Bunun üzerine 01/12/2021 tarihli celsede bu talepler yönünden dava dosyası yenileninceye kadar işlemden kaldırılmış, işlemden kaldırma tarihinden itibaren 3 aylık süre içerisinde yenileme dilekçesi verilmediğinden ve gerekli harçlar yatırılmadığından hor kullanma ve kira bedeline ilişkin davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Mülkiyeti muhafaza kaydı ile satışa konu edilen ... plaka sayılı araca ilişkin mülkiyeti muhafaza kaydı ile satış sözleşmesinin feshi ve aracın iadesine dair talebe gelince; mahkememizce, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi'nin kaldırma kararından önce sözleşmenin feshine karar verilmiş ve bu karar sadece davacı tarafça istinaf edilmiş olduğundan sözleşmenin feshi yönünden davacı lehine kazanılmış hak oluşmuştur....
Yargılama aşamasında davasını ıslah ederek, sözleşmenin feshini ve tazminat olarak ...TL eksik iş bedelinin tahsilini talep etmiştir. Davalı, inşaatı ruhsata uygun hale getirmek için yetki ve süre talebinde bulunmuş ve davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacı tarafça gerek dava dilekçesi ile, gerekse de ıslah dilekçesi ile öncelikle maddi tazminat talep edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, dava ve ıslah tarihleri dikkate alınarak... TL eksik iş bedelinin davalıdan tahsiline, eksik işler bedeli maddi tazminat ile hüküm altına alındığından, sözleşmenin feshi talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir....
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyanın incelenmesinde; davalı/birleşen dosyalar davacısı TTK Genel Müdürlüğü vekilinin, bölge adliye mahkemesince, asıl davada maddi ve manevi tazminat isteminin reddine karar verildiği halde, vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm kurduğunu beyanla, hükmü asıl dava yönünden temyiz ettiği, temyiz edenin davalı sıfatına sahip olduğu davada, sözleşmenin feshi ve tasfiyesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafın 1.000.000,-TL maddi ve 1.000.000-TL manevi tazminat talebinin reddine, alınması gerekli (maddi tazminat davası 44,40 TL + manevi tazminat davası 44,40 TL + sözleşmenin feshi davası 44,40 TL) = 133,20 TL harcın peşin alınan 34.155 TL harçtan mahsubuna, bakiye 34.021,80 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı...
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacı tarafça açılan sözleşmenin feshi, tapu iptali – tescil, maddi ve manevi zarar istekli davanın devam ettiği, yapılan herhangi bir yapının bulunmadığı, temel atılmadığı, taşınmazın mülkiyeti davalıda olsa da, davacıların arsa üzerindeki dükkanları boşaltmadığı ve davalı tarafça böyle bir talepte bulunulmadığı, sözleşmenin feshi halinde davacı tarafın olumsuz zararlarının giderilmesi için talepte bulunabileceği, kira gelirine ilişkin talebin ise sözleşmenin ifası nedeniyle müspet zarar kapsamında kaldığından istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar temyiz etmiştir....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalı ... ile 624 yatak kapasiteli, içinde 2 adet havuz ve işyerleri bulunan dava konusu taşınmazı 23.03.2001 başlangıç tarihli sözleşme ile kiraladığını, sözleşmenin il genel meclisi kararı ile 3 yıl için uzatıldığını, ne var ki aktin her iki taraf bakımında da tahammül edilmez hale geldiğini, bu yüzden 20.03.2008 tarihli feshi ihbar yazısıyla davalıya sözleşmenin feshedildiğinin ihtar edildiğini, davalı idarenin ise feshi kabul etmediğini, böylelikle fesih konusunda taraflar arasında çekişme çıktığını, mevcut çekişmenin giderilmesini, kiralananın ruhsat alınabilecek kısımlarında kiracılık sıfatının tespitini, diğer kısımlar yönünden sözleşmenin feshini, fesih istenen bölümler için borçlu olmadıklarının tespitini, 104 yataklı ........
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil olmaz ise tazminat ve sözleşmenin feshi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 27.01.2010 gün ve 2009/14708-2010/672 ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava tapu iptali ve tescil olmaz ise tazminat ve sözleşmenin feshi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, mahkeme kararının 27.01.2010 tarih ve 2009/14708-2010/672 sayılı dairemiz ilamı ile onanmasına karar verilmiş, onama kararı davalıya 12.03.2010 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili temyiz süresi olan 15 günlük süre geçtikten sonra 08.04.2010 tarihinde karar düzeltme isteminde bulunmuştur....
Noterliği'nin 09.05.2007 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiklerini bildirdiklerine ve yükleniciler tarafından da 24.03.2008 tarihinde açılan karşı davada sözleşmenin feshi nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteminde bulunduklarına göre, tarafların iradelerinin sözleşmenin feshi konusunda uyuştuğu sonucuna varılmaktadır. Tarafların iradeleri 08.05.2007 tarihli sözleşmenin feshi konusunda birleştiğinden, mahkemece sözleşmenin feshedildiğinin tesbitine karar verilmesiyle yetinilmesi gerekir.Mahkeme kararında 08.05.2007 tarihli sözleşmenin davacı arsa sahipleri tarafından geçerli bir nedene dayanmaksızın ve yasal şartları gerçekleşmeksizin feshedildiğinden sözedilmiş, karar arsa sahipleri tarafından temyiz edilmemiştir. Mahkemenin bu belirlemesine göre davalı yüklenicilerin fesih davası yönünden yargılama gideri ve vekâlet ücreti ile sorumlu tutulmaları doğru olmamıştır....
, prim tahsilatında % 90,30 oranına ulaştığını, bu olgulara karşın davalı şirketin 10/06/2009 tarihinde hiçbir açıklama yapmaksızın ve gerekçesiz olarak müvekkili elindeki tüm yetkileri alarak vekillikten azlettiğini ve dolayısıyla sözleşmenin feshedildiğini, sözleşmenin 17. maddesinin 2. cümlesindeki 1 aylık feshi ihbar süresine de uyulmadığını, “sözleşmenin acente veya şirket tarafından feshi halinde acente portföy mülkiyeti veya başka bir tazminat talebinde bulunamaz" şeklindeki maddenin tarafların konumları arasında dengesizlik yarattığından geçersiz olduğunu ve bu maddenin kabulünün hakkaniyet ilkesiyle de bağdaşmadığını, sözleşmenin haksız ve gerekçesiz olarak sona erdirilmesi nedeniyle müvekkili şirketin zarara uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 40.000 TL portföy tazminatı ile sözleşmenin haksız feshine bağlı manevi zarar adı altında 10.000 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi gereğince sözleşmenin haksız feshinden kaynaklanan kar mahrumiyeti ve cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece taraflar arasındaki sözleşmenin 25. maddesi hükmü uyarınca davacı firmanın 25. maddedeki yükümlülüklere uymaması nedeniyle kar mahrumiyeti ve cezai şart isteminde bulunulamayacağı belirtilmiş ise de, sözleşmenin 25. maddesindeki hüküm taraflar arasındaki sözleşmenin davacı tedarikçi firma tarafından feshi halinde uyulması gereken maddeleri içermekte olup, söz konusu sözleşme davalı bayi tarafından herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin feshedilmesi nedeniyle davacıdan sözleşmenin 25. madde hükmüne uygun hareket etmesi beklenemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Sözleşmenin iptali Uyuşmazlık, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmamaktadır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 16.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....