ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN FESHİ - TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, yükleniciden bağımsız bölüm satın almaya yönelik sözleşmenin feshi ile muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın Yargıtay 6. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 28/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, feri müdahil ... ve davalı vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacılar vekilince, dava konusu 76 ada 19 parsel ile 79 ada 42 ve 8 parsel yönünden sözleşmenin feshi ile bu parsellerin davacı adına tesciline karar verilmesi talep edilmiş olmasına rağmen, mahkemece, bu taleplerle ilgili bir karar verilmemiştir....
Sözleşmenin diğer tarafı olan yüklenicinin bedele, başka bir anlatımla sözleşmede kararlaştırılan tapu payı veya bağımsız bölümlere hak kazanabilmesi için inşaatı sözleşme ve ekleri ile tasdikli proje ve inşaat ruhsatı ile kamu düzeninden olan imar mevzuatına uygun olarak tamamlayıp arsa sahiplerine teslim etmesi gerekir. Somut olayda, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 03.05.2006 tarihinde düzenlendiği, ilgili belediye başkanlığının 03.03.2015 tarihli yazı cevabında inşaat ruhsatının verilemeyeceğinin bildirildiği görülmüştür. Bu durumda mahkemece, sözleşmenin yapıldığı tarih ile ilgili belediyenin cevabi yazının tarihi arasında sözleşmenin ifası amacıyla birtakım işlemler yapılmış ise de bu sözleşmenin tahammül sınırlarını ve makul süreyi aştığı kabul edilerek sözleşmenin feshi ile tapu iptal ve tescil talebi yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeye dayalı taleplerin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2018/1039 E., 2022/455 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan, sözleşmenin feshi ve tapu iptal tescil istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacılar ile davalı ... arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı, davacıların, yüklenicinin istediği zamanda tapuyu vermeyi taahhüt ettikleri, sözleşmeden üç gün sonra davacıların taşınmazı yükleniciye sattığı, yüklenici üzerinde tapu kaydı bulunmadığından sözleşmenin, yüklenicinin kusuruyla imkansız hale geldiği ve feshinin gerektiği, davalıların danışıklı hareket ettikleri, kötü niyetli oldukları konusunda yeterli delil bulunmadığı, davalı-yüklenici ... haricindeki davalılarla davacılar arasında sözleşme bulunmadığı gerekçesiyle, asıl davada sözleşmenin feshi talebinin kabulüne, tapu iptali ve tescil davasının taraf sıfatı yokluğundan reddine, birleşen davada, sözleşmenin feshi talebi ile davalı... tapu iptali ve tescil davasının taraf sıfatı yokluğundan reddine, davalı ... hakkındaki tapu iptali ve tescil davasının sübut bulmadığından reddine dair verilen karar davacılar vekili...
Davacı ile davalı şirket arasında 14.08.2013 tarihli hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmenin konusunu teşkil eden tapunun davacıya devredildiği hususunda taraflar arasında ihtilaf olmayıp; bu husus, mahkemenin de kabulündedir. Mahkemece, davacının ayıplı bağımsız bölümün davalıya idadesi şeklindeki talebinin tapu iptal ve tescil davasında çözümleneceğinden, açılan davanın yerinde olmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki davacının bu davadaki talebi tapu iptal ve tescil değil, sözleşmenin iptaliyle, ayıplı mal nedeniyle davalıya ödediği bedelin tahsiline ilişkindir. Davacı, sözleşmeyi benimsemiş ise, ayıp iddiasının araştırılması da gerekir. Bu itibarla, eldeki davanın taşınmazın aynına ilişkin dava gibi değerlendirilmesi hatalıdır. Hal böyle olunca mahkemece açılan davanın esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sözleşmenin feshi ile tapu iptal ve tescil davasının yapılan yargılaması sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 10.04.2013 gün ve 2013/422 Esas, 2013/2321 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalılar ... ve ... vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR – Davacı vekili, müvekkili arsa sahibi ile davalı yüklenici şirket arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi aktedildiğini, teslim süresinin geçmiş olmasına rağmen inşaatın çok düşük seviyede olduğunu, inşaat ruhsatının alınmadığını, tamamlanan kısımlar kaçak olduğundan belediyenin yıkım kararı verdiğini, diğer davalıların ise davalı yükleniciden bağımsız bölüm satın aldığını, ancak yüklenici edimini yerine getirmediğinden bu davalıların da tapuyu hak etmedikleri gerekçesiyle, sözleşmenin feshi ile davalılar adına kayıtlı tapuların iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini...
iptal ve tescil kararı verilmesi hem de davacıya verilen 650.000, TL’nin davacıya bırakılmasının haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, kooperatif ile arsa sahipleri arasında 29.03.1989 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, 1999 yılında yaptırılan delil tespitinde inşaat seviyesinin %70 olarak tespit edildiği, o tarihte henüz kooperatif üyelerine daire teslimi yapılmadığı, arsa sahipleri tarafından, 24.09.2001 tarihinde, sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmediği ileri sürülerek, kooperatif aleyhine sözleşmenin feshi ve tapu iptal tescil istemli olarak açılan dava kabul edildiği ve bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, yargılamanın iadesi taleplerinin de rededildiği, bu hukuki süreç sonucunda, ev sahibi olma ümidiyle, tapuda malik olarak görünen yüklenici kooperatife üye olan kişilerin konutlarda işgalci konumuna düştükleri, kesin hüküm nedeniyle artık dava konusu tapuların kooperatife ya da üyelerine devrinin mümkün olmadığı, bu itibarla asıl davada davacı kooperatifin tapu iptal ve tescil...
Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “….mahkemece bir taraftan bakım koşullarının yerine getirildiği kabul edilirken diğer taraftan sicilin illetini (sebebini) oluşturan akdin iptaline karar verilmesinin yasal olmadığı, zira kaydın dayanağını teşkil eden akdin iptal edilmesi sicil kaydını (tescili) yolsuz tescil durumuna düşüreceği gibi tapu kayıtlarının tutulması yönünden tapu tekniğine ve niteliğine uygun düştüğünün söylenemeyeceği, sözleşme feshedilerek tescilin dayanağını oluşturan akdin iptaline karar verildiği halde davalı tarafından bu yönün temyiz edilmediği, kaydın dayanaksız hale geldiği gözetilmek suretiyle bu yolda bir hüküm kurulması ” gereğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda sözleşmenin feshi talebinin kabulüne ilişkin önceden verilen kararın, davalılar tarafından temyiz edilmediği ve karar düzeltme isteği de reddedildiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... adına kayıtlı olan 14...