olan mobilyalar yönünden sözleşmenin feshi ile bedel iadesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu kabul olunarak, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir....
Davalı vekili, müvekkilinin iadesi istenen mallara ilişkin yapılması gereken tüm ödemelerin yapıldığını, bedel borcu bulunmadığını, kötüniyetli olarak davalının kefaletinden kaynaklı sorumluluğunu yasayı dolanarak borcun ödenmiş olan malların iadesinin istendiğini, sözleşmenin feshi ihtarının haksız olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının davalı yüklenici aleyhine temlik (satış) sözleşmesi gereğince ödenen bedelin iadesi için ilamsız icra takibi yaptığı, takibin kesinleştiği, yapılan bu icra takibi dikkate alındığında, artık davacının seçimlik hakkını sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin iadesi yönünde kullandığının kabulü gerektiği, bu aşamadan sonra davacının kullanmış olduğu seçimlik haktan dönerek bir diğer seçimlik hak olan tapu iptâl ve tescil talebinde bulunmasının mümkün olmaması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, 01.01.2008 başlangıç tarihli hasılat kira sözleşmesinin feshi ve bu sözleşmenin 6. maddesi hükmüyle davalıya teslim edilen tesisler ile menkul eşyanın iadesi istemleriyle açılmıştır. Davalı kiracı sözleşmedeki tüm edimlerin yerine getirildiğini, teminat mektubu konusunda karşılıklı görüşmeler yapıldığını açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Yukarıda sözü edildiği üzere davadaki istemin dayanağı 01.01.2008 başlangıç tarihli hasılat kira sözleşmesidir. Davada bu sözleşmenin feshi ile diğer bazı isteklerde bulunulmuştur. HUMK.nun 8/II. fıkrası 1. bendi uyarınca kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, sözleşmenin bozulması ya da tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminatı davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaları görmeye sulh mahkemeleri görevlidir....
Tüketici Mahkemesi'nce, sözleşmenin feshi talepli davada, feshedilen sözleşmenin sonucu olarak tapunun eski hale getirilmesi gerekeceği, kurulacak hükmün taşınmazın aynına yönelik hükümleri de içereceği, taşınmazın aynına ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin HMK'nın 12/1. maddesi uyarınca kesin yetkili olduğu ve iadesi gereken taşınmazın da Yalova ilinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Yalova 4. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi’nce ise, davanın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı bu sebeple kesin yetkinin de söz konusu olmayacağı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Devremülk hakkı Kat Mülkiyeti Kanunu'nda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
Tüketici Mahkemesi'nce, sözleşmenin feshi talepli davada, feshedilen sözleşmenin sonucu olarak tapunun eski hale getirilmesi gerekeceği, kurulacak hükmün taşınmazın aynına yönelik hükümleri de içereceği, taşınmazın aynına ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin HMK'nın 12/1. maddesi uyarınca kesin yetkili olduğu ve iadesi gereken taşınmazın da Yalova ilinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Yalova 4. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi’nce ise, davanın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı bu sebeple kesin yetkinin de söz konusu olmayacağı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Devremülk hakkı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan, cayma hakkı ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içinde sözleşme askıdadır. Davacının sözleşmeye uygun kullanımı bulunmadığına göre, bu durumda cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olup, davacının cayma hakkını kullanması mümkündür. Mahkemece sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesi ile senetlerin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, 4.7.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sözleşmenin ifası aşamasında çıkan olayların önlenemez olağanüstü nitelikte olmadığı, devletin güvenlik kuvvetleri tarafından engellenebilecek nitelikte olduğu ve sözleşmenin ifası için güvenlik kuvvetlerince gerekli tedbirlerin alınabileceği, bu nedenle çıkan olayların taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 14.1.f bendinde ön görülen nitelikte mücbir sebep niteliğinde olmadığı, mücbir sebebin mevcut olmaması nedeniyle davacı yüklenicinin sözleşme gereğince edimini ifa etmemesinde kusurlu olduğu ve davalı idare tarafından sözleşmenin haklı olarak feshedildiği, sözleşmenin idare tarafından haklı olarak feshedilmesi nedeniyle davacı şirketin verilen teminat mektubunun iadesi ve ödenen pul bedellerinin tahsilini isteyemeyeceği, buna karşılık birleşen dosya davacısı idarenin sözleşmenin haklı olarak feshi nedeni ile sözleşmenin feshine sebep olan davacının edimini yerine getirmemesi nedeni ile...
/2016 tarihinde teslim edildiğini, davalı tarafından bir gün önce 16/11/2016 tarihinde ise müvekkilinin banka hesabından 18.562,06 TL çekildiğinin tespit edildiğini ve 01/12/2016 tarihinde kendilerine kargo yoluyla cihaz bedeli açıklamalı fatura gönderildiğini, 02/12/2016 tarihli ihtarname ile müvekkili tarafından fatura iade edilerek haksız çekilen paranın da iadesinin talep edildiğini, cihazların geç teslimi nedeniyle sözleşmede yer alan hükümlerin genel işlem koşulu olduğunu, ayrıca müvekkilinin sözleşmeye aykırı davranışının olmaması ve sözleşmenin davalı tarafça feshedilmesi nedeniyle sözleşmenin ilgili hükümlerinin uygulanmasının ve bedel talep edilmesinin de mümkün olmadığını belirterek haksız olarak çekilen bu paranın iadesi için başlatılan takibe itirazın iptali ile takibin devamını asgari %20 inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir....
Nakit bedel karşılığı düzenlendiğinden, sözleşmenin feshi tek taraflı irade beyanı ile mümkün olup karşı tarafa ulaşmasıyla hüküm doğurur. Sözleşme taraflarınca ifa olunmadığı ya da reddolunamayacak derecede tamamlanmış olmadıkça haklı ya da haksız tek taraflı fesih beyanı ve bunun karşı tarafa ulaşmasıyla geriye etkili sonuç doğurur şekilde fesih olunabilir. Ancak sözleşmeyi haksız ya da kusuruyla fesheden haksız feshin sonuçlarına katlanmak durumundadır. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 108 ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 125. maddesinin son fıkrasına göre sözleşmenin feshi halinde taraflar karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulacağı gibi daha önce ifa ettikleri edimlerini geri isteyebilirler (Yargıtay 15.HD. 22.01.2010 gün 2009/390 Esas 2010/182 Karar sayılı ilamı ve benzer içtihatları)....