WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahallesi ... ada ... parsel sayılı taşınmaza müdahalenin meni ve kaline yönelik talebin kabulü, ecrimisil isteminin kısmen kabulüne ilişkin verilen karara karşı davalı idare vekilince yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 inci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan 5219 sayılı Kanunla değişik HUMK’nın 427. maddesi uyarınca, 72.070,00-TL'den az olan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin hükümler kesindir. Bu nedenle davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin ecrimisil yönünden reddine karar verildikten sonra, meni müdahale ve kal yönünden yapılan incelemede; Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; ilk derece mahkemesince müdahalenin meni ve kal talebinin kabulüne ilişkin verilen karara karşı davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353-1-b-1 inci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki müdahalenin meni ve kal davasında ...2. Sulh Hukuk Mahkemesi ve ... 5. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R - Dava, müdahalenin meni ve kal istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince; ihtilafın bağımsız bölüm malikleri arasında olduğu ve dava değerine göre asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....

      O nedenle, bir kısım arsa sahiplerinin paylarını devrettiklerinden bahisle açtıkları davanın reddi; yine davalı olan ve az yukarıda ifade edildiği üzere yasal hasım olan Selahattin'e karşı açılan davanın reddi de taraf teşkilinin sağlanması açısından, doğru olmamıştır. Son olarak, dosya kapsamına göre, kaçak yapıda, kira akdine istinaden oturan kişilerin bulunduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki, kal ve müdahalenin meni talep edilen eldeki davada, bu kişilere husumet yöneltilmemiştir. Mahkemece verilen kal ve müdahalenin men'i kararları, bu kişilerin hukuki yararını etkileyecektir. Aynı zamanda, hükmün infazı, bu kişilerin davada yer almaları halinde kabil olacaktır.(HMK. m. 297). Bu nedenle, davacılar vekiline, halihazırda bağımsız bölümleri tasarruf eden kişiler hakkında, men'i müdahale ve kal talepleri yönünden, dava açması için süre verilip, açılan davanın eldeki dava ile birleştirilerek bir hüküm tesis edilmesi gerekirken belirtilen bu hususun düşünülmemesi de yerinde olmamıştır....

        Sözleşmenin feshedildiği tarihten sonraki döneme ilişkin varsa kira bedeli öncelikle kiracıdan alınacak tazminata mahsup edilir.” hükmü gereğince 2886 sayılı yasanın 62.Maddesi gereğince kira sözleşmesi idarece feshedildiğini, ilgili sözleşmenin 10.Maddesinde: “kiracı kira sözleşmesinin bitiminde derhal, sözleşmenin feshi halinde tebligatı müteakip on beş gün içinde taşınmazı tahliye etmek zorundadır.Kiracı taşınmazı tahliye etmezse ,08/09/1983 tarihli 2886 sayılı Kanunun 75.Maddesine göre kiracının tahliyesi sağlanacaktır.” hükmü gereğince yapılan işlemin usul yasa ve dosya kapsamına uygun olduğunu, Sözleşmenin feshi ve hastane kantin alanının boşaltılmasına ilişkin tebligata rağmen, 48 gün boyunca davalı tarafından hastane kantininin işgal edildiğini 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu 75. maddesi "Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malları ve Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaz(1) malların, gerçek...

        Kiralanan yer büfe olup, bu niteliğine göre, 6570 sayılı kanunun 1.maddesi kapsamında kalmaz ve hakkında bu yasa hükümleri uygulanamaz. Öyle olunca davacının dayandığı kira sözleşmesi Borçlar Kanunun hükümlerine tabi adi kira sözleşmesi niteliğindedir. Sözleşmede belirtilen bir yıllık sürenin sonu olan 19.3.2002 tarihinden itibaren de BK.263.maddesi hükmüne göre gayrimuayyen süre uzamıştır. Mal sahibi olan kiralayan ancak BK.262.maddenin 2.fıkrasının 1.bendi hükmüne göre altı aylık müddetin bitiminden üç ay evvel feshi ihbarda bulunması lazımdır. Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin feshi ve tahliye istenebilmesi için 19.9.2006 tarihinde başlayan altı aylık dönemin bitmesinden üç ay önce davalının feshi ihbarda bulunması ve dönem sonunda da tahliye istemesi gerekir. Davalının 23.11.2006 tarihli ihtarla kiralanın yedi gün içinde boşaltılmasını istemesi ve çekişme yaratması doğru değildir....

          Kiralanan yer büfe olup, bu niteliğine göre, 6570 sayılı kanunun 1.maddesi kapsamında kalmaz ve hakkında bu yasa hükümleri uygulanamaz. Öyle olunca davacının dayandığı kira sözleşmesi Borçlar Kanunun hükümlerine tabi adi kira sözleşmesi niteliğindedir. Sözleşmede belirtilen bir yıllık sürenin sonu olan 19.3.2002 tarihinden itibaren de BK.263.maddesi hükmüne göre gayrimuayyen süre uzamıştır. Mal sahibi olan kiralayan ancak BK.262.maddenin 2.fıkrasının 1.bendi hükmüne göre altı aylık müddetin bitiminden üç ay evvel feshi ihbarda bulunması lazımdır. Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin feshi ve tahliye istenebilmesi için 19.9.2006 tarihinde başlayan altı aylık dönemin bitmesinden üç ay önce davalının feshi ihbarda bulunması ve dönem sonunda da tahliye istemesi gerekir. Davalının 23.11.2006 tarihli ihtarla kiralanın yedi gün içinde boşaltılmasını istemesi ve çekişme yaratması doğru değildir....

            Mahkemesinin 2009/407 Esas sırasında kayıtlı dava dosyasında da, sözleşmelerin geçersizliğine dayanarak müdahalenin önlenmesi ve tahliye talep ettiğini, bu iddiaların farklı mahkemelerde öne sürülmesinin derdestlik oluşturduğunu, derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, ayrıca davacının ... ilinde oturduğunu ve birçok kez otele geldiğini yapılan sözleşmelerden haberi olduğunu ve kira bedellerini tahsil ettiğini, yanıltmanın söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.08.2005 gününde verilen dilekçe ile sözleşmenin feshi ve tahliye istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen 07.04.2009 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenilmekle, tayin olunan 26.01.2010 günü için yapılan tebligat üzerine gelen olmadı....

                Esas sayılı dosya ile davalının vaki müdahalesinin meni ve eski hale iadesi, zarar verdiği boruların bedelinin tazmini için davacı tarafından davalı aleyhine dava açıldığını, yapılan yargılama neticesinde sözleşmenin kanuna aykırı olması sebebiyle geçersiz olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, buna göre davacının kuyunun yapımındaki giderlere ortak olarak katılmış olması sebebiyle davalının kuyu giderleri yönünden yarı oranında haksız yere sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek bahsi geçen müdahalenin meni dosyasında tespit edilen 16.352,00 TL kuyu bedeli ve 4.500,00 TL boru bedeli olmak üzere toplam 20.852,00 TL'nin yarısına tekabül eden 10.426,00 TL'nin 01/03/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

                Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre bayilik sözleşmenin 2/b maddesi gereği fesh halinde tahliye ve ariyet alınan eşyaların iadesi gerektiği bu yerine getirilmediği takdirde tahliye tarihine kadar her gün için 1.000 Dolar cezai şart kararlaştırıldığı ancak hükmedilecek cezai şart borçlunun iktisaden mahvına sebep olacağından cezai şartın 2/10 oranında indirilmesinin hakkaniyete uygun olduğunu bu nedenle asıl davada müdahalenin men’i ile istasyonunun tahliyesine ariyet olarak verilen ekipmanların davalıdan alınarak davacıya verilmesine 36.400 Dolar cezai şartın davalıdan tahsiline, birleşen davada müdahalenin menine istasyonun tahliyesine ariyet verilen ekipmanların davalıdan alınarak davacıya verilmesine 36.400 Dolar ve cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu