WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı, 18.2.2007 tarihli haricen düzenlenen sözleşme ile davalının inşa edeceği dairelerden birini satın almak için anlaştıklarını, 2000 Euro ile 1.300,00 YTL peşinat verdiğini, bakiye bedelin 60 ayda ödenmesi için senetler verildiğini, 30.4.2009 tarihinde teslim taahhüdünün olduğunu, ancak taşınmazdan yol geçtiği için inşaat ruhsatı alınamadığını ve inşaata başlanamadığını, haricen yapılan sözleşmenin geçersiz olduğunu, 7.1.2008 tarihli ihtarla sözleşmenin feshi ile senetlerin ve ödenenlerin iadesinin istendiğini, davalının bunu kabul etmesine rağmen senetleri bankaya verdiğini ileri sürerek 18.2.2007 tarihli sözleşmenin hükümsüzlüğünün ve borçlu olmadığının tespiti ile senetlerin iptali ile ödenen bedellerin faizi ile iadesini istemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalı ile aralarında kira sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmenin 10. Maddesi gereğince 50 000 € değerinde teminat senedi verdiğini, sözleşmenin feshedildiğini verilen teminat senedi nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece HUMK’un 8. maddesi gereğince kira sözleşmesinden kaynaklanan her türlü tahliye ve bu davalarla birlikte açılan kira alacağına ilişkin davalara bakmakla görevli mahkemelerinin sulh hukuk mahkemeleri olduğundan mahkemece görevsizlik kararı verilmiştir....

      Arsa sahibinin menfi zararını talep edebilmesi için, yüklenicinin kusurlu olması ve temerrüde düşmesi öte yandan sözleşmenin geriye etkili feshedilmesi gerekir. Menfi zarar, sözleşmenin geriye etkili feshinin hüküm ve sonuçlarını doğurduğu tarih esas alınarak hesaplanır.Gerek, karşılıklı olarak verilenlerin iadesi, gerekse menfi zararın giderilmesinin hukuki dayanağı TBK m 125/3 olup, bu taleplerle, sebepsiz zenginleşme hükümleri yarışmaz. Ancak, tasfiyede sebepsiz zenginleşme hükümlerinden kıyas yoluyla yararlanılabilir.( Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop sh.967-968) Nitekim, Yargıtay 15.Hukuk Dairesi bir çok kararında; arsa sahibinin daha iyi koşullarda sözleşme yapma fırsatını kaçırmasından kaynaklanan karının “menfi zarar” kavramı içinde ve sözleşmenin geriye etkili feshi halinde talep edilebileceğini belirtmiştir.(15.HD.6.6.2008.T.2007/1093;3760)(15.HD.27.2.2006.T.2005/8092;1027)(15.HD.22.1.2004....

        -K A R A R- Asıl davada davacı vekili, müvekkili arsa sahibi ile davalılar arasında 28.12.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmeye göre paylaşımın, %54 yüklenici %46 ise arsa maliki payı olarak belirlendiğini, inşaatın tek bina olarak yapılması kararlaştırılmasına rağmen davalının, sözleşmeye aykırı olarak müvekkilinin olurunu almadan, sözleşmede öngörülenden farklı bir proje ile inşaata başladığını, bir adet bina yerine iki ayrı bina şeklinde projeyi uygulamaya geçirdiğini, 24 aylık inşaatı tamamlama süresinin dolmuş olmasına rağmen davalı yüklenicinin, işin %15'ini tamamladığını ileri sürerek, 28.12.2005 tarihli sözleşmenin geçmişe etkili olarak feshi ile varolan inşaatın yıkımı ve kar kaybı için 15.000,00 TL menfi zararın tahsilini talep ve dava etmiş; birleşen karşı davanın reddini istemiştir. Asıl davada davalılar vekili, dava konusu sözleşmenin müvekkili ... Tic....

          Hukuk Dairesinin 2020/7511 Esas ve 2021/339 Karar sayılı, 21/01/2021 tarihli ilamı ile harç yönünden düzeltilerek onandığı anlaşıldığı, davacının, işbu dosyada sözleşmenin feshi nedeniyle kar kaybını istediği, kar kaybı talebinin, müspet zarar olup sözleşmenin ayakta tutulduğu durumlarda dile getirilebildiği ve sözleşmenin feshi halinde mahrum kalınan gelir kaybına ilişkin talepte bulunulmasının mümkün olmadığı, sözleşmesel ilişkide menfi ve müspet zararın birlikte talep edilemeyeceği, menfi zararın sözleşmeden dönmenin, kar kaybı ise ifanın devamını istemenin sonuçlarından biri olduğu, zira, menfi zararın tazmini istenebiliyorsa borcun hükümsüz sayıldığı kabul edildiği, hüküm ifade etmeyen borcun ifasına ilişkin çıkarın tazmini istenemeyeceği, davacının, aynı sözleşme nedeniyle menfi zararının tazmini için dava açtığı ve davanın kabulüne dair kararın kesinleştiği, mahkemece, davacının müspet zarar kapsamında bulunan kar kaybını talep edemeyeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi...

            "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, sözleşmenin haklı nedenlerle feshi nedeniyle 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 22. maddesine dayanılarak uğranılan zarar, ihale masrafları ve KDV istemiyle açılmış, mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre sözleşmenin feshi nedeniyle davacı idarenin herhangi bir zarara uğramadığının anlaşıldığı, rapordaki hesaplama yönteminin Yargıtay'ın menfi zarar hesabı için kabul ettiği yerleşik uygulamaya uygun bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine dair verilen karar davacı idare tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle...

              Yüklenici kooperatif arsa sahiplerinin fesih bildirimlerine karşı itirazda bulunmuşlarsa da, yaptıkları imalât bedelinin tahsili için 09.08.2002 tarihinde dava açtıklarından tarafların sözleşmenin feshi konusunda iradelerinin birleştiği sonucuna varılmaktadır. Sözleşmenin feshi durumunda kusurları olmadığı anlaşılan LO ./.. s.2 15.H.D. 2008/7209 2009/4136 arsa sahiplerinin menfi zararlarının tazmini için dava açma hakları mevcuttur. Bu davanın fesih konusunda iradelerin birleştiği, diğer bir deyimle sözleşmenin feshedildiği tarihten itibaren BK’nın 126/IV. maddesindeki 5 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılması mümkündür. Ancak arsa sahipleri bu davayı sözleşmenin feshi tarihinden itibaren makul süre içerisinde açmamışlarsa, menfi zarar değerlendirmesi ve hesabının makul süre sonundaki tarihe göre yapılması gerekir....

                Bedelin kısmen ödenmemesi sözleşmenin feshi olarak değerlendirilemez. Alacaklının bu bedel ile ilgili talep hakları varlığını devam ettirir, ancak fatura konusu bedelin talebinin sözleşmeye göre haklı olup olmadığı ayrı bir konu olup bunun ödenmesinin istenemeyeceği savunması fesih işlemi olarak yorumlanamaz. Hâl böyle olmakla, sözleşmenin 7. maddesi uyarınca sözleşmeyi haksız fesheden taraf için öngörülen hükmün uygulama imkanı bulunmadığından takip konusu alacak yönünden talep edilen menfi tespit istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken hatalı yorumla yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....

                  Menfi zarar kavramına, sözleşmenin yapılmasına ilişkin giderler, sözleşmenin yerine getirilmesi ve karşılık edanın kabulü için yapılan masraflar, sözleşmenin yerine getirilmesi dolayısıyla (gönderilen şeyin kaybolması gibi) uğranılan zarar, sözleşmenin geçerliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması dolayısıyla uğranılan zarar, başka bir sözleşmenin yerine getirilmemesi dolayısıyla uğranılan zarar ve dava masrafları, noter masrafı, karar pulu, KİK payı, gerçekleştirilen imalat bedeli, personel gideri vb kalemler örnek olarak verilebilir. Bu tür bir zarar ayrımı, sözleşme sorumluluğunda söz konusu olmaktadır. Genel olarak menfi zarar; sözleşmenin kurulmamasından veya geçerli olmamasından, müspet zarar ise; ifa edilmemesinden doğan zararı ifade eder (Prof. Dr. Fikret Eren, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 8....

                    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/10/2007 NUMARASI : 2006/284-2007/1225 Taraflar arasındaki dava, ticari satım sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi menfi tespit istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın işbölümü yönünden bir karar verilmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 05.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu