Noterliğinin 16/01/2015 tarih ve 2055 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile herhangi bir gerekçe ileri sürülmeden feshedildiğini, sözleşmenin feshinin haksız olmakla, müvekkilinin sözleşmenin haksız surette feshinden doğan zararların tazminine karar verilmesi gerektiğini, zira davalı tarafından müvekkili ile akdedilen sözleşmenin haksız feshi nedeniyle müvekkilinin şayet sözleşme devam etse idi, sözleşmenin sonlanma tarihi olan 31/12/2015 tarihine kadar 11 ay daha davalı yana hizmet verecek ve gelir elde edecek olacağını, bu nedenle müvekkilinin sözleşmenin süresinden önce haksız nedenle feshinden kaynaklı elde etmekten mahrum kaldığı karın tazminine karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın kabulü ile sözleşmenin haksız ve süresinden önce feshi nedeniyle HMK 107 gereği müvekkilinin elde etmekten mahrum kaldığı karın konusunda uzman bilirkişi marifetiyle hesaplattırılarak harcı daha sonradan tamamlanmak suretiyle 1.000,00 TL'nin davalı yandan dönemlere göre işletilecek ticari faizi ile...
Dolayısıyla sözleşme özgürlüğü, sözleşmenin tek taraflı tasfiyesine yönelik olarak sona erdirilmesini amaçlayan fesih hakkını da içermektedir. Görüldüğü üzere, kural olarak kişinin sözleşmenin feshi yoluna gitme konusunda irade özerkliği sonucu takdir hakkı bulunmakla birlikte, feshin haksız olması halinde, karşı tarafın bundan doğan zararlarından sorumluluğunun da bulunacağı tabiidir. Dairemizin 22/10/2014 tarih, 2014/7542 E - 2014/16209 K. ilamında da belirtildiği üzere sözleşmede herhangi bir sebep gösterilmeksizin fesih hakkının bulunduğuna dair bir hüküm olması halinde dahi, sözleşmenin feshi için haklı bir sebebin bulunması gerekmektedir..." şeklindedir. TMK'nun 2. maddesi gereğince, hak ve borçların kullanımı ve ifasında dürüstlük kurallarına uyulması gerekmekte olup, bu ilkeye somut dosyada olduğu gibi taraflarca imzalanmış sözleşmenin yürütümü ve feshi sürecinde de uyulması gerekmektedir....
e ondan da davacıya satılan konut için açılan alacak ve sözleşmenin feshi istemine ilişkindir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması hakkındaki yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 3/f maddesine göre satıcı; “kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişiler” olarak, 3/e maddesinde tüketici: “Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi” olarak tanımlanmış, 3/c maddesinde ise, “KONUT VE TATİL AMAÇLI TAŞINMAZ MAL SATIŞLARI DA” Tüketici Yasası kapsamına alınmıştır. Her ne kadar konut satışının resmi şekilde yapılması gerekli ise de, (T.M.Y.’nın 706., B.Y.’nın, 213. ve Noterlik Yasasının 89. maddeleri.) arsa payı devri karşılığı yapılan inşaat sözleşmesi bunun ayrıcalığıdır....
Mahkemece, taraflar arasında 14.01.2008 tarihinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığı, konut tesliminin 30.07.2010 olarak kararlaştırıldığı, konutun tapusunun 29.06.2009 tarihinde davacı adına tescil edilmiş olduğu ve davalılar tarafından 01.06.2012 tarihinde konutun teslime hazır hale geldiğine dair bildirimin davacıya gönderildiği ve 05.06.2012 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, davacının 06.06.2012 tarihinde davalılara fesih ihtarı çektiği, bu durumda sözleşmenin feshi değil varsa gecikme nedeni ile tazminat veya tapu iptali ile ödenen bedelin talep edilebileceği, davacının bu yönde bir talebi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davalılardan satın alınan bağımsız bölümün taahhüt edilen tarihte teslim edilmemesi nedeniyle sözleşmenin feshi ve satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.09.1999 gününde verilen dilekçe ile rödovans sözleşmesinin feshi istenmesi üzerine TTK. Genel Müdürlüğü tarafından açılan davalarda da alacak istenmesi üzerine davalar birleştirilerek yapılan duruşma sonunda; sözleşmenin feshi isteminin reddine, birleştirilen davaların kabulüne dair verilen 02.03.2005 günlü hükmün kesinleşmesinden sonra, davalı TTK....
Mahkemece, iddia, savunma, ayrık bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, Türk Borçlar Kanunu'nun kamu düzenine ve genel ahlakına ilişkin kurallarının fiilin gerçekleştiği tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanacağı ve hatta görülmekte olan davalara dahi uygulanacağı, Türk Borçlar Kanunu'nun genel işlem şartları arasında yer alan ve sözleşmenin 8. Maddenin giriş bölümünde belirtilen 10 gün öncesinden feshi ihbarda bulunmak koşulu ile imtiyaz sahibi davalının istediği zaman sözleşmeyi feshedeceğine ilişkin kabul ve taahhüt içeren bu hükmün Türk Borçlar Kanunu'nun 20. maddesi çerçevesinde geçersiz sayılacağı, dayanak sözleşmenin 8....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali ve alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın tefrikine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, ikinci mahkemeyi bağlar. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır. Somut olayda, .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyasında, eldeki davanın davacısı tarafından 01/02/2020 tarihli Bayilik Sözleşmesinin davalı tarafça haksız feshi iddiasına dayalı olarak davalıdan alacak ve tazminat talep edildiği, eldeki davanın da aynı sözleşmenin yine davalı tarafça haksız feshi iddiasına dayalı bakiye alacağın tahsili için aynı davalı hakkında başlatılan takibe itirazın iptali istemine dayalı olarak açıldığı; yapılan incelemede her iki davanın, aynı sebeplerden doğduğu, buna bağlı olarak her iki dava arasında bağlantı olduğu anlaşıldığından aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; taraflar arasında düzenlenmiş olan ticari nitelikli Hisse Devri ve Ortaklık Sözleşmeleri ile Çalışma Şartlarına ilişkin sözleşmenin feshi, tapu iptal tescil, karşı dava ise sözleşmeden doğan alacak isteğine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 19.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,10.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira sözleşmesinin feshi ile ödenen kira ve aidat bedellerinin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....