda sözleşme süresi sonunda sona erecektir, aksi takdirde iş bu sözleşme süresi aynı şartlarla 12 ay daha uzatılmış kabul edilecektir hükmünü içermektedir....

          Bu durumda sözleşmenin 8. maddesine göre davacı iş sahibinin dönme cezası ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Sözleşmenin feshinde davalı yüklenici şirketin bir kusuru bulunmadığına göre, davalı yüklenici şirket sözleşmenin 8. maddesinde belirtilen dönme cezasını mahsup etmekte haklıdır. Sözleşmenin 8. maddesinde inşaat başlamadan önce sözleşmeden dönen iş sahibinin %10 oranında ceza ödemesi kararlaştırılmıştır. Aynı maddede inşaatın başlamasından sonra dönme halinde oran %30'a çıkarılmıştır. Bu olayda ruhsat alınmadan ve inşaat başlamadan önce davacı iş sahibi sözleşmeden döndüğüne göre %10 oranında dönme cezasıyla sorumludur. Bu durumda taraflar arasındaki sözleşmenin bedel karşılığı yapılmış olması, bu nitelikteki sözleşmenin tek taraflı irade beyanıyla feshinin mümkün olması dikkate alındığında, dava dilekçesinin davalı şirkete tebliğ edildiği tarihte sözleşmenin feshedildiği açıktır. Davacı iş sahibi ödediği iş bedelini geri istemekte haklıdır....

            Öyle olunca davacıların, sözleşmenin, ihtilafsız olan sona erdirildiği 31.12.2001 tarihi itibariyle, sözleşmenin 7. maddesi hükmüne göre ücret istemeye hakları vardır. Sözleşmenin sona erdiği tarih itibariyle, davacılar ödenmeyen sözleşmede belirtilen aylık ücretlerini, tahsilatla sonuçlanan veya henüz tahsilatla sonuçlanmayan ancak tahsilatı mümkün hale geldiği ve tahsilat yapılabileceği kabul edilebilecek dosyalardan dolayı sözleşmenin 7. maddesinde belirtilen ücretleri isteyebileceğinin kabulü hakkaniyet ilkelerinin gereğidir. Sözleşmenin sona erdiği tarih itibariyle halen devam eden, sonuçlanmayan ve ne olacağı belli olmayan dosyalardan dolayı yine sözleşmenin 7. maddesinin son fıkrası hükmüne göre davacılar bir ücret isteyemeyeceklerdir....

              CEVAP: Davalı vekili; taraflar arasında 01/01/2017 tarihli Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, belirsiz süreli olan sözleşmenin herhangi bir yerinde işin uzun süreceğine dair bir garanti bulunmadığı, tam aksine sözleşmenin 13.1. maddesi uyarınca her iki tarafın sözleşmeyi 2 ay önceden bildirmek suretiyle sona erdirme hakkına sahip olduğunu, davacının sözleşmenin uzun yıllar süreceğine ilişkin inancı olmuş olsaydı 13.1 maddenin bulunduğu bir sözleşmeyi imzalamaması gerektiğini, sözleşmenin davalı tarafından sözleşenin 13.1 maddesine uygun olarak feshedildiğini,sözleşmenin 4. maddesinde geçen "... bayilik sözleşmesinin performans, prim, ücret gibi değişken unsurlar içermesi ve değişen mevzuat ve/veya ticari hayatın gereksinimleri sebebiyle ticari/hukuki durumlarda değişiklik meydana gelmesi halinde sözleşmede revizyon ihtiyacı doğabileceğini, bayinin bu gereksinimin işin bir parçası olduğunu bildiğini ve ticari risklerini değerlendirerek bayilik sistemine dahil olduğunu, beyanla sözleşmeye...

                Davalılar vekili tarafından, taraflar arasında üç sözleşmenin imzalandığını, birincisinin dava dilekçesinde sözü edilen 06.11.2013 tarihli “Ortaklık Protokolü” başlıklı sözleşmenin olduğunu, ikincisi 16.11.2013 tarihli sözleşme, üçüncüsünün ise 18.11.2013 tarihli sözleşme olduğunu, bu sözleşmenin başlığının ikinci sözleşmenin başlığı ile aynı olduğunu, üçüncü sözleşme’ ile davacının davasına dayanak yaptığı 16.11.2013 tarihli sözleşmenin iptal edildiğini, taraflar arasında akdedilen 18.11.2013 sözleşmenin 9.5 maddesinin 3....

                  Davaya konu taraflarca imzalanan 17.04.2018 tarihli Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesine istinaden davalı şirkete 01.06.2018 tarihinden itibaren elektrik verilmeye başlandığı, sözleşme süresinin elektrik enerjisinin verildiği tarihten itibaren itibaren 24 ay olduğu, sözleşmenin 9. maddesine göre taraflardan birisinin sözleşmenin bitiş tarihinden itibaren 60 gün öncesine kadar sözleşmeyi feshedebileceğinin hüküm altına alındığı, sözleşme kapsamında elektrik enerjisinin davalı.şirkete verildiği 01.06.2018 tarihi esas alındığında sözleşmenin bitiş tarihinin 01.06.2020 tarihi olduğu ve 60 gün öncesi olan 01.04.2020 tarihine kadar sözleşmenin feshi talebinin davalı tarafından davacı şirkete yazılı olarak bildirilmediğinin belirlendiği,ayrıca davalı şirketin iddia ettiği gibi sözleşmenin faturalarda yazılı olduğu üzere bitiş tarihinin 30.06.2020 tarihi olarak kabul edildiğinde ise, davalı şirket tarafından sözleşmenin feshine dair Yalova 4....

                  UYAP Entegrasyonu