İlk derece mahkemesince, davaya konu ürünlerin ayıplı olduğu, davacının sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talep etmekte haklı olduğu, ancak bilirkişi tarafından davaya konu koltuklarda yıpranma olduğu bu nedenle sözleşme bedeli olan 8.500,00 TL'nin %5'i oranında hesaplanan 425,00 TL'nin davacı tarafından ödenen 1.000,00 TL peşinattan düşülmesi ile bakiye 575,00 TL'nin davacıya iadesine karar verilmesi gerektiği, davacının davalının elinde olduğunu iddia ettiği 8.500,00 TL bedelli senedin varlığına dair herhangi bir delil bulunmadığı, bu nedenle senede ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerektiği, gerekçesiyle sözleşmenin feshi ile 575,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, dosya içerisinde 8.500,00 TL bedelli senedin varlığına dair herhangi bir delil bulunmadığından senedin iadesi yönündeki talebin reddine karar verilmiştir....
Hukuk Dairesince, taraflar arasındaki sözleşmenin devre mülk sözleşmesi olduğu ve sözleşmeye konu taşınmazın ise davacı adına 24/03/2016 tarihinde tapuya tescil edildiği, sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi halinde aynı zamanda tapu iptal ve tescil de gerekeceğinden davacı talep etmese de bu yönde karar verilmesi gerektiği, bu durumda taşınmazın aynına ilişkin olması nedeniyle taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin HMK m.12 gereği kesin yetkili olduğu, kesin yetki hususunun mahkemece resen yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerektiği, somut olayda dava konusu taşınmazı Yalova Termal ilçesinde olduğundan ... Asliye Hukuk Mahkemesi (tüketici mahkemesi sıfatıyla) ihtilafa bakmakla görevli olduğu gerekçesiyle İstinaf Başvurusunun kabulü ile ... 6. Tüketici Mahkemesi'nin 2017/1011 Esas, 2017/542 Karar sayılı mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın yetkili ve görevli ......
Davacı, davalı şirket elemanlarınca psikolojik baskı uygulayarak devre tatil sözleşmesi imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı şirket ise cayma hakkını süresinde kullanmadığını savunmuştur. Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup davacının, davalı şirketin temsilcileri tarafından gezi amaçlı götürüldüğü sırada daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği halde, yapılan tanıtımlar üzerine hazırlıksız bulunduğu bir sırada imzalamış olduğu sözleşmenin, kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir....
KARAR Davacı, davalı şirketin temsilcilerinin hacca indirimli götüreceklerini söylemeleri üzerine dava konusu 30.09.2014 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını ve bedelini ödediğini, kandırıldığı gibi hiç tatil hakkını kullanmadığını ileri sürerek sözleşmenin feshi ile yapılan ödemenin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının süresinde cayma hakkını kullanmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı şirket ise kapıdan satış yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını ve cayma hakkını süresinde kullanmadığını savunmuştur....
Bu hali ile, davacının yapı kullanma izninin bulunmadığı tesiste tatil hakkını kullanma ve sözleşmeyi ayakta tutma zorunluluğu yoktur. Bu nedenle , mahkemece sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA,12.5.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda uyuşmazlık, davacıların ...’da oturmak için yaptıracakları iki adet ev projesi için ahşap pencere yapılması konusunda taraflar arasında eser sözleşmesi düzenlendiği, sözleşme bedelinin ödenmesine rağmen teslim edilen ahşap pencerelerin belirlenen kalitede olmadığı, ayıplı olduğu ve sözleşmeye aykırı davranıldığı iddiasıyla sözleşmenin feshi, ödenen bedelin iadesi ve uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Borçlar Yasasının 355. maddesinde, istisna akdi bir tarafın iş sahibi, diğer tarafın yüklenici konumunda olduğu ve bedel karşılığında bir şeyin imalinin yapılmasının sağlandığı sözleşme olarak tanımlanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi...
Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı şirket ise kapıdan satış yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını ve cayma hakkını süresinde kullanmadığını savunmuştur....
Tüketici ile ... 3. Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -KARAR- Dava, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkindir. ... 4. Tüketici Mahkemesince, taraflar arasındaki sözleşmenin harici gayrimenkul satış sözleşmesi olarak düzenlenip düzenlendiğinden geçersiz olduğunu, resmi şekil şartının yerine getirilmediğini, sözleşme nedeniyle davacının herhangi bir hizmetten yararlanmadığı gerekçesiyle sözleşmenin feshine, sözleşme nedeniyle düzenlenen senetler yönünden borçlu olmadığının tespitine, sıralı senetlerin iptaline, ödenen 10.100,00 TL'nin temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karar davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, ......
KARAR Davacı, davalı şirket ile 07.04.2013 tarihli devre tatil sözleşmesi imzaladığını, kapıdan satış şeklinde .... Tatil Üyelik sözleşmesinden 25.07.2013 tarihli ihtarname ile cayma hakkını kullandığını ileri sürerek, sözleşmenin iptali ile ödemiş olduğu bedelin davalıdan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı şirket ile devre tatil sözleşmesi imzaladığını,ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek,sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı şirket ise davacının cayma hakkını süresinde kullanmadığını savunmuştur. Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....