"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinin ayıplı ifası nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti, sözleşmenin feshi ve sözleşme gereği verildiği belirtilen çeklerin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece sözleşmenin feshine, istirdat ve yapılan ödeme ile verildiği ispatlanamadığından çeklerle ilgili talepler yönünden davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -KARAR- Dava, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 6. Tüketici Mahkemesince, davanın taşınmazın aynına yönelik olması nedeniyle taşınmazın bulunduğu Yalova Tüketici Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizliğine karar verilmiştir. Karar davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporuna ve toplanan tüm delillere göre; sözleşmenin feshedilmiş olması nedeniyle devir işleminin yapılması ve işletmeye açılması için davacı tarafından, davalı adına yapılan zorunlu harcamalar ve ödemeler olan toplam 277.659,19 TL'nin davalıdan tahsili istemiyle açılan davada, bilirkişi heyeti raporlarıyla taraflar arasındaki sözleşme ve kayıtların incelenmesi neticesinde davacı şirket tarafından, davalı namına ve davalıya yapılan toplam ödeme tutarının 278.351,88 TL olduğunun belirlendiği, dava özü itibariyle sözleşmenin feshi nedeniyle edimlerin iadesi talebine ilişkin olup, bu noktada sözleşmenin feshedilip edilmediğinin tespiti gerektiği, davacı tarafça sözleşmenin 20/04/2016 tarihinde feshedildiği beyan edilmiş ise de ikinci sözleşmenin bu tarihten sonraki tarih olan 10/08/2016 tarihinde yapıldığı, bu yönde taraf vekillerine beyanda bulunmaları yönünde süre verildiği, diğer taraftan, akit şirketlerin fesih...
KARAR Davacılar, davalı ile 28.7.2011 tarihinde .... köyünde 15 günlük devrelerde kullanmak üzere devre tatil satın aldıklarını, 2013 yılı temmuz ayında tatil hakkını kullanmak üzere tesise gittiklerinde, evin yaşanamaz halde, adeta harebe biçiminde bulunduğunu ve tatil yapamadıklarını, bu şekildeki bir tetiste bir daha tatil yapma imkanları bulunmadığından sözleşmenin feshi ile ödedikleri bedel ile manevi tazminatın ödetilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, sözleşmenin konusunun ayıbı nedeni ile sözleşmenin feshi ve tazminat isteği ile eldeki davayı açmış ve tesisin kullanıma uygun olmadığına ilişkin fotoğrafları dosyaya ibraz etmiştir....
Somut olayda taraflar ilişkinin alım-satım olduğunu ileri sürmüş iseler de; BK’nın 355. maddesi hükmünce davalı yüklenici iş sahibinin vermeyi taahhüt ettiği bir bedel karşılığında bir şey imâlini (güvenlik sistemi temin, montaj, kullanım için eğitim işlerini) üstlendiğinden taraflar arasındaki ilişki alım-satım değil eser sözleşmesi ilişkisidir. Eser sözleşmelerinde yüklenicinin asıl borcu edimini sözleşme ve ekleri, fen ve tekniği ile varsa projesi ve ruhsatı ile iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun olarak tamamlayıp teslim etmektir. Ayıp, sözleşmede kararlaştırılan vasıfların veya lüzumlu vasıflardan bir ya da bir kaçının eserde bulunmaması halidir. Ayıbın niteliğine göre BK’nın 360. maddesi uyarınca iş sahibinin, eseri kabulden kaçınma (sözleşmenin feshi), bedel indirimi, ayıpların giderilmesi ve ayıp nedeniyle tazminat isteme hakkı vardır....
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılarca temyiz edilmiştir. 1-Mahkemenin davalıların temyiz dilekçesinin süreden reddine ilişkin 28.3.2014 tarihli ek kararının süresinde temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede, 8.3.2013 tarihli dilekçe ile vekillikten istifa ettiğini mahkemeye bildiren davalılar vekiline yapılan tebligatın usulsüz olduğu, davalı asillere 21.2.2014 ve 19.2.2014 tarihlerinde gerekçeli kararın yeniden tebliğ edildiği ve yasal süre içerisinde yeni vekillerince kararın temyiz edildiği anlaşılmakla, sonradan kararın yeniden tebliğ edilmesinin davalılara yeniden temyiz süresi tanımayacağı gerekçesine dayalı temyizin reddine ilişkin ek kararının kaldırılması gerekmiş, bu suretle işin esasının incelenmesine geçilmiştir. 2-Dava, ayıp iddiasına dayalı sözleşmenin feshi ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Davalıların 1/2 hissedar olduklar... Lodumu Mahallesindeki taşınmaz 2.9.2009 tarihinde 370.000,00 TL bedelle satın alınmıştır....
in gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalılardan satın aldığı evin imar planının idari yargı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle yıkım kararı alındığını ileri sürerek bu suretle ayıplı olan taşınmazın satış sözleşmesinin feshi, tapu kaydının davalılar adına tescili ve satış bedeli 370.000,00 TL nin satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayıp iddiasına dayalı sözleşmenin feshi ve bedel iadesi istemine ilişkindir....
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; sözleşmenin 4. maddesi gereğince, sözleşmenin 1 yıl süreyle geçerli olduğu, sözleşmenin bitiminden 1 ay önce taraflardan birinin sözleşmenin yenilenmeyeceğini karşı tarafa bildirmemesi halinde aynı koşullarda sözleşmenin uzamış sayılacağı, aynı maddenin 2. ve 3. paragraflarında davacının sözleşmeyi süresinden evvel feshetme hakkının olmadığının, davalının dilediği zaman ihbarda bulunmaksızın tek taraflı olarak sözleşmeyi feshedebileceğinin, davacının bankadan tazminat, bedel vb. talep edemeyeceğinin düzenlendiği, sözleşmenin davacı aleyhine hükümler içermesine rağmen bu durumu kabul eden tacir davacının sözleşme serbestisi ilkesi ile sözleşme hükmü nazara alındığında tazminat, bedel vb herhangi bir talepte bulunamayacağı gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
A.Ş.nin sorumluluğunun bulunduğu, kira tazminatının menfi zarar kapsamında bulunmadığı gibi sözleşmenin de ifa imkanının bulunmadığı anlaşıldığından bedel iadesi ve menfi zarar yönünden açılan davanın kabulüne, ödeme tarihinden itibaren ticari faiz ve kira tazminatı yönünden açılan davanın reddine karar vermek gerektiği, davacının manevi tazminat isteminin koşulları oluşmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin tüketici işlemi olduğundan yasal faiz yürütülmesi gerektiği, davalı daha önce temerrüte düşürülmediğinden faiz başlangıcının dava tarihi olduğu anlaşıldığından birleşen davanın da kısmen kabulüne karar vermek gerektiği gerekçesiyle; asıl davada tapu iptali ve tescil yönünden açılan davanın reddine, asıl davadaki bedel iadesi ve tazminat talebinin ıslah talebi doğrultusunda kısmen kabul kısmen reddine, davacı ile davalılardan ... A.Ş. arasında imzalanan 04.05.2009 tarihli ... ......
-KARAR- Dava, sözleşme uyarınca verilen avansın sözleşmenin haksız feshi nedeniyle iadesi istemli takibe vaki itirazın iptaline ilişkindir. Davalılar vekili, davacının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmeyerek zamanında ödeme yapmaması nedeniyle 27.10.2009 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini, müvekkili ... Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin maddi zarara uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, sözleşmenin feshi ile tarafların aldıklarını iade etme borcu altına girdikleri, bu nedenle davacının ... Gıda Ltd. Şti.’ne yaptığı ödemenin iadesi gerektiği, diğer davalı ... Gıda A.Ş.’nin ise sözleşmede kefil sıfatıyla sorumlu olduğunun yazılı olmamasına ve sorumluluk sınırının sözleşmede belli olmamasına göre geçerli bir kefalet sözleşmesinin bulunduğunun kabul edilemeyeceği gerekçesiyle ... Gıda San. ve Tic. Ltd....