Tüketici Mahkemesi SAYISI : 2021/47 E., 2021/573 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, tüketicinin açtığı taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan, ifa imkansızlığına dayalı, sözleşmenin feshi nedeniyle ödenen bedelin iadesi amacıyla başlatılan icra takibine, davalının itirazının iptaline ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 18.01.2024 tarihli ve 2024/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 22.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi -KARAR- Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih ve 2014/1 sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 14. maddesini değiştiren 6110 sayılı Yasa'nın 8. maddesinde, daireler arası iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirmenin esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; asıl davada taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, bunun mümkün görülmemesi halinde bu sözleşme uyarınca ödenen bedelin istirdatı, birleşen davada yine aynı sözleşmenin feshi istemlerine ilişkin olup, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunmadığından hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 14. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 12.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLER : Tapu kaydı, 30/06/2020 tarihli sözleşme Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, satış sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde sözleşmenin iptali ile ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Davacı vekili e-imzalı 11.11.2022 tarihli dilekçe ile tarafların dava konusu uyuşmazlıkla ilgili sulh olmakla gayrimenkulle ilgili tedbirin kaldırılmasını, tarafların her hangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığını bildirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olarak açılan davada ... 5. Tüketici Mahkemesi ve ... 2....
Davacı dava dilekçesinde ayıplı malların satıcıya iadesi ile ödediği bedelin istirdadını istemiştir.Ayrıca yatak odasının belli bir model olarak ve takım olarak satın alınması nedeniyle gardrobun iadesi halinde onunla renk ve model olarak uyum sağlayan ve takım oluşturan yatak odasının diğer parçalarının da iadesi ile ödenen bedelin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece davacının bu talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.4077 sayılı yasanın 4.maddesine göre tüketici, ayıplı mal teslimi halinde bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....
Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan, cayma hakkı ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içinde sözleşme askıdadır. Davacının sözleşmeye uygun kullanımı bulunmadığına göre, bu durumda cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olup, davacının cayma hakkını kullanması mümkündür. Ayrıca sözleşmede kararlaştırılan tesislerin 31.12.2014 tarihinde hizmete sokulmadığı ve tüketicinin değişim hakkını da kullanmadığı mahkemenin de kabulündedir. Bu nedenle, mahkemece sözleşmenin feshi ile sözleşme gereği ödenen tüm bedelin, 31.12.2014 tarihi öncesi ve sonrasında ödenmiş olması ayrımına gidilmeden, iadesine karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile davanın sadece bu tarihten sonraki ödemelere ilişkin bölüm yönünden kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Hal böyle iken mahkemece, sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken,yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 24.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, taraflar arasındaki sözleşmenin ödemelerin zamanında yapılmadığı gerekçesiyle davalı tarafça 14/09/2009 tarihinde feshedildiği, sözleşmenin feshi üzerine davacı tarafça sözleşmenin feshinin haksız olduğunun tespitine dair dava açıldığı, davanın reddine karar verildiği, red kararının temyiz incelemesinden geçerek 28/05/2012 tarihinde kesinleştiği ve kararın kesinleşmesi üzerine 09/08/2012 tarihinde davacının yaptığı 180.316 TL'lik ödemeden, kullanılan konut kredisinin kapatma bedeli ile masrafların düşülmek suretiyle kalan 66.368 TL'nin davalı tarafından davacıya gönderildiği dosya kapsamı ile sabittir. Söz konusu bedelin davacıya faizi ile ödenip ödenmeyeceği konusunun taraflar arasındaki sözleşmenin 6/3. bendi kapsamında incelenmesinde; "Alıcının borçlarını ödemede temerrüte düşmesi durumunda, Akdeniz İnşaat ihtarname ile 7 gün içerisinde borcun, faiz ve masrafları ile birlikte ödenmesini talep edebilir veya sözleşmeyi feshedebilir....
Davalı tarafından 32.000 TL nin ödenmesine dair sözleşme ile aynı tarihte 22.11.2017 tanzim 25/04/2018 ödeme tarihli davacı lehine senet keşide edildiği ve davacının senedin ödenmediğini iddia ettiği, bu hususta davalıya ihtarname de gönderildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafından sözleşmede belirlenen bedelin ödenmediği ileri sürülmüş, davalı ise davaya yanıt vermemiştir. Yapılan yargılama ve toplanan deliller kapsamında; taraflar arasındaki sözleşme gereği araç kaydının davalı adına yapıldığı ancak, sözleşmedeki bedelin ödendiğinin davalı tarafından ispat edilmediği görülmekle, bedelin ödenmemesi nedeniyle davalı tarafından sözleşme ile taahhüt edilen edimin ifa edilmediği, buna bağlı olarak, davacının sözleşmenin feshi ile araç kaydının adına tescili talebinde haklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, sözleşmenin feshi ile verilenlerin iadesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada Bakırköy 6.Tüketici Mahkemesi ve Yalova 2....