Davalı SS Çağdaş Palmiye Konut Yapı Kooperatifi vekili savunmasında; sözleşme gereği inşaat süresinin ruhsat alındığı tarihten itibaren 36 ay olarak belirlendiğini, ruhsatın halen alınamadığını, bu nedenle 36 ayık sürenin halen devam ettiğini, bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalıların diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Mahkemece açılan davada talep edilen sözleşmenin feshi ve tapu iptâl ve tescil taleplerinden sözleşmenin feshi talebinin kabulü ile tapu iptâl tescil taleplerinin reddine karar verilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/10/2021 NUMARASI : 2021/210 ESAS - 2021/81 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil KARAR : Yukarıda ilk derece mahkemesi ve dosya numarası yazılı hükme karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların murisi Mehmet Eren ile davalı arasında müteveffanın 35580 ada 10 parselde yer alan arsası üzerinde, davalı Belediye tarafından konut projesi yapılması için Arsa ve Tesis Karşılığı Konut Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme feshedildiğinden davalıya devredilen tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava; sözleşmenin feshi nedeniyle mülkiyet hakkına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup davacıların murisi Arsa ve Tesis Karşılığı Konut Sözleşmesi gereği taşınmaz devrini gerçekleştiren kayıt malikidir. HSK'nın 02/06/2021 tarih 431 sayılı kararının 16....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacılar ile davalı ... arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı, davacıların, yüklenicinin istediği zamanda tapuyu vermeyi taahhüt ettikleri, sözleşmeden üç gün sonra davacıların taşınmazı yükleniciye sattığı, yüklenici üzerinde tapu kaydı bulunmadığından sözleşmenin, yüklenicinin kusuruyla imkansız hale geldiği ve feshinin gerektiği, davalıların danışıklı hareket ettikleri, kötü niyetli oldukları konusunda yeterli delil bulunmadığı, davalı-yüklenici ... haricindeki davalılarla davacılar arasında sözleşme bulunmadığı gerekçesiyle, asıl davada sözleşmenin feshi talebinin kabulüne, tapu iptali ve tescil davasının taraf sıfatı yokluğundan reddine, birleşen davada, sözleşmenin feshi talebi ile, davalı Veysi Sevilgen hakkında açılan tapu iptali ve tescil davasının taraf sıfatı yokluğundan reddine, davalı ... hakkındaki tapu iptali ve tescil davasının sübut bulmadığından reddine karar verilmiştir...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi Tespit Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 8.12.2006 gün, 10298-11735 sayılı, 1.Hukuk Dairesinin 21.2.2007 gün 13034-1703 sayılı, 13.Hukuk Dairesinin 8.3.2007 gün 2143-3207 sayılı, 11.Hukuk Dairesinin 28.3.2007 gün 2769-4916 sayılı ve 19.Hukuk Dairesinin 20.4.2007 gün, 3130-4072 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, sözleşmenin feshi ile tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 1.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 1.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 12.7.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.09.2003 gününde verilen dilekçe ile akdin feshi ve tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; fesih bakımından karar verilmesine yer olmadığına, tescil bakımından kabulüne dair verilen 20.06.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, taraflar arasındaki 05.03.1980 tarihli eser sözleşmesinin feshi ve feshin doğal sonucu olan tasfiyesinin sağlanması amacıyla tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkindir. Mahkemece fesih istemi hakkında karar verilmesine gerek bulunmadığına, davalı adına olan kaydın 860/2312 payın iptaline karar verilmiştir. Hükmü davalı temyiz etmiştir....
Nispi harç, konusu belli bir değerle (para veya para ile değerlendirilebilen bir şey) ilgili davalarda, hüküm altına alınan değer üzerinden tarifedeki belli nisbete göre alınan harçtır (1 Sayılı Tarife, madde III/1-a) Maktu harç ise, konusu belli bir değerle tespit edilemeyen davalarda ve davanın reddine ilişkin kararlardan alınan harçtır (1 Sayılı Tarife, madde III/2-a). Mahkemece tapu iptali ve tescil talebi yönünden nispi harç alınmamıştır. Tapu iptali ve tescil istemli davalar, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca nispi harca tabidir. Bu durumda mahkemece, tapu iptali ve tescil istemine konu arsa payının dava tarihi itibariyle değerinin, konusunda uzman bilirkişilerle mahallinde keşif yapılmak suretiyle tespit ettirilmesi ve belirlenecek değeri üzerinden harcın ikmal ettirilmesi zorunludur. Harçlar Kanunu’nun 32. maddesi gereğince eksik harç tamamlanmadan müteakip işlemleri yapılmaz....
Sözleşme ve ek sözleşmede inşaatın yapım süresi belirlenmemiş olup hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporuna göre teslimi gerekirken tarih 31.01.2000 olarak hesaplanmış ise de raporda belirtilen ve mahkemece benimsenen teslimi gereken bu tarihten önce 22.11.1999 tarihinde davacılar tarafından davalı yüklenici aleyhine sözleşmenin feshi ile tapu iptali ve tescil istemli dava açıldığı ve bu davanın takipsizlik nedeniyle HUMK’nın 409/son maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verildiği ve verilen kararın 09.03.2005 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi davasının açılmasıyla sözleşmenin devam edip etmeyeceği belirsiz hale geldiğinden davalı yükleniciden inşaata devam etmesi beklenemez. Bu halde teslimi gereken günün bu kararın kesinleştiği tarih olan 09.03.2005 olduğunun kabulü zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil olmaz ise tazminat ve sözleşmenin feshi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 27.01.2010 gün ve 2009/14708-2010/672 ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava tapu iptali ve tescil olmaz ise tazminat ve sözleşmenin feshi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, mahkeme kararının 27.01.2010 tarih ve 2009/14708-2010/672 sayılı dairemiz ilamı ile onanmasına karar verilmiş, onama kararı davalıya 12.03.2010 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili temyiz süresi olan 15 günlük süre geçtikten sonra 08.04.2010 tarihinde karar düzeltme isteminde bulunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin geriye etkili olarak feshi, tapu iptali ve tescil aksi takdirde tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve fer'i müdahil vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı arsa sahipleri vekili, davalı yüklenici şirket ile müvekkilleri arasında düzenlenen ...1....
Tüketici Mahkemesince, sözleşmenin iptali halinde taşınmazın aynına yönelik bir hüküm kurulacağından HMK'daki kesin yetki kurallarının uygulanması ve taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olması gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Yalova 4. Asliye Hukuk Mahkemesince (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ise, davacı tarafın talep sonucuna bakıldığında, yalnızca sözleşmenin iptali ile ödenen bedelin istirdatı taleplerini içerdiği, tapu iptal ve tescil talebinin olmadığı, tüketici davalarının tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinde açılabileceği, tüketicinin yerleşim yerinin "......,/İSTANBUL" olduğu, davalı tarafça cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunulmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....