Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, istirdat istemine ilişkindir. Taraflar arasında akdedilen 16.04.2021 tarihli "Finansal Kiralama Sözleşmesi" başlıklı sözleşmenin 16. maddesinde "Sözleşmenin yorum ve uygulamasından doğabilecek her türlü ihtilaf halinde başvurulacak merci İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleridir." hükmüne yer verilmiştir. HMK'nın 17. maddesinde "Tacirler veya Kamu Tüzel Kişileri aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşme ile yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır." hükmü yer almıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit - istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili aleyhine ... 11. İcra Müdürlüğünün 2010/8423 Esas sayılı dosyası üzerinden yapma borcu içeren belgeye dayalı olarak takip başlatıldığını, bu belgenin ilamsız icra takibine konu edilemeyeceğini, ayrıca belgede dairenin mülkiyetinin geçirilmesini taahhüt edenin ... olduğunu ve adı geçenin o tarihte şirket temsilcisi olmadığını ileri sürerek, ihtiyati haciz aşamasında takip kesinleşmeden ödenen ihtiyati haciz bedellerinin istirdatına, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve % 40 tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Taraflar arasında, hükme esas alınan 25/01/2013 tarihli, maden ruhsatı devir sözleşmesi ve bu sözleşme uyarınca davalıya 200.000 USD satış bedeli ödendiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin 4. maddesinde, ocağın işletmeye açılması için her türlü izin ve işlemlerin giderlerinin alıcı tarafından karşılanacağı belirtilmiş, 5. maddesinde, alıcının gerekli izinler ve işletme için gerekli hazırlıklarını en geç 90 gün içinde tamamlayıp ocağı işletmeye açmak zorunda olduğu, son tarihin 20/04/2013 olduğu kararlaştırılmıştır. Davacı tarafından gerekli izinler alınıp ocağın belirtilen tarihte işletmeye başlamaması nedeniyle davalı satıcı tarafından 24/04/2013 tarihli ihtarname ile sözleşme feshedilmiştir. 25/01/2013 tarihli sözleşmenin 14. maddesinde, sözleşmenin feshinin, alıcıdan kaynaklanması halinde, yaptığı ödemeleri ve masrafları satıcıdan talep edemeyeceği hükmü bulunmaktadır....

        Beykoz Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/179 esas 1996/177 karar sayılı ilamı ile davalıların açtığı sözleşmenin feshi davasının kabul edildiği, sözleşmenin feshedilerek kararın 7.7.1997 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla bu tarihte sözleşmenin ifası imkansız hale gelmiştir. Mahkemece taşınmaz üzerinde keşif yapılarak taşınmazın ifanın imkansız hale geldiği, sözleşmenin feshi davasının kesinleştiği tarih itibariyle satışa konu taşınmazın rayiç değeri bilirkişi marifetiyle belirlenip, davacının ödediği bedelin bu miktara oranlanarak belirlenecek miktarındavalıların kazanılmış hakkıda gözetilerek, davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

          Davacı arsa sahibi asıl davada yüklenici ...’yı davalı göstermek suretiyle sözleşmenin feshi ve tapu iptâli tescili istemleriyle davayı açmış, ancak yüklenici ve oğlu tarafından arsa sahibinden intikâl eden payların tamamının üçüncü kişilere satılmış olması nedeniyle tapu maliki görünen kişiler aleyhine birleşen tapu iptâli tescil davasını açmıştır. Birleşen davada yüklenici ... davalı olarak yer almamaktadır. Kat karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle yükleniciye devredilen veya yüklenici tarafından da üçüncü kişilere devredilen tapu paylarının iptâli davası açılması durumunda kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi açıkça dava konusu yapılmasa dahi, arsa sahibi tarafından devredilen tapu payının iptâli ve adına tescili isteminin sözleşmenin feshini de içerdiği Dairemizce kural olarak kabul edilmektedir....

            Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri eser ve satış vaadi sözleşmelerinden oluşan karma nitelikli akitlerden olup, satış vaadini (arsa payının devrini) de içerdiğinden, tek taraflı irade beyanı ile feshi mümkün değildir. Dairemizin kararlılık gösteren içtihatlarında bu tip sözleşmelerin tarafların iradelerinin birleşmesi halinde ya da haklı sebeplerin bulunması durumunda mahkemenin vereceği fesih kararı ile sona ereceği kabul edilmektedir. Dolayısıyla bu sözleşmelerden dönmek isteyen tarafın, eğer karşı taraf, dönmeyi kabul etmiyor ve karşı çıkıyorsa, hakimin kararına ihtiyacı vardır, yani mahkemede açacağı "sözleşmenin feshi" davası sonunda feshi (dönme) kararı ile sözleşmeden dönebilir....

              Mahkemece, asıl, birleşen ve karşı davaların reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı- karşı davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalı-karşı davacı, sözleşmenin haklı feshi nedeniyle teminat mektubunun paraya çevrildiğini, paraya çevrildiği tarihte güncelleme yapılarak aradaki farkın sözleşmenin 36.2. maddesine göre tahsilini istemiş, mahkemece sözleşmenin iş bu maddesi değerlendirilmeden karşı davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 36.2. maddesinde “4735 sayılı Kanunun 19, 20 ve 21 ... maddelerine göre sözleşmenin feshedilmesi halinde, kesin teminat ve varsa ek kesin teminatlar alındığı tarihten gelir kaydedileceği tarihe kadar ... İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan aylık toptan eşya fiyat endeksine göre güncellenir....

                Mahkemece yapılan yargılamada toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin sona erme tarihinin 31.03.2010 tarihi olduğu, sözleşme süresi sona ermeden davalı şirketin keşide ettiği ihtarname ile sözleşmenin tek taraflı ve haklı bir nedene dayanmadan feshedildiği, davacının sözleşmenin 19. maddesi ile kararlaştırılan 15.000-USD cezai şart tazminatı talebinin haklı olduğu, 15.000-USD cezai şart bedelinin davalı şirketin ekonomik mahvına sebebiyet verecek ölçüde bulunmadığı, her ne kadar davacı tarafça sözleşmenin 19. md. uyarınca 7.500-USD, protokolün 9. md. uyarınca 7.500-USD cezai şart bedeli talep edilmiş ise de, her iki maddeye dayalı cezai şartın aynı nedenlere dayandığı anlaşılmakla ve sözleşmenin 19. md. ile cezai şart bedeli 15.000-USD olarak kararlaştırmakla, davacının cezai şart tazminatı talebinin, sözleşmenin 19. maddesindeki 15.000-USD üzerinden kabulüne karar verilmesi gerektiği, sözleşmenin 15. maddesi ile davalı bayiinin sözleşmenin...

                  Hemen belirtmek gerekir ki başlangıçta menfi 2009/5381-13376 tesbit davası olarak açılan davada, davacı tarafça ödenen bir bedel olursa davanın, davacı talebi istirdat davası olarak görülmesi yasal zorunluluktur. Davacıda bu yönde talepte bulunmuş ve dosyaya ödemelere ilişkin olduğunu iddia ettiği belgeler ibraz etmiştir. Bu durumda davacıdan ödemelere ilişkin delilleri sorulmalı, davacının ödeme yapıp yapmadığı davalı bankadan da sorularak ve gerekirse banka kayıtları üzerinde bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Mahkemenin değinilen bu yönü göz ardı ederek yazılı şekilde hüküm tesis etmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir....

                    İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava,sözleşmenin haksız feshi iddiasına dayalı cezai şart talebine ilişkin alacak davasıdır. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu