Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, dava konusu sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğramış olduğu menfi zararın tahsili için açmış olduğu davanın Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/32 Esas ve 2017/156 Karar sayılı, 25/04/2017 tarihli kararı ile kabulüne karar verildiği, dairenin 2018/38 Esas ve 2018/174 Karar sayılı, 23/01/2018 tarihli ilamı ile istinaf başvurusunun esastan reddedildiği, iş bu kararın Yargıtay 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak K A R A R Dava sözleşmenin davalılarca haksız feshi nedeniyle müspet menfi zararın tahsili ve sözleşme ile kararlaştırılan cezai şart alacağının ödetilmesi isteğine ilişkin olup, hüküm, Yüksek Yargıtay (15.) Hukuk Dairesinin 25/12/2008 tarih ve 2008/5750 Esas 2008/7669 Karar sayılı bozma kararına uyularak tesis edilmiş olduğuna göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (15.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
kalmak kaydıyla şimdilik 120.000,00 TL’sinin sözleşmenin haksız feshi tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir SAVUNMA: Dava dilekçesi davalı şirkete tebliğ edilmiş, davalı şirket tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 20.000,00 TL alacağın karşı dava dilekçesinde 20.000,00 TL tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece asıl davanın kabulü; karşı davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı (karşı davalı) vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davada; sözleşmenin feshi sebebiyle alacak talebinde bulunulmuş; karşı davada sözleşmenin feshi sebebiyle uğranılan zararın tazmini talep edilmiştir. Mahkemece; asıl davanın kabulü; karşı davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Tebligat Kanununun 17.Maddesi ile Tebligat Tüzüğünün 23. maddesine göre belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, sözleşmenin feshi, teminat mektubunun iadesi, ihale için yapılan masrafların tahsili ve sözleşmenin ifa edilmemesi ve feshinden dolayı uğranılan zararın tahsili istemiyle açılmış, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı iş sahibi tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Mahkemece 12 derslikli okul yapımına ilişkin 08.09.2006 tarihli sözleşmenin feshine karar verilmiş, davacının diğer taleplerinin yanısıra sözleşmenin ifa...
Belediyesi sınırları içine alınmış ise de, bu idari işlemin mahkeme kararı ile iptal edildiği ve aynı idari işlemin tekrar yapıldığı, davalı yüklenicinin bu süre zarfında inşaatı tamamlayabileceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile sözleşmenin feshine, davacının zararının tahisiline dair verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemiz'in 22.05.2014 tarih, 2013/9518 esas ve 2014/3974 karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Bu kez, taraf vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Davacı yanca taraflar arasındaki 10.06.2005 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshi ve oluştuğu ileri sürülen menfi zararın tahsili istenmiş, mahkemece, geriye etkili feshe ve menfi zararın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Yüklenici kooperatif arsa sahiplerinin fesih bildirimlerine karşı itirazda bulunmuşlarsa da, yaptıkları imalât bedelinin tahsili için 09.08.2002 tarihinde dava açtıklarından tarafların sözleşmenin feshi konusunda iradelerinin birleştiği sonucuna varılmaktadır. Sözleşmenin feshi durumunda kusurları olmadığı anlaşılan LO ./.. s.2 15.H.D. 2008/7209 2009/4136 arsa sahiplerinin menfi zararlarının tazmini için dava açma hakları mevcuttur. Bu davanın fesih konusunda iradelerin birleştiği, diğer bir deyimle sözleşmenin feshedildiği tarihten itibaren BK’nın 126/IV. maddesindeki 5 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılması mümkündür. Ancak arsa sahipleri bu davayı sözleşmenin feshi tarihinden itibaren makul süre içerisinde açmamışlarsa, menfi zarar değerlendirmesi ve hesabının makul süre sonundaki tarihe göre yapılması gerekir....
- K A R A R - Dava, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğranılan zararın tahsili için iflas yolu ile yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali ve iflas istemine ilişkindir. Davalı vekili, sözleşmenin tek satıcılık sözleşmesi değil bayilik sözleşmesi olduğunu, davacının sözleşmeye aykırı davranışları nedeni ile sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi kurulu raporuna göre davalının feshinin haklı olduğunu, bu nedenle davanın yerinde bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 25.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı-karşı davacı vekili, imar durumunun sözleşme imzalandığı tarihte bilinmesine rağmen sözleşmenin belirtilen şartlarda yapıldığını, daha az metrekare alan düşeceğini bilselerdi davalıların sözleşmeyi imzalamayacaklarını savunarak davanın reddini istemiş, karşı dava da ise sözleşmenin haklı feshi nedeni ile uğranılan zararın fazlaya ilişkin hakları sakla kalmak üzere 1000,00 TL nin davacı-karşı davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Karşı davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalı tarafça sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğranılan asgari zararın 34.070,92 TL olarak belirlendiğini beyan etmiş ise de davalının gerçek zararını ispatlayamadığı ancak hakkaniyet ölçüsü ve denkleştirme kuralları ve taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 6.2 maddesi gereği tarafların bir ay önceden feshi ihbarı bildirmesi şartı ile sözleşmeyi feshedilebileceği gözetildiğinde davalı şirkete bir aylık hizmet bedelinin daha ödenmesi gerektiği, mahkemece aldırılan bilirkişi tarafından hesaplanan 22.834,20 TL ücret alacağı ve 79,85 TL ihtarname masrafı ile davalı şirketin fesihten sonraki bir aylık hizmet bedeli olan 7.750,00 TL bedelinde davacıdan talep edilebileceği, takip tarihinden sonra yapılan ödemelerin icra müdürlüğünce gözönüne alınacağı, davalının davacıdan 30.664,05 TL asıl alacak miktarı kadar alacaklı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya ......